Öniz ~ 1

210 15 3
                                    

Annem ''uyanma zamanı bebeğim,hadi uyan bakalım'' diyerek beni uyandırmaya geliyor.Hemen gözlerimi açıyorum.Ben uyumayı sevmem ki,annem ve babamla güzel anlar geçirmek varken uyuyarak boşa zaman geçirmeye vaktim yok.Yanağıma büyük,sevgi dolu öpücükler kondurup ''sana bir süprizimiz var,aşağıda seni bekliyoruz'' diyip odamdan ayrılıyor.Bende hemen arkasından gidiyorum.

Salona geldiğimde şaşkınlıktan ve mutluluktan donakalıyorum; perdeler sonuna kadar açılmış ve dışarısı bembeyaz.Anne ve babam da benim kadar mutlu görünüyor.Bende kahvaltı sofrasında yerimi alıyorum ve bitmek bilmeyen sorularımı sıralıyorum ''Kartopu savaşı yapar mıyız? Kardan adam da yapalım mı? Melih'i de çağırabilir miyim?..'' Annem bu halime gülüyor ve ''Tabii ki yaparız ama başka zaman'' diyor. Üzülüyorum ama babam ''Çünkü birazdan şu köşedeki kayak takımlarını da alıp arabaya binmemiz gerekiyor'' diyor. Ne yani kayak yapmaya mı gidecektik? ''Unutmadan Melih ve ailesi de bizimle birlikte geliyor'' diye ekliyor annem.İkisine de kocaman sarılıyorum.Biraz sonra olacaklardan habersiz.Annem kahvaltılıkları yerleştirirken babam ve ben,benim eşyalarımı hazırlıyoruz.

Ben anne ve babamı beklemeden dışarı çıkıyorum.Melihlerin evi yanımızda olduğu için hemen evlerine doğru koşup zile basıyorum.Melih sevinçle kapıyı açıyor,sarılıyoruz.Annesi beni içeri alıyor.Biraz sonra onlarla birlikte kapının önüne çıkıyorum.O anda bir gürültü oluyor,iki kez patlama sesi duyuyorum ve o çok sevdiğim annem ve babam yere yığılıyor.Bembeyaz kar,kırmızıya dönüyor.-Beyazken çok daha güzeldi-. 

Melihin anne ve babası hemen ambulansı ve polisi arıyor.Ben ise sadece karların üzerindeki iğrenç kırmızı lekeye,anne ve babamın cansız bedenlerine ve siyah takım elbiseli adamın bilek ve serçe parmağının hemen ortasındaki güneş ve ay dövmesine donmuş gibi bakıyorum.

-

İrkilerek gözlerimi açtım.Yine lanet olası rüyalardan birini görmüştüm.Aradan 10 yıl geçmesine rağmen unutmamıştım,unutmayacaktım.Artık sıra bana geçsin istiyordum.8 yaşındaki bir çocuğun elinden ailesini almak ne demekmiş göstermeliydim.Bir kağıda çizdiğim birbirine geçmiş güneş ve ay  resmini çekmecemden aldım.''Çok az kaldı biliyorum,herkes hakettiğini alacak; ben bile.'' diye fısıldadım kendi kendime. Ben bu düşüncelerle zihnimi yorarken teyzem odanın kapısını araladı ''Ares,eminim ilk günden okula geç kalmak istemezsin'' diyerek beni düşüncelerimden ayırdı. 

ÖNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin