CàtBoy ༲ Sopè ༲

༲ 20 ༲

Yarın gece şehir dışına çıkacağım ve birkaç gün buralarda yokum. O yüzden şuanlık bu bölümle idare edin. Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin 🌸

Hoseok gelen seslerle bakışlarını Yoongi'den ayırdı. Adım sesleri onların olduğu yere yaklaşıyordu ve Hoseok anında Yoongi'ye baktı.

"Bebeğim bana bak."

Eliyle Yoongi'nin yanağına dokundu ve gözlerini açmasını sağladı.

"Birisi geliyor ve hiçbir şekilde ben burada yokmuşum gibi davran."

Hoseok kucağında ki Yoongi'yi istemeyerek aynı yere bıraktı. Geriye seri adımlarla yürürken karanlık bir köşeye çekildi. Açılan kapıyla bakışlarını oraya doğru çevirdi. İçeri giren bedenle elleri kaşınmaya başlamıştı bile. Bir şey yapmamak için yumruklarını sıktı.

Adam yavaşça yürüyerek Yoongi'ye yaklaştı ve eğildi.

"Senin yüzünden yakalanıyordum çok ses çıkarıyorsun. Napmalıyız ki? Ağzını falan mı bantlamalıyım?"

Adam pis pis gülerek yüzünü Yoongi'ye yaklaştırdı.

"Bana bak!"

Yoongi'nin çenesinden tutarak bakışlarının kendisine döndürdü. Hoseok ise daha fazla kendisini durduramayarak hızlı adımlarla onlara yaklaştı. Adam gelen seslerle kafasını sola doğru çevirmişti ki yediği yumrukla neye uğradığını şaşırmıştı.

"Sana demiştim kimin kime ait olacağını göstereceğim diye."

Hoseok düşen bedene yaklaşıp sırıttı.

"Uyandığında polislerinle kapıma gelmeyi unutma."

Hoseok son kez vurduğu yumrukla geriye çekildi. Düşen bedene kısa bir şekilde bakıp tekrar Yoongi'ye döndü.

"Hadi güzelim gidelim buradan."

Hoseok yer de oturan Yoongi'yi kucaklayıp arkasına bile bakmadan yurttan çıkmak için yürümeye başladı.

"Sonunda gelebildin."

Hoseok ne ara yurttan çıkıp da Namjoon'un yanına geldiğinin farkında bile değildi. Kucağında ki özlediği bedeni izlemekle meşguldü.

"Hemen gidelim."

"Tamam, hadi."

Namjoon eliyle arkayı gösterdi. Hoseok kucağında ki bedenle arka kapıyı açtı ve bindi. Öndekilere kısa bir bakış attı. Konuşan Jin'le ona döndü bakışları.

"Bir şeyi yok değil mi Yoongi'nin?"

"Hayır."

Jin kafasında ki peruğu çıkarmış yüzünde ki silik makyajı silmekle meşguldü. Hoseok şimdi bakışlarını Yoongi'ye indirdi ve küçüğün yüzünü dikkatlice süzmeye başladı. Onu çok özlemişti ve sıkıca sarılmak istiyordu. Küçük gözlerinden defalarca öpmek, tombul yanaklarını sıkmak istiyordu. Düzenli nefes alan bedenle uyuduğunun farkındaydı. Bu yüzden rahatsız etmemek için kıpırdamıyordu. Nefeslerini bile düzene sokmuştu uyanmasın diye.

"Geldik."

Konuşan Namjoon'la, Hoseok bakışlarını ikilinin üzerinde dolaştırdı.

"Yardımlarınız için teşekkür ederim."

"Önemi bile yok. Bir şey olursa aramaktan çekinme."

Hoseok konuşan Jin'le onu onaylamış yavaşça arabadan inmişti. Kucağında ki bedeni sarsmamaya dikkat ediyordu. Çünkü küçüğü yorgundu ve onu uyandırmak istediği en son şeydi.