Cem: Mustafaa!!
Mustafa: Uf! Ne var yaa!
Cem: Her sabah aynı ya! Üniversiteye geç kalcaz.
Mustafa: Sen git ben gelirim sonra.
Cem:Olmaz öyle şey hadi!!
Mustafa yavaş yavaş kalkar ve elini yüzünü yıkar hazırlanmaya başlar, saçını yapar, ceptelefonunu alır ve Cem ile yola çıkarlar.
Dolmuşa binerler.
Mustafa (sesisze): Şu kıza baksana.
Cem: Bi sus ya, sabah sabah!
Inerler ve üniversitenin kantinine otururlar, Mustafa gelen mesajlara bakar. 10 mesaj, dokuzu kızlardan biri de Annesinden gelmiş.
Kızlara geri yazmaz, onu ilgilendirmez bile, çünkü biliyor yakışıklı olduğu için yazdıklarını..
Mustafanın ve Cemin Ailesi almanyada yaşıyor.
Üniversite okumak için Türkiye'ye geldiler, ve kendi küçük Kıralık dairelreri var. Yerleşeli bi sene olmuş, ve ondan önce yurtta kalıyorlarmış.
Cem çok efendi biri, ve Mustafa ise aklı başka biyerde, öyle tembellik düşünen biri.
Mustafa: Tatil olsada Rahat rahat uyusam yaa..
Cem: hadi hadi kalk ilk ders başlıyor.
Mustafa elindeki çayı alarak sınıfa doğru yürürler.
Karşıdan bir kız gelir.
Cemre: Ahhhh mustii Naber yaa, hiç arayıp sormuyosun.
Mustafa (kafasını kaşıyarak): Şey... çok yoğunum.
Cem (çekiştirir Mustafayı): Hadiii!
Mustafa: Neyse benim dersim var görüşürüz.
Mustafa çok iyi biri ama biraz soytaridir.. Yakışıklı olduğu için kızlar pervane oluyor etrafında.
Ders bitişinde.
Mustafa: Canım döner çekti ya.
Cem: Sen öyle yemeği ve kızları düşün, derste öyle cep telefonu ile oyna, sen nasıl birsey oldun ya.
Mustafa: hadi kalk kalk benden dönerler ayranda alırız yanına.
Cem: beni dinleyen kim, duvar la konuşsam daha iyi.
Bu böyle geçer 3 ay boyunca.
Tatil olunca, Cem almanyaya döner, Mustafa ise Türkiyede kalır, çünkü ailesi Türkiye gelir, memleketine gider.
Cem Seccadesini toplar ve bir kenara koyar. O arada Mustafa girer içeri.
Mustafa: Ben bavulumu hazırladım.
Cem: Tamam benimkide hazır.
Mustafa, Ceme sarılır :Kardesim seni özlicem yaaa !
Cem: bende, ama zaten bi ay kalıp döncem insaAllah, bütün tatil kalmicam merak etme!
Mustafa: Tamam, bende diyordum sensiz o 3 ay nasıl geçecek diye.
Cem: tamam tamam çok konuşma benim uçağım kaçacak!
Mustafa: Benimde otobüsüm
Ve yola çıktılar ikiside.
Yollari ayrılır ve tekrar sarılırlar birbirlerine.
Cem Havalimanına gider ver Mustafa otobüse biner.
-Cem'in Görüşü-
Cem: Ohh bee! Sonunda aileme kavuşacagım.
Cem taksiye biner ve evin yolunu tutar. Kapıda Annesi karşılar.
Evde misafirler ile karşılaşır.
Cemin Annesi: Oy guzum gelmiş, (sarılır) , kokunu özlemişim yavrum.
Cem: Bende Annem bende.
Misafirlerde, uzaktan Teyzesi ve kuzeni Gül gelmişler.
Cem: Hoş geldiniz (teyzesinin elini öper)
Teyzesi: Sende hoş geldin yavrum, nasılsın iyisini insaAllah?
Cem: çok şükür Teyzem, sizi gördüm daha iyi oldum, Gül senden naber abisi?
Gül: Iyi nolsun Cem abi aynı işte.
Gül henüz 19 yaşında okulunu bitirmiş ve kendini Allahın yoluna adamış bir genç kız.
Cemi abisi gibi görüyor, Cem de aynı şekilde çünkü beraber büyümüşler.
Akşam yemeğinden sonra, çay keyfi yapıyorlardı.
Cem: en son nezaman istanbula gittin?
Gül: 2 Sene olmuştur. (Yere bakarak söyledi)
Cem: Hm.. 1 ay sonra beraber gidelimmi şöyle kuzen kuzen gezdiririm seni.
Gül: Bilmemki..
Cemin Teyzesi: Neyi bilmiyorsun kızım, ne güzel olur, ordanda Izmite dayın gile Zehraya gidersin.
Cem: Evet güzel olur. Ben billetleri ayarlar sana haber veririm.
Gül: Allah razi olsun Cem abi.
Cem ile Gül arasında bir yaş farkı olsada Abi diyor, saygıdan.
Bir ay sonra beraber istanbula Havalimanına inerler.
Cem: Bu çocuk nerde kaldı ya!
Gül: Efendim?
Cem: Yarım saattir bekliyoruz Mustafayi
Gül: Mustafa?
Cem: Pardon demeye unutmuşum, benim arkadaş bizi almaya o gelcekti. Hala ortada yok!!
Gül: Tamam abi sinirlenme..
Cem: Bu böyle olmicak arim ben şunu.
Biipp biipp..
Mustafa: Cemo biliyorum geç kaldım, trafik dolu napim yaa..
Cem: Çabuk ol!
Biipp biipp...
10 dakika sonra gelir Mustafa, amcasının Arabası ile.
Havalimanıa girer ve aramaya başlar Cemi.
Yalnız duran Cemin yanına gider.
Mustafa:Vayy vayyy Cemoya bakın yaaa.
Cem: Civiklik yapma.
Mustafa (gülerek): Bi bavula gittin iki bavulami geldin?
Cem: Yok benim değil, kuzenimin.
Ah işte geliyor.
-Mustafanın görüşü-
Mustafa (içinden) nasıl bir asıl yürüyüştür.
Sağ sola bakmadan yürümesi..
Yanımıza geldiğinde
Selam verdi bi an bakıştık ve yüzünü yere çevirdi..
İşte sanki' Yüreğim onun yüreğine sarıldı..
O an.. sanki hersey durmuştu benim için..
