Intro

5 0 0
                                    

"Mayday ! Mayday ! Mayday ! Düşüyoruz ! Anka 6 düşüyor. Yağ kaçırıyoruz, ve yangın çıktı. Flaplar da toza dönüştü ! Yakıt boşaltacağım, belki-"

Darbe hızlı geldi. Ağaçları parçalayarak düşen uçağın motorları havaya uçtu ve etrafı cehennem ateşiyle aydınlattı. Kanatlardan biri koptu, ve kuyruğu gövdeden kesercesine ayırıp paraşütçü komandoların sağa sola saçılmasına neden oldu. Şanslı olanlar boyunlarını kırıp öldü. Daha şanssız olanlar ise ağaçların üzerine düşerek saplanıp acıyla haykırarak yavaş yavaş öldüler.Ama o adam inatçıydı. Parçalanarak sökülmüş bir koltuktan geriye kalanlara tutunuyordu. Bitkin düşmüş, kaburgalarını kırmış, ve sağ kolunu yuvasından çıkarmıştı. Yine de uzun süre dayandı. Uçaktan geriye kalan harabe yavaşladı, ve sonunda etrafa duman ve toprak saçarak durdu. Bitkin düşmüştü, ve kanaması vardı. Acı ve halsizlik içinde kendini saldı, ve bir zamanlar kargo bölümünün zemini olan metal rampadan aşağıya kaydı. Sonsuz karanlık kendisini yutarken aklından geçirdi. Bu kaza, bu savaş, bu anlar. Garipti. Nedense tanıdık geliyordu...

***************************************************************************

"Mayday ! Mayday ! Mayday ! Düşüyoruz ! Anka 6 düşüyor. Yağ kaçırıyoruz, ve yangın çıktı. Flaplar da toza dönüştü ! Yakıt boşaltacağım, belki-"Darbe hızlı geldi. Ağaçları parçalayarak düşen uçağın motorları havaya uçtu ve etrafı cehennem ateşiyle aydınlattı. Kanatlardan biri koptu, ve kuyruğu gövdeden kesercesine ayırıp paraşütçü komandoların sağa sola saçılmasına neden oldu. Şanslı olanlar boyunlarını kırıp öldü. Daha şanssız olanlar ise ağaçların üzerine düşerek saplanıp acıyla haykırarak yavaş yavaş öldüler.Ama o adam inatçıydı. Parçalanarak sökülmüş bir koltuktan geriye kalanlara tutunuyordu. Bitkin düşmüş, kaburgalarını kırmış, ve sağ kolunu yuvasından çıkarmıştı. Yine de uzun süre dayandı. Uçaktan geriye kalan harabe yavaşladı, ve sonunda etrafa duman ve toprak saçarak durdu. Bitkin düşmüştü, ve kanaması vardı. Acı ve halsizlik içinde kendini saldı, ve bir zamanlar kargo bölümünün zemini olan metal rampadan aşağıya kaydı.Bu garipti işte. Bunun olmaması gerekiyordu. Bunu yaşamaması gerekiyordu, çünkü daha önce yaşamıştı. Emin olamıyordu ancak evet, hatırlıyordu. Neler oluyordu böyle ? Son nefesini içine çekti, ve gözlerini kapatıp ölümünü bekledi.

***************************************************************************

"Mayday ! Mayday ! Mayday ! Düşüyoruz ! Anka 6 düşüyor. Yağ kaçırıyoruz, ve yangın çıktı. Flaplar da toza dönüştü ! Yakıt boşaltacağım, belki-"Darbe hızlı geldi. Ağaçları parçalayarak düşen uçağın motorları havaya uçtu ve etrafı cehennem ateşiyle aydınlattı. Kanatlardan biri koptu, ve kuyruğu gövdeden kesercesine ayırıp paraşütçü komandoların sağa sola saçılmasına neden oldu. Şanslı olanlar boyunlarını kırıp öldü. Daha şanssız olanlar ise ağaçların üzerine düşerek saplanıp acıyla haykırarak yavaş yavaş öldüler. Ama o adam inatçıydı. Parçalanarak sökülmüş bir koltuktan geriye kalanlara tutunuyordu. Bitkin düşmüş, kaburgalarını kırmış, ve sağ kolunu yuvasından çıkarmıştı. Yine de uzun süre dayandı. Uçaktan geriye kalan harabe yavaşladı, ve sonunda etrafa duman ve toprak saçarak durdu. Bitkin düşmüştü, ve kanaması vardı. Acı ve halsizlik içinde kendini saldı, ve bir zamanlar kargo bölümünün zemini olan metal rampadan aşağıya kaydı. Yine olmuştu. Bu sefer kesinlikle emindi bir şeylerin yanlış olduğundan. Korkuyordu, ancak ölümden değil. Neler olduğunu bilememekten doğan ilkel bir korkuydu bu. Ve korkusu onu öfkelendirdi. Ölmesine bile izin verilmiyordu ! Uykusu gelmişti yine, tekrar ölüyordu. Aklındaki son şey, bu anı kaç kez yaşadığını hesaplama çabasıydı.

Gırtlağını yırtarcasına nefes aldı. Başka hiçbir şeyin önemi yoktu sanki. Bu nasıl gerçekleşebilirdi ki ? Bir anlam ifade etmiyordu. Bu normal değildi. Kayaların gri olması gerekmez miydi ? Neden kırmızıydı o halde ? Bu yapışkan şey de neydi, kan mı ? Neden bu kadar çok kan vardı ki ? Kimin kanıydı bu ?Ayağa kalktı, ve ellerini yavaşça göz hizzasına getirdi. Avuçlarını açtı ve inceledi. Kalın eldivenleri soğuğa karşı durmak için tasarlanmıştı, ancak kan ile ıslanmışken sıcak tutmak yerine, ellerini daha da soğutuyordu. Yırtarcasına çıkardı onları. Amacını yerine getiremiyorsa var olması anlamsızdı.

Rûn UstasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin