yirmi üçüncü bölüm: uyku

10.2K 1.1K 863
                                    

Bu çocuk dediklerimi anlıyor mu acaba diye düşünmeden edemedi o an Changbin, şu an heyecanlanmıştı. Ama teklifi onun etmesi gerekmiyor muydu? Sonuçta kendisi Ah, ne saçma bir düşünce? diye de geçirmişti içinden ve aman Tanrım, şu an Felix kızarmıştı.

"Şey..."

Changbin kendini hazırla, diye düşündü gözleri kocaman açılmışken.

"Kurabiyenin yanında çikolatalı süt mü alırsın, kahve mi?"

"TANRIM EVET! Dur bir dakika, ne dedin?"

"İçecek olarak ne alırsın diye sordum." Felix'in ifadesinden onu garipsediği barizdi ama çok sorgulamamıştı açıkçası. Hyungu onun anlamadığı çok şey yapıp diyordu.

"Kahve var mı?"

"Aaa, evet! Nasıl kahve sevdiğini bilmediğim için gelirken sade filtre kahve aldım ama beğenmezse-"

"İçtiğim tek kahveyi almışsın, yuh." Felix gülümseyerek tekrar kalktı yerinden, asla yerinde durmuyordu. Çok hareketli biriydi ve özellikle konu birine yardım etmek, biri için bir şeyler yapmaksa daha da duramazdı yerinde. Bir saklama kabından çikolatalı kurabiyeleri ve yanında kahve ile çilekli sütünü getirdi. Changbin ise sadece onu izledi, dediği cümlede haklıydı kesinlikle, Felix ona iyi gelmişti. Onunla biraz laflaması, biraz gülüşmesi ve izlemesi bile kendisini daha iyi yaptığı reddedilemez bir gerçekti.

"Burada biraz daha kurabiye var, onlar da Minho ve Jisung hyung için. Bunları ona ver, olur mu?"

"Tamam, veririm." Felix onun cevabına gülümseyerek yanına oturdu ve birlikte atıştırmalıklara başladılar. Gerçekten lezzetliydi, yemek yapmakta zaten iyiydi ve deneyimden dolayı kurabiyeleri markette satılanlar gibiydi.

Tabii ki sarışın çocuk büyük bir merakla hyungunun yüzüne bakıyordu bunlar duymak ister gibi. Changbin de yemeye dalmışken üstünde hissettiği bakışlarla onun yüzüne baktığındaysa demek istediğini anladı.

"Tadı harika olmuş! Cidden senin gibi biri her eve lazım, şuna bak her şey elinden geliyor. Hazır kurabiyelere benziyor, onlardan daha iyi hatta!"

Felix tam istediği iltifatlarla hatta fazlasıyla birlikte hafif kızararak gülümsedi.

"Ama bu kadar şirin olmamalısın, ağlayacağım şimdi." Felix'in bunu duyunca daha da kızarması artık Changbin'i delirtiyordu, o gün ona yanlışlıkla yazması cidden hayatının en iyi hatasıydı. Mükemmel bir hataydı.

"Hyung yapma şöyle, lütfen!"

"Ciddiyim üstüne atlayasım geliyor." Felix'in gülümseyen yüzü yavaş yavaş ciddileşti bu sözle.

"Nasıl yani?" Changbin bu ifade değişimiyle sayılmayacak kadar yediği kurabiyelerin sonuncusunu bitirdiğinde büyük bir kahkaha attı, ardındansa esnedi.

"Şaka yapıyorum, biraz uyumaya ne dersin? Uyku bastırdı biraz"

Felix de kafasını yukarı aşağı sallayarak onayladı onu, ardındansa kabı kapatarak geri poşete yerleştirmişken yatağa baktı.

milk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin