หนึ่งร้อย

5.6K 107 110
                                    

Smut dediğin gece yarısı okunur efenim, iyi okumalar :)

-M-

Sehun son hazırlıklarını yaptığında evden ayrılmış, Jongin'in evine doğru bir taksiyle ilerlemeye başlamıştı bile. Çok fazla heyecanlıydı, öğretmeni mesajlaştığı edepsiz öğrencisinin aslında Sehun olduğunu öğrendiğinde vereceği tepkileri düşünmeden edemiyordu. Kıkırdamasını durduramadı. Sonuçta,
Bay Kim ona üçüncü bir hareketinde asla durmayacağını söylemişti. Ve Sehun şu anda sonuncu ve en can alıcı noktayı en güzel yolla gerçekleştiriyordu.

Altına önceki giydiklerinden farklı olarak beyaz bir fileli çorap ve toz pembe eteğini giymişti. Bu eteği kalçasını bile zor kapatıyordu ve Sehun evde ayna karşısında kendini incelerken fileli çorabın sıkıştırdığı kalça yanaklarının en ufak eğilmesinde tamamen belli olduğunu fark etmişti. Bayaz bacakları baldırlarıyla resmen parıldıyordu. Bay Kim tüm bunlardan hoşlanırdı, değil mi?

Üstünde beyaz sıfır kollusunun üzerine geçirdiği pembe kot ceketi duruyordu ve sarı saçlarının önü permalı bir şekilde alnına dökülüyordu. Gözlerine çektiği kalemden başka süsü yoktu, zaten Sehun makyajın gerektirmediği kadar güzeldi.

Ona yoldayken neredeyse geldiğine dair mesaj atıp özel ricada bulunarak gözlerini kapatmasını istemişti. Biraz uğraştırsa da Jongin kabul ettiğinde kıkırdadı, onu fazla şaşırtmak istiyordu.

Jongin'in verdiği adrese ulaştığında taksinin parasını ödeyip hemen oradan çıktı. Bindiğinden beri şoförün üzerinde tuttuğu bakışlarından oldukça rahatsız olmuştu.

Kapıya koşturup zili çaldı, beklerken kalbi gümbürtüyle atıyor ve heyecanı bir türlü durmuyordu. Akşam saatleri olduğu için hava esiyordu, Sehun titreyerek ceketine gömülüp zile tekrar uzanacakken sonunda kapı açıldı.

İçinde bulunduğu heyecanı bir anlık unutturacak kadar gülme isteğiyle dolmuştu Sehun, esmer adam öğrencisinin ricasını gerçekleştirip gözlerinin üzerine tek elini siper etmiş ve kapıyı öyle açmıştı. Bir şey demeden göğsüne tutunup onu nazikçe itti ve içeri girmelerini sağladı.

Hemen diğerinin ardına geçerek onun elinin yerine kendi ellerini koymuştu, dudakları hemen önünde bulunan boynundaki bir noktayı istekle öptü, dilini öptüğü yerin üzerinde gezdirirken esmer tenine doğru mırlamıştı.

Jongin öpüşü hissettiğinde sırıttı, 'bebeği' gerçekten de fazla istekliydi. "Güzel yerini doyurmam için fazla sabırsızsın, huh güzelim?"

Sehun bununla birlikte onun çene hattına uzandı, hafif pürüzlü deriyi dişlerinin arasına alırken ellerini esmer adamın yüzünden sürükleyerek göğüs kaslarında durdurdu. Diğer adamın içine derin bir nefes çekmesine neden olarak hafifçe çekiştirip bırakmıştı, kulağının altına dudaklarını getirdi. Cilveli kıkırdamasını Jongin'e sunmuştu. "Bu benim sizi kışkırtan üçüncü hareketim olacaksa evet, durmamanız için çok sabırsızım Bay Kim~"

Ve Sehun konuşmaya başladığından beri her şey bir dakikalığına durdu. Jongin'in yüzündeki keyifli sırıtış kaybolmuştu, sanki ikisi de o bir dakikada nefes bile almıyorlardı. Jongin duyduğu sesin doğru olup olmadığından, Sehun ise açığa çıkmasının heyecanından küt küt atan kalbi dolayısıyla nefessizdi. Muhtemelen Jongin de bunu hissediyordu, Sehun tüm bedenini ona yapıştırmıştı çünkü.

"Sehun."

Jongin'den gelen keskin bir nefes verme sesi duyuldu önce, göğsünde duran ellerin bileklerini ani bir agrasiflikle kavrayıp arkasını döndü. Sehun anında biraz arkalarında bulunan kolona yaslatıldığında pembe dudakları inlemeyle birbirinden ayrılmıştı. Yüzünün tam dibindeki adam ona gözlerinde bulunan alevlerle bakarken titreyip bileklerini tutan ellerini istemsizce kavradı. "J-jongin,"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Teach Me More // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin