be horny for the pain/tk

Daddy's Milk And Rules

Babacığının Sütü Ve Kurallar.
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
2'

Jungkook;

Korkuyor muydum? Kesinlikle.
Fakat o hâlâ çok rahattı. Yayıldığı koltuğuna iyice gömülerek bana olan bakışlarını sürdürdü.
Bu sefer bakışları daha sertti. Sanki, beni şuracıkta öldürmek ister gibi.

"Bana cevap ver seni sürtük.
Eve gidince kesinlikle kuralları konuşmalıyız."

O sinirle tıslarken ben bakışlarımı ondan kaçırıp yere indirmiştim. Tanrım, bu adam bir psikopat olmalıydı! Üstelik bana sürtük demesi canımı yakmıştı.
Ayrıca, ne kuralından bahsediyordu bu?
Ben kendi kendime düşüncelerim ve sorularım ile boğuşurken gür sesi kulak zarımı patlatmak istercesine duyuldu.

"Sana, bana cevap ver dedim!"

Dudaklarımı ısırıp başımı kaldırdım ve korkuyla gözlerinin içine baktım.
"Ö-özür d-dilerim s-s-sahip."

Kasılan çenesinden ve belirginleşen damarlarından anladığım üzere oldukça sinirliydi.
"Kucağıma gel."
Kaşlarımı çatıp dediğini sorguladım.
Evet, kedi çocuklar sahiplerine bağlı olurlardı ve kucağa çıkmayı çok severlerdi fakat bu tarz muameleden sonra bu bana biraz(!) saçma gelmişti.
Ben hâlâ onun yüzüne bön bön kaşlarım çatık bir şekilde bakarken onun yumruk olan eli benim gerilmeme sebep olmuş ve koşarak kucağına çıkmamla sonuçlanmıştı.

Ellerini kalçamda hissederken nefesi de boynumu gıdıklıyordu.
"Sahibinin minik sürtüğü bundan sonra sadece ona itaat etmek için yaşayacak. Anlaşıldı mı?"

Kalçama atılan şaplağa mı ağlasam, yoksa dediklerine mi karar veremezken o sırada bir şaplak daha yemiştim. Evet, sanırım bu 'Bana cevap ver.' demek olmalıydı.
"A-anlaşıldı, s-sahip."
"Güzel. Şimdi ilk işini yap ve uslu bir orospu olup lolipopunu yala."
Penisini işaret ettikten sonra beni kucağından indirdi ve önüne oturttu.
Cidden çok büyük görünüyordu...

Birden pantolonunu ve boxerını aynı anda çıkararak şişmiş penisini ortaya çıkardı.
Derince yutkundum. Yüce İsa aşkına, başı bile sığmazdı ağzıma.
"Boş boş bak diye orada değilsin. Sana lolipopunu yala dedim. Beni ikiletme."
Kalın sesini duymamla tekrardan yutkunuyordum ki uzun kemikli parmaklarını saçlarımın arasında hissettim.
Başımı penisine yaklaştırarak saç diplerimi çekiştirdi.
Çok geçmeden penisini ağzıma soktu ve hiç acımadan boğazıma kadar dayattı. Eliyle başımı ileri geri yaparak ağzımı beceriyordu.
Arada çıkardığı inlemeler ve "Aferin sana uslu sürtük."
Sözleri gözyaşlarımın akmasına neden oluyordu.
Saçlarımdaki eli daha da hızlanırken boğazımın yanması ve gelen öğürme isteği ile geri çekilmeye çalıştım.
Fakat o buna izin vermeyip ağzıma boşaldı. Ardından "Sütünü iç." demesiyle titredim.

Duyduğum emir yüzünden titrememe tekrardan engel olamayarak ağzımdaki tuzlu yapışkan sıvıyı yuttum.
"İşte babacığının sütü güzelim, beğendin mi?"
Yüzümü buruşturarak belli belirsiz başımı sallamamla tekrardan saçlarıma asıldı ve beni tutarak kaldırdı. Yüzümü pürüzsüz ve orantılı olan mükemmel yüzüne doğru yaklaştırınca yutkundum.
"Sana, bana cevap vermemenin cezasının ne olduğunu göstereceğim fahişe!"
Dolan gözlerimi umursamadan burnumu çektim ve güçlükle ağzımı araladım.
"Ö-özür dilerim s-sahip."
Göz devirip beni yere bırakınca ağrıyan saç diplerimi ovuşturmaya başladım. Çok acıyordu..
Aynı zamanda ceza yiyecektim!
Bunu istemiyordum.
Birden onun sesini duyunca titrek bakışlarımı ona çevirdim.
"Kalk ayağa. Evimize gidiyoruz."