Herkesin bir hayali vardır elbet bu hayatta benim hayallerim bambaşka ne çok para kazanıp her istediğini alabilen biri olmak istedim nede çok ünlü olup herkesin ismimi bilmesini. Kimsenin beni bilmesine gerek yok aslında sadece yazdığım sözlerin herkesin dilinde dolaşmasıydı hayalim. Çaba mı herkes gibi bende çok çabaladım çalıştım ama her zaman her şey beklendiği gibi olmuyor vesselâm. Ailem iyi bir üniversitede geleceği parlak olan bir bölüm de okuma mı istiyorlar tabi söz konusu aile olunca kırmak mümkün olmuyor hal böyle olunca lise hayatım hep ailemin istediği gibi gitti. Aslında bakarsanız kötü de değildi okul hayatım başarılı, zeki ve her zaman öğretmenleri tarafından övülen bir öğrenci olmuştum bu durum beni mutlu etmiyordu alışkanlık olmuştu ama sadece o kadar, alışkanlık sevmediğiniz bir şeyden ötürü ne kadar mutlu olursanız işte bende o kadar mutluydum. Bu sorunu aileme hiç açmadım daha doğrusu açamadım çünkü önce onların hayalini yapmak istedim bu kararın ne kadar yanlış olduğunu anlamam pek uzun sürmedi ama yine de pişman olmama yetti bu durum. Lisede nerden bakarsanız hiç arkadaş edinemedim her zaman derslerde en arkada oturup not alan ders aralarında da not defterine sözler karalayan biri oldum hâl böyle olunca da pek fazla kimse benle konuşmak istemezdi ukala, kendini beğenmiş hatta bencil gibi görürlerdi beni belki de öyleyimdir bilmem. Ama bildiğim bir şey varsa oda bir ortamı sevmezseniz o ortamın içindeki insanları da sevmezsiniz.
Lise son sınıfın ilk dönemiydi ve yakınlardaki bir okulun kapanmasından dolayı okulumuza yeni gelen öğrenciler olacak dediler herkes merakla kimlerin geleceğini bekliyordu ben mi umrumda değil desem yalan olur çünkü ne kadar fazla insan o kadar sana karşı bakılan meraklı göz demek o yüzden gelmesinler istedim. Zaman yaklaştıkça okulda herkes ne zaman yeni öğrencilerin geleceği hakkında konuşmaya başladı. Bir gün matematik dersinde kapı çaldı önce içeriye müdür arkasından da 6 kişi içeriye girdi. Sınıfta ki herkes gelenler hakkında fısır fısır konuşmaya başladı o sırada müdür ortamdaki garip havayı dağıttı ve söze girdi. ”Arkadaşlar sessizlik lütfen bunlar yeni sınıf arkadaşlarınız umarım iyi geçinirsiniz zira sizinle aramız bozulsun istemeyiz iki taraf için de geçerli bu uyarım umarım anlamışsınızdır. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar iyi dersler.” Dedi ve dışarı çıktı. Müdürümüz mü bu hayattaki en para göz en bencil ve ahmak insan nasıl olursa bizim okul müdürü işte tam o tabire uygun bir insan kendileri. Müdürün sınıftan çıkmasıyla Önder hocanın konuşması bir oldu. “Evet arkadaşlar hadi siz boş yerlere oturun sonra tanışma faslına geçelim.” Tanışma faslı mı kimse neden bize fikrimizi sormuyor acaba ama haklılar öğrencinin sözünün geçtiği bir okul, hayaller her zaman güzeldir sonuçta. Yeni gelenler yerleşmeye devam ederken birinin bana doğru geldiği farkettim giderek yaklaşıyordu bide yanıma oturmaz herhalde diye düşünüyordum ama bu çocuk bana doğru gelmeye devam edince hızlı bir manevrayla çantamı yan tarafımdaki boş sıraya yerleştirdim ve kafamı masanın üzerine koydum nasıl olsa bu durumda kimse istenmediği yerde oturmak istemez diye düşündüm ama her zaman düşündükleriniz olmuyor. Çocuk yanıma yaklaştı çantayı kaldırdı ve yanıma oturdu kafamı kaldırdım ve gözlerine neden buradasın der gibi baktım ama çocuk bu durumu hiç umursamadan benimle konuşmaya başladı. “Bende seninle oturmaya can atmıyorum ama ilk izlenimlerime bakacak olursak sen kaba ve bencil bir kızsın bu arada memnun olmadım ben Kerim mümkünse birbirimize yokmuş gibi davranalım olur mu?” ne bu şimdi herkes bana ukala der kimmiş ukala, gerçekten bu adam da neyin nesi. Hiç cevap bile vermeden tekrar kafamı masanın üzerine koydum sonra Önder hoca konuşmaya başladı “Bence artık tanışabiliriz arkadaşlar o zaman ilk ben başlıyorum. Ben sizin hem matematik hem de sınıf rehber öğretmeniniz Önder Kılıç umarım hem benimle hem de arkadaşlarınızla iyi geçinirsiniz bir sorunuz olursa öğretmenler odasında bulabilirsiniz beni. Bence beni yeterince tanıdınız biraz da sizi tanıyalım yeni öğrenciler sırayla kendinizi tanıtın bakalım.” Dedikten sonra en ön sırada oturan bir kız ayağa kalktı ve kendini tanıtmaya başladı.
“Merhaba arkadaşlar, ben Feyza umarım iyi geçiniriz memnun oldum.” Bence gereksiz bir soru ama Önder hoca diğer okuldaki notlarını sordu ve kızda orta derecede olduğunu söyledi hem kötü bile olsa kim ben kötüydüm derki?
“Merhaba bende Murat .” diye bir ses geldi ikinci sıradan kısa ve netti gayet iyi bir tanışma şekli bence ama klasikleşmiş not sorusu geldi beklenilenin aksine notlarının iyi olmadığını ve okumak için okuduğunu söyleyen bir çocuk vardı bu kez. Sırayla hepsi kalkıp kendini tanıttı bu ikisi ve yanımdaki çocuk dışında Ceren, Fatih ve Kuzey adında üç kişi daha kendini tanıttı tüm sınıfa sıra benim yanındakine geldiğin de çocuk ayağa kalktı ve konuşmaya başladı. “Merhaba millet ben Kerim bu arada hocam eski okulum da okul birincisiydim yani oldukça iyimdir.” Ne yani bu ben mükemmelim konuşması mı ama bu durum iyi oldu Benim üzerime gelmekten vazgeçerler artık o yüzden problem yok sevindim. Tanışma faslı bittikten sonra Önder hoca sınıftan çıkmadan haftaya seviyemizi belirlenmek için sınav yapacaklarını ve hazırlanmamız gerektiğini söyledi yani başka bir söylemle sınıfa pimi çekili bir bomba attı ve gitti. Lisede son sınıfsanız ve sınavlarsa söz konusu herkes birbirine rakip oluyor ve gizli gizli ders çalışmalar notlar tam bir korku ve gerilim filmi yaratılıyor okulda. Bu haberi duyduktan sonra sınıftakiler de bir sessizlik oldu bende kulaklıklarımı taktım ve kafamı tekrar masanın üzerine koydum ama rahatım birinin omzuma dokunmasıyla sona erdi yavaşça kafamı kaldırdığım da bu yeni gelen kızlardan biri olduğunu gördüm.
“Merhaba ben Feyza şey sınıftakilerden duydum da senin notların baya iyiymiş bana ders çalıştırırmısın acaba?” ben mi başkasına ders çalıştırmak bunu daha önce kimse sormamıştı bana yapmayacağımdan değilde yapmam diye herhalde ama bu soruyu bana ilk daha soran biri olduğu için bunu göz önünde bulundurarak cevap verdim. ”Neden ben? Bu beraber geldiğin çocuk okul birincinizmiş işte ona neden sormuyorsun da bana soruyorsun?” bence gayet makul bir cevap sonuçta haklı bir isyan benimki ama aynı derecede mantıklı bir cevapla karşılık verdi. “Özür dilerim haklısın ondan istemem doğru olur ama o hiç bir zaman bize yardım etmez ki sadece Kuzey’e yardım eder oda arkadaşı diye yani bana yardım etmez ki o bu yüzden bana yardım edecek misin?” diye sordu aslında kız haklı bu ukala çocuk kimseye yardım etmez bende Feyza ya ona yardımcı olacağımı söyledim ve bir anda Feyza boynuma atladı ne olduğunu anlam bile veremedim çünkü daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Arkadaşlık, dostluk bu kavramlar bana oldukça uzak bu yüzden basit bir istek için bu kadar sevgi gösterisi garip gelmişti ama hoşuma da gitti bu durum sonuçta belki bir arkadaş kazanabilirdim.
"Bu arada senin adın nedir?"
" Dilek"
"Anladım tekrar sağol dilek bu yardımını asla unutmayacağım." Dedi ve gitti.
Bu garip olaydan sonra eve geldim ve hemen hazırlanıp evden çıktım. Genelde okuldan sonra evimizin altında ki kitapçı ya giderim ve orada çalışan ve bizim ev sahibimiz olan Mehmet amcaya yardım ederim. Sana kitap okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı kim öğretti derseniz Mehmet amca derim çünkü o her zaman bana hayallerin ertelenemez bir yolculuk olduğunu söylerdi o kadar haklıymış ki aslında ben ne kadar kaçsam da hayallerimden hayallerim bana o kadar yaklaştı içten içe. Yeni gelen bir kaç kitap vardı ben onları raflara diziyordum o sırada dükkanın kapısı açıldı ve 2 öğrenci içeri girdi Mehmet amca bana doğru “Kızım şu gençlere bir yardımcı ol sana zahmet elimde işler varda" diye seslendi. Elimdeki kitapları da rafa yerleştirdikten sonra test kitaplarının yanında duran çocuklara doğru yöneldim.
“Pardon, yardımcı olabilir miyim? Ne tür bir kitap arıyorsunuz?” cümlemi bitirdikten sonra çocuklar arkalarına döndü ve kütüphaneye gelen çocukların bizim okula yeni gelen çocuklar olduğunu fark ettim. “
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇLİK ATEŞI
Teen FictionMerhaba Millet!!!! Etrafında her zaman bencil ve ukala gibi görünen ama aslında yanlız ve sadece hayalleriyle yaşayan bir kızın öyküsü bu. Adı gibi dilek tutup gerçek olmasını bekleyen Dilek'in hikayesini hep beraber dinleyelim mi?