Bu bölümdeki fotoğrafı kaldıran da ne bileyim yani dedim ve sonuç;
"Evet beyler, lütfen yerlerimize geçelim ve sessiz olalım." sınıf kapısından girdikten sonra masasına doğru ilerlerken öğrencilere ithafen konuşmuştu. Anında oluşan sessizlikle birlikte öğretmen olanın topuklu ayakkabılarının çıkardığı tok ses sınıfta yankılanmaya başladığında altmışı aşkın erkeğin kabarmış istekleriyle dolu bakışları diğerinin tüm zerresini en ince detayına kadar süzercesine üzerindeydi.
Güzel öğretmen, elindeki kitapları eğilerek masaya bırakıp geri doğruldu, gözlerindeki kenarlı kemik gözlüğünü düzeltmişti. Giydiği fileli tanga çorapları klipslerle kısacık siyah eteğinin içindeki iç çamaşırına bağlıydı. Öylece dikilirken bile klipsler belli oluyor ve sıkıştırdığı beyaz baldırlarıyla muhteşem bir görüntü yaratıyordu. Öğretmen, kısa sarı saçlarındaki pembe tokayı çıkararak onları asilce iki yana savurdu, şişkin kırmızı dudaklarını yalarken amfide oturan öğrencilerine bakmaya başlamıştı.
"Hm.. bugünki ders anlatımı sırası kimde?"
"Bende, Bay Oh."
Sehun derin sesin geldiği yöne baktığında esmer gencin kendine doğru ilerlediğini fark etmişti. Ve birden, bacakları kavranarak yapılı bedenin kucağına çekildi, güzel adam şaşkınlıkla çığlık atmıştı. Öğretmenler masasına anında oturtulduğunda Sehun nefes nefeseydi, Jongin.. Jongin ne yapıyordu?
Bacakları dizlerinin altından sıkıca kavranmış bir şekilde Jongin'in ellerindeydi, eteği bu pozisyonda esmer olana tüm güzel yerlerini açıkca ve bütün edepsizliğiyle sergiliyordu. Etli kalçalarının arasındaki tanga ipi ve önde penisini örten transparan kumaştan oluşan iç çamaşırı pürüzsüz beyaz tenle birleşince iç gıcıklayıcıydı.
Jongin elleriyle dizlerin altından baldırlarına kadar zevkle okşayarak çıktı. Sehun nefesini tutmuştu.
"N-ne yapıyorsunuz--" siyah eteği aniden iyice kasıklarının üzerine kadar kaba bir şekilde sıyrılmışken, Jongin önünde tek dizinin üzerinde çöktüğünde Sehun nazik sesiyle kekelemişti. Artık açık olan kalçalarından kavranıp biraz daha öne doğru çekildiğinde hassas yerinin üzerinde, tam da güzel deliğinin üzerinde esmer olanın nefesini hissetti.
Belini ürpermeyle bükmüştü anında."O-oh~ B-bay Jongin, l-lütfen.. h-herkes bize bakıyor.. l-lütfen bırakın beni.." neredeyse nefessizce yalvardığında bacakları Jongin'in başının iki yanındaydı, topuklu ayakkabıları diğerinin omuzlarına nazik bir baskı uyguluyordu.
Sehun bu haliyle fazla sikilesiydi.
İşte o an, kalça arasındaki ip bir el tarafından kabaca çekilerek koparıldı. Sehun sağ kalça yanağına sesli bir şaplak indirilirken uzunca inlemişti, tek elini diğerinin saçlarına daldırmışken kendinden geçmişcesine bacaklarının arasındaki adama bakıyordu.
Jongin, beyaz baldırlarının arasında karşı konulamaz bir şekilde yakışıklıydı.
"Burada yalnızca sen," adam tam önündeki minik deliği, sakallarını kalçalara batırarak öptü. "..ve ben varız, Sehun." kasılan deliği son kez uzunca öperek cümlesini bitirdiğinde Sehun elini daldırdığı saçlara asılarak çığırdı, Jongin onun geldiği hale bakarak sırıtıyordu. Gerçekten de.. gerçekten de az önce dolu olan amfi şimdi boştu.. O kadar öğrenci nereye gitmişti bir anda?
Esmer olan diz çöktüğü yerden doğrulurken omuzlarındaki bacakları da tutmuş, Sehun'u hızla masaya yatırırken göğsüne bacaklarını sertçe itmişti. "Havada tut." ve bununla birlikte dolgunluklar deliğiyle buluştu, beyaz tenli adam şimdiye dek en büyük bağırışını bırakmıştı.
Ne kadar süre boyunca deliğinin sömürüldüğünü bilmiyordu; emilmiş, yalanmış ve yumuşamış deliği dil darbeleriyle becerilmişti. Sehun nefes nefese, diğer adamın dokunuşlarının yoğunluğuyla ağlamaya başlamıştı bile..
"Senin olduğunu anlamadığımı mı sandın?" şaplak. Sağ kalçasına acımasızca inmişti. "Kıçını ve deliğini her fırsatta bana gösterip beni baştan çıkarmaya çalıştığını, huh Sehun?"
"N--n-ne? J-jongin~~" Sehun hıçkırırken diğeri sırıtıyordu, deliğe üstten tükürüp parmaklarıyla üzerini ovdu. İki tanesini içine itmişti. Beklemekle zaman kaybetmedi, onu parmaklıyordu. Sehun'un mırıltılarla kendi baldırlarına tutunmasına kararan ifadesiyle baktı. Sehun kısa bir süre içinde eteğinin üzerine boşalmadan önce, Jongin parmaklarını tatlı noktasına ezercesine bastırırken konuşmuştu.
"Sana tehlikedesin demiştim, güzelim. Ve beni baştan çıkardığın o anlar için güzel deliğini sikmediğim tek bir gün dahi olmayacak."
🍓
"Ah.. ah.. umm~" inleme seslerine gözlerini araladığında masa lambasının ışığıyla karşılaşmıştı Sehun. Nefes nefeseydi, çok fazla terlediğini hissediyordu ve..
Alt tarafı feci yanıyordu..
Gözlerini yorgunca oraya indirdiğinde, deliğindeki kendi parmaklarını ve çarşafıyla göbeğini ıpıslak yapmış olan menilerini görmüştü. Gözlerini titrekçe kapatıp dudaklarını ısırdı, ders anlattığı günün bu gecesinde bu zamana kadar Jongin'le olduğu en ıslak rüyayı az önce görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teach Me More // sekai
FanfictionKim Jongin, başındaki bu tatlı belayla ne yapacağını hiç bilmiyordu.