\silence/

2.1K 72 14
                                    

Ey ahali işte 2. bölüm çok baya fazla feels geldi yazarken aynı şeyi sizin de yaşamanız dileğiyle....

Niall derse umduğu kadar odaklanamadı. Sürekli aklına Harry geliyordu; güzel yeşil gözleri, pespembe dolgun dudakları, sesi, kulağının arkasına çarpan nefesi... Ondan gerçekten de çok ama çok hoşlanmıştı.

Harry'nin de farklı olması, ona nazik davranması Niall'ın gönlünü okşamıştı. Niall Harry'nin ona koridorda yaptıklarından sonra çok heyecanlanmış ve kabul etmek istemese de Harry onu tahrik etmişti.

Dersten sonra Niall öğretmeninden geç kaldığı için özür diledi ve okulda yeni olduğunu anlattı. Bay Lewis ona nereden geldiğini, burada yer bulabilip bulamadıklarını sorup Niall'ı sınıfta yalnız bıraktı. Niall daha sonra Harry'nin söylediği tuvalete gitti. Harry onu neden çağırmıştı, bir türlü anlam veremedi. Ancak yine de Harry onu orada bekleyeceği için oraya gitti. Onu tekrar görmek için sabırsızlanıyordu.

Niall içeri girdiğinde normal bir lisenin tuvaletinin kokusu nasılsa o kokuyu aldı ve tiksintiyle burnunu kırıştırdı.

Harry bir anda üçüncü kabinden çıkıp Niall'ı süzdü. Gözleri bir yerde fazla kalınca Niall baştan aşağı bir yürüyen domatese dönüştü.

"Burnunu o şekilde kırıştırma lütfen." dedi Harry. "Seni öpmek istememe neden oluyor."

Niall bir anda mutlulukla dolup taştı. İçinde havai fişekler patlıyormuş gibi hissetti. Vücudu tamamen karıncalandı ve kendisini Harry'nin kollarına atmamak için zor durdu. Bunun yerine bir şey söyledi.

"O zaman durma."

Niall'ın kısacık cümlesi Harry'yi harekete geçirmeye yetti. Niall'ın sırtı ani bir güçle beyaz mermer kaplı duvara yaslanmış ve dudakları da Harry'ninkilere esir düşmüştü. Harry'nin dudakları onun dudaklarının üzerindeyken Niall da becerebildiği kadar ona karşılık vermeye çalışıyordu. Ancak Harry'nin Niall'a olan açlığı kolay kolay geçecek gibi görünmüyordu.

Harry, Niall'ı öptükçe daha fazlasını istiyordu. Tesadüfen tanıştığı çocuk bir anda tek heyecanı ve arzusu olmuştu Harry'nin.

Niall kollarını dudaklarını Harry'ninkilerden ayırmadan onun boynuna sardı. Sonra da Harry Niall'ı kucağına aldı ve lavabo mermerine oturttu. Niall sadece öpüşmeleriyle bile eriyordu. İkisi de birbirinin içinde boğuluyordu. Ancak bir türlü doyamıyorlardı.

Harry Niall'ın sweatshirtünü çıkarıp birinci kabine fırlattı. Sonra onu kalçalarından tutarak oraya sürükleyip kapıyı kapattı. Harry Niall'ı yere indirdikten sonra pantolonunu indirdi ve bir anda sadece tişörtü ve iç çamaşırıyla kaldı. Niall da Harry klozetin kapağını kapatıp üzerine otururken aynısını yaptı. Harry bacaklarını açmış onu bekliyordu.

Niall hemen gidip onun kucağına oturdu ve tekrar öpüşmeye başladılar. Harry Niall'ın iç çamaşırının üzerinden onu sıktı. Niall sandığından daha yüksek sesle inledi ve Harry Niall'ın dudaklarının altından gülümsedi.

Bir anda kapının açıldığını duydular. İçeri bir-iki çocuk doluştu ve konuşmaya başladılar. Harry onlara aldırmayıp Niall'la ilgilenmeye devam etti. Ağzını eliyle kapatıp tekrar nazikçe onu sıktı. Niall nefessiz kalmış ve vücudunda oluşan heyecan, adrenalin ve arzuyla nasıl başa çıkabileceğini düşünüyordu.

Dışardaki su sesi kesildi, tuvalete girenler tekrar kapıyı çarpıp dışarı çıktılar.

Böylece Niall ve Harry sessizlikte öpüşmeye devam ettiler.

water closet [narry]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin