(Başta şunu belirteyim , bu yazılmış bir hikaye değil. Hiçbir kısmında kurmaca yok. "Dayımın oğlunun , arkadaşın abisinin , komşunun akrabasının" başından geçmedi. Ben yaşadım.)
Bursa'nın en eski mahallelerinden mollaarap ta , mollaarap camisi vardır. Caminin önünde de eskiden mezarlık olduğu söylenen boş bir arsa. Şimdilerde park olmuş orası. Mahalle o kadar eskidir ki , Bursa fethedilmeden önce Osmanlı Tarafından inşa edilen balabancık kalesi bu mahallededir. Neyse konumuz bu değil.
Bir gece üç arkadaş o arsaya bakan apartmanlardan birinin merdivenlerinde oturmuş muhabbet ediyorduk. Can sıkıntısından , çok ta samimi olmadığım , sadece mahalleden tanıdığım üçüncü çocuk "ruh çağıralım" dedi. İnanmadığım için mahsur görmedim.
Boş arsaya gidip nasıl çağıracağımızı tartıştık. Teklifi yapan eleman nasıl çağıracağımızı biliyormuş. Geldiğini anlamamız için yere iki kiremit parçası koyduk üst üste. Kısa bir tahta parçasını da onlara dayadık. El ele tutuşup okunması gereken duaları okuduk (herkesin bildiği , hep okudukları dualar. Sadece sıraları farklı. Ve bende saklı. Kimsenin başını yakmayalım şimdi söyleyip te) okurken de inanmamanın verdiği rahatlıkla gülüp duruyorduk. Duaları bitirip "ey ruh geldiysen bu tahta , kiremitlerin üzerine çıksın" dememizle , tahtanın fırlayıp kiremitlerin üzerine çıkması bir oldu. Sanki tahtanın altından biri fiske vurmuştu. Korkudan nasıl caminin avlusuna kaçtığımızı hatırlamıyorum. Bir müddet oturduktan sonra ruhu geri göndermediğimiz geldi aklıma. Fakat doğal olarak hiçbirimiz dönüp bu işi yapmaya yanaşmadı.
Avludan çıkıp hemen karşıdaki banka oturduk ve gidip gitmediğini tartıştık. Ve gitmediğinde nasıl musallat olduğunu. Başımıza bu işi açan çocuk bir sigara çıkarıp , kibriti yaktı "eğer buradaysa , bu sigara yanmasın" dedi. Parmakları yanan kadar Alevi sigaraya tutmasına rağmen sigara yanmadı bir türlü. Tabi yine avlunun yolu göründü bize. Biraz sakinleşince tekrar çıktık dışarıya. Bu sefer gidip gitmediğini anlamak için daha imkansız birşey istemeye karar verdik. Belki sigaranın yanmama sebebi başkaydı. Diğer arkadaş, sokak lambasını işaret etti "eğer buradaysa sokak lambası sönsün"
Oturduğumuz yerden görebildiğimiz beş sokak lambası vardı. Sadece arkadaşın işaret ettiği sokak lambası söndü aniden. Ve birdaha da yanmadı. Korkuyla eve koştuğumu hatırlıyorum. Faydası olur umuduyla yasin okudum hemen. Ardından da bildiğim bütün duaları sıraladım. Hepimiz Sabaha sağ ulaştık. Ve en azından ben birdaha böyle birşey yapmamaya söz verdim.