nowhere man

1.5K 93 126
                                    

1981- satürn'e giden bisiklet yolu

"Uzun uzun zaman önce, evrenin merkezinde Dünya varken, Güneş Diyarı olarak bilinen her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyar varmış. Buradan çok uzakta, belki at üstünde on yılsürecek bir yolculuk kadar uzakta bulunurmuş bu diyar. Diyarın güçlü kuvvetli, kara sakallı bir kralı varmış, gür sesliyle konuştuğunda koca koca dağlar titrer, halk arasında Ak Saray olarak bilinen beyaz mermerden yapılma sarayında yürürken yankılanan adımları diyarın öbür ucundan bile işitilirmiş.

Kral güçlüymüş güçlü olmasına ancak her kral gibi varmış bir kusuru. Güç ve gösteriş meraklısıymış bu kral, kader bu ya güç sevdasına rağmen bir türlü oğlu olmuyormuş. Dört eşi varmış bu kralın, dördü de güzelmiş birbirinden kıskanırmış periler her birini. Güneş Diyarının dört farklı kentinden, güzel mi güzel vali kızları. Ancak kadere ne çare, ne kadar güzel olursa olsun eşi, olmuyormuş bir oğlan çocuğu.

Uzun uğraşları sonunda, ikinci karısının gebe olduğunu öğrenmiş kral. Erkek demiş, Ak Saray'ın Büyücü Ninesi. Ak Saray ve Güneş Diyarını tarifi imkansız bir sevinç kaplamış, günlerce gecelerce şölenler verilmiş doğacak prensin şerefine. Kralın onuru da ülkesi de güvendeymiş artık.

Ancak, olmazmış her şey Kralın buyurduğu gibi. İlk oğlu, uğrunda günlerce kutlama düzenlediği tahtının gelecek sahibi için üç gün ömür biçmiş tanrılar. Üçü günün şafağında, annesinin kucağında son nefesini vermiş küçük prens. Ülkesi başsız, soyu da kesik kalacakmış kralın. Bu acılı erken ölüm, diri kralı elden ayaktan kesmiş. Başka hiçbir çözüm yolu bulamayan kral, ülkenin en yüksek tepesine, tanrıya en yakın olacağı yere bir tapınak yaptırmış. Günler süren ayinlere başlamış ardından, saraya uğramadan tapınağından çıkmadan dua eder olmuş. Ne suç işlediyse, böylesine yürek yakan bir bedel ödemek için ne tür bir kötülük yaptıysa hepsinin affı için yalvarmış yakarmış.

Saatler günlere, günler haftalara, haftalar da aylara dönüşmüş. Kral durmaksızın bağışlanmayı vebir oğlanla kutsamayı dilemiş tanrılardan'Tanrım,'diyormuş her duasında aynı ağlamaklı tonla 'yalvarırım bana bir erkek çocuk ver, istersen ondan bir parçayı yanına al ama soyumu kesme, ülkemin başsız kalmasına göz yumma.'

Gecelerin en uzununda, kral huzursuz bir uykudayken tanrının elçileri gelmiş rüyasına. Kralın gözleri çeşme misali boşalmaya başlamış, denizleri, hatta okyanusları dolduracak kadar ağlamış elçileri görünce ancak haberler beklediğinin aksine tamamen iyi değilmiş. Tanrı bu kendini beğenmiş krala bir oğlan verecekmiş vermesine ancak kralın bizzat kendi talebini de göz ardı etmeye niyetli değilmiş. Oğlu için istediği gücü verecekmiş tanrı ancak içinden, bir şeyleri alacakmış oğlunun. Yarım bırakacakmış oğlunu. Kral önünü arkasını düşünmeden ağlayarak kabul etmiş teklifi, soyu kesilmesin de ne olursa olsun!

Güneş'in de Ay'ın uçsuz bucaksız göklerde eşit süre asılı kaldığı ılık meltemli bir gün, üçüncü karısından olma oğlu dünyaya gelmiş kralın. Ardından bahar gelmiş Güneş Diyarına, çiçekler açmış, kuşlar neşeli neşeli konuşur olmuş birbiriyle.

Gece karası saçları,pamuk beyazı teniyle soylu soluğu varmış prenste. Kral eminmiş oğlunun büyük biri olacağına. Validus demiş oğluna, kuvvetli demekmiş eski bir dilde, adı gibi yaşasın istemiş babası. Tek dileği buymuş; oğlunun adı gibi kudretli yaşaması.

Sözünün eriymiş tanrı, kimselere vermediği bir gücü de vermişValidus'a. Henüz üç yaşında yazmayı, beş yaşında ata binip ok kullanmayı on yaşında da nasıl savaşılır, koca bir ülke nasıl yönetilir avcunun içi gibi bilen bir oğlan oluvermiş tanrı yardımıyla. Güçlüymüş Validus, Güneş Diyarındaki en güçlü oğlanmış; yakışıklıymış da. Yanından geçtikleri işi gücü bırakır bu iri gövdenin su üstünde yürür gibi süzülüşünü izlermiş. Uğruna yazılan aşk mektuplarını üst üste koysa, babasının tapınağını yaptırdığı o koca dağdan daha büyük yığın olurmuş."

nowhere man - sexingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin