CàtBoy ༲ Sopè ༲

༲ 3 ༲

Kitap diğer catboy kitaplarına göre farklılık gösterebilir. Yine ve yine yorumlarınızı görmek istiyorum *-*

Hoseok dün olanlardan sonra küçük bedenin ilk defa konuşmasıyla bu da bir ilerleme diye düşünmüştü. Ondan sonrasında da tek kelime etmemişti. Şimdi ise küçük beden Hoseok'un bacaklarına kollarını dolamış uyuyordu Hoseok ise laptobun ekranıyla bakışıyordu. Sonuçta araştırmaya bir yerden başlamalıydı.

Parmaklarını klavyenin üstünde oynatıp kısaca bir araştırma yapmaya başladı. İlk gördüğü sayfaya tıklayıp okumaya başladı.

Kedi çocuklar insanlara benzese de bizden ayrılan bir çok özellikleri vardır;

1- Hızlı yaş atlama gibi özellikleri vardır. Yani her ay 2 yaş atlıyorlar.

2- Hayatları boyunca tek 1 tane sahipleri olur. Anlayacağınız kedi çocuklar sahiplerini kendi seçer.

3- Türlere ayrılırlar ama çoğu aynı özellikleri taşır.

4- En önemlisi ise kızgınlık dönemleridir.

"Kızgınlık dönemi mi?"

Hoseok şaşkınca ekrana baktı mırlama sesleriyle ekranı biraz indirip bacağına sarılan küçük bedene baktı. Şimdi ise bacaklarının üstüne çıkmış yüz üstü yatıyordu. Uyanmadığına kanaat getirince ekranı tekrardan kaldırdı.

Kızgınlık dönemlerine 18 yaşında girerler. Yani doğum günlerinden bir kaç gün önce belirtilerini gösterir. Cinsel bir ilişkiye girmedikleri sürece hissettikleri acı günden güne daha da artar. Sakinleştirmek de mümkündür ama tavsiye edilmez.

Hoseok tekrardan bakışlarını ekrandan kaldırmış bacaklarına bakmıştı. Küçük beden gözlerini aralamış alttan alttan Hoseok'a bakıyordu. Bir yandan da kuyruğunu yavaşça sallamayı unutmuyordu. Hoseok laptobun kapağını kapatıp yanında ki masaya bıraktı.

Çalan telefonuyla bakışlarını küçük bedenden ayırdı ve telefonuna uzandı. Ekranda ki isimle gülümseyerek telefonu açtı.

"Hoseok!"

"Efendim Jin."

"Nerelerdesin? Bir kaç gündür görüşemiyoruz ve adamım seni özledim. Eğer müsaitsen ve evdeysen yanına geleyim akşam yemeğini beraber yiyelim."

"Olur Jin evdeyim tabiki de gel. Yanında bir kaç atıştırmalık almayı unutma küçük bir sorunumuz var da."

"Ne sorunu?"

Hoseok, Jin'in şaşkın çıkan sesine gülmüştü.

"Sen dediğimi yapıp gel."

"Geliyorum."

Hoseok, Jin'in telefonu kapatmasıyla küçük bedenin kendisine dikkatlice bakan kısık gözlerine kısa bir bakış atmış, telefonunu masanın üstüne geri bırakmıştı. Hoseok küçüğün neden öyle baktığını anlamak ister gibi dikkatlice baktı. Küçük beden yattığı bacaklardan kalktı ve koltuğun üstünde dikildi.

Küçük adımlarıyla koltuğun boş kısımlarından Hoseok'un yanına geldi. Bacaklarını gencin 2 tarafına koyup kucağına yavaşça oturdu. Hoseok ise küçük bedenin yaptıklarını dikkatlice izliyordu. Küçük olan yavaşça yüzünü gencin yüzüne yaklaştırdı. Birazcık göğsüne eğilip koklamaya başladı. Hoseok ise her koklamasıyla oynayan küçük burnu ısırmak istiyordu.

Küçük beden gencin kucağından kalkıp ayakta dikildi ve kafasını eğerek kızıl saçı koklamaya başladı. Hoseok ise küçüğün her hareket etmesiyle gözüken minik göbekle karşı karşıyaydı.