I Kissed A Girl // WandaNat

#8

"Sizce fazla mı aptalca davrandım?"

"Sence?" Clint'in sorusuyla yanındaki gri saçlı oğlan ona dönmüştü.

"Bir dakika, bunu ciddi mi sordu?"

"Tamam beni ezmeyi bırakın siz ikiniz de başlarda pek akıllıca davranmamıştınız."

"Pekala, Nat seni severim bilirsin ama böyle devam edersen sana yardımcı olamam. Kardeşimle gerçekten birlikte olmak istiyorsan biraz cesur davranıp onu kendine bağlaman lazım. Wanda'yı iyi tanırım, o ne kadar utangaç biri olsa da karşısındaki insanlar korkakça davrandığında pek hoşuna gitmez. O aptal kıza aşık olduğunu sanmasının tek sebebi ona daha önce hiç denemediği şeyleri yaşatması." Natasha bir süre dediklerini düşündü. Korkak biri değildi, hiçbir zaman olmamıştı. Ama Wanda'da onu etkileyen öyle bir şey vardı ki, birinden hoşlandığında reddedilme riskini her daim göze alıp itiraf eden bu kız şu an bundan ölesiye korkuyordu. Üstelik bunun olması için elinden geleni yapıyor gibiydi.

"Yani diyorsun ki, ben şimdi çıkıp karşına geçsem ve ondan hoşlandığımı söylesem bu hoşuna gider ve bana bir şans verir?"

"Aşk gerçekten insanı aptallaştırıyormuş... Demek istediğim, onu her gördüğünde böyle kaçınmayı bırak, bırak ki o da senden hoşlanıp hoşlanmadığını anlasın. Kıza en ufak bir şans bile vermiyorsun." Natasha yine düşüncelere dalarken Clint sevgilisine ima dolu bir sırıtışla bakıyordu.

"Senin bu kadar zeki kalabilmenin sırrı ne peki bebeğim?"

"Aşık olmamam?" İltifat etme çabası başarısızlıkla sonuçlanan oğlan suratını asarken arkadaşı bir anda ayaklanmıştı.

"Bu böyle olmayacak. Her şeyi açıkça konuşmanın sırası geldi." Clint de onun gibi ayaklanarak "Bence de!" diye çıkışmış ve dışarı çıkmıştı. Natasha da arkadaşının garip davranışının pek üzerinde durmadan kapıya yönelmişti ki nereye gideceğini bilmediği için şaşkınlıkla arkalarından bakan Pietro'ya geri dönmüştü.

"Wanda'nın nerede olduğuyla ilgili bir fikrin var mı?"

"En son kantine gidiyordu..." Gri saçlı oğlanın dalgınca söylediği sözlerin ardından tekrar kapıya yöneldi. Ama kantine kadar ilerlemesine fırsat kalmadan aradığı kızı hızlıca tuvaletlerin olduğu kısma girerken görmüştü. Ufak bir tereddütle arkasından girdiğindeyse lavaboya yaslanmış, titreyen bedeniyle karşılaşmıştı. Ellerini yüzüne kapatmış kızın yanına gidip omzuna dokunacakken eli havada kalmış ve geri inmişti.

"İyi misin?" Kafasını kaldırıp ona bakan Wanda hızlıca kollarını ona sarmıştı. Biraz önce ona dokunmakta tereddüt eden elleriyle Natasha da onu sıkıca tutmuştu. Wanda pek üzgün gördüğü biri değildi ve şu an onu bu halde görmek içini paramparça etmişti.

"Sorun ne?" diyebilmişti bir süre sonra ve kolları arasındaki beden ondan ayrılıp acemice gözyaşlarını silmeye çalıştı.

"Sana bahsettiğim kız vardı ya... Aramızda geçen şeylerden herkese bahsetmiş, üstelik anlatış şekline göre ben ona zorla bir şeyler yapmaya çalışmışım. Herkesin gözü öyle nefretle üstümdeydi ki ne yapacağımı bilemedim Nat... Tek yaptığım saçma sapan şekilde her şeyi inkar etmek ve kızlardan hoşlanmadığımı söyleyip aramızda bir şey yaşanmadığına onları ikna etmeye çalışmaktı. Ama ondan gerçekten hoşlanmıştım, nasıl bu kadar kör olabilmişim ve iğrenç bir insana öyle duygular beslemişim anlamıyorum. Tek istediğim yeni fark ettiğim kişiliğimi kucaklayıp onunla yaşamaktı ama yapabildiğim tek şey bir korkak gibi yalan söyleyip kendimi saklamak. Senin gibi insanlara imreniyorum ama yaşadığım küçücük bir şeyde bile böyle pes ediyorsam nasıl senin gibi olabilirim bilmiyorum..." Wanda'nın başı tekrar omzuna düşerken genç kız orada bir heykel gibi dikilmekle yetinmişti. İçinden ne teselli edici, ne de onu cesaretlendirecek tek bir kelime etmek gelmemişti. Bunlar kendi yaşayınca gayet kolay gelmişti onun için, aynı şekilde onun da kendini başkalarının sözleri için harap ettiği zamanlar olmuştu ama eninde sonunda ayağa kalkmış ve karşılarında dik bir şekilde durmuştu. Ama bunu herkes başaramazdı, peki ya Wanda? Belki de bundan sonra bir kızdan hoşlandığında kendini daha fazla soyutlayacak daha kötü hissedecekti.

Belki bencilceydi şu an bunu düşünmesi ama Natasha kendisi yüzünden onun kılına bile zarar gelmesini istemiyordu. Daha biraz önceye kadar ona her şeyi açıklamak için dilinden dökülmeyi bekleyen sözleri geri, geldiği yere gönderdi.

...

Kendi oluşturduğum karaktere küfür ediyorum tşk