5

634 90 15
                                    

Luhan'ın Sehun'un ölümünün nasıl olduğunu öğrenmesinin ardından ev geceleri birkaç tıkırtı hariç sessizliğe bürünür. Luhan bazen de ağlama sesi duyduğunu düşünür ama emin değildir. Hem Sehun'un ölümünü bu şekilde olmasına çok üzülmüştür hem de Sehun'un birden sessizleşmesine.

Luhan o gün Sehun'u mutlu etmeye karar verir. Aynanın önünde duran Sehun'un resmini alır. Ona biraz bakar. Bebeğe musallat olmak için fazla yakışıklı bir ruhtur ama bunu dile getirmez. Kağıdı aynanın kenarına gülümseyerek sabitler ve Sehun'un bebeğini alıp televizyonun karşısına geçer ve en sevdiği diziyi açar. 

Dizi boyunca Luhan, Sehun ile aklına gelen her türlü konuda konuşmaya çalışır. Dizi boyunca evde tuhaf olaylar olmaz. Bu sessizlik Luhan'ı kötü hissettirir. Yaşadıkları şeyler düşünülünce Sehun'un sessiz olması işine gelmelidir ama o böyle hissetmez. 

Nedense Sehun'un mutlu olmasını istemektedir. Luhan keyfi bozulmuş bir şekilde televizyonu kapatır. Sehun'un bebeğini vitrindeki yerine koyacakken biraz durur ve içinden gelen cesaret ile bebeği de alarak odasına gider.

Bu sefer bebeği odadaki aynasının yanına düzgünce koyar. Sehun'u keyiflendireceğini düşündüğü birkaç cümle söyleyerek üstünü değiştirip yatağına girer. Luhan rüyasında bir deniz kenarı ve dibinde ağlayarak oturan Sehun'u görür. Bu görüntüye dayanamayıp Sehun'un yanına gider. Ona sarılıp ağlamamasını gerektiğini ve yalnız olmadığını söyler. Sehun ise Luhan'ın yatağı başında şu dizeleri sayıklar:

'Şıp, şıp , duyulur su sesi

Senin peşinde birileri

Kaç kaç sakın durma

..

Sular yükselmeden hadi

Duyacağın son ses

Şıp, şıp , duyulur su sesi'

Sabah zinde bir şekilde uyanır Luhan. Geceliğini çıkarıp yeni kıyafet almak için dolabına yöneldiğinde arkasındaki aynadan gıcırtı sesi gelir. Korkuyla arkasını döndüğünde aynanın üstünde günaydın yazısını görür. Aynaya bakıp gülümser Luhan ve mutlu bir şekilde günaydın der.

Mutfağa gitmeden Sehun'un bebeğini yanına alır. Mutfakta onu sandalye oturtur ve 'Bugün ne yesem?' diye buzdolabına yönelir. O sırada salondan yine bir şeylerin düşme sesi gelir. Luhan bunun artık bir işaret olduğunu düşünür ve salona ilerler.

Yere düşmüş iki kağıt parçası görür ve eline alır. İlk kağıtta hoş bir kahvaltı sofrası vardır. Diğerinde ise Luhan masada oturmuş kahvaltısını yaparken Sehun masanın karşısındaki sandalyede oturmuş yüzünde gülümseme ile onu izlemektedir. Luhan gülümser. Mutfağa döner. Kağıttaki masayı hazırlamaya başlar.

Sonraki günler Luhan için oldukça değişik geçer. Sehun'a artık tamamen yaşayan biri gibi davranır. Aralarındaki ilişki Sehun'un Luhan'ı dinleyip onu korkutacak şeyleri artık yapmayacak kadar güçlenmiştir. 

Kağıtlarla iletişimleri televizyonu iletişim için kullanacak kadar gelişmiştir. Sehun kanallar arasında geçişler yaparak duygularını daha net belli etmeye başlar. Hemen hemen her konuda anlaşıp uyuştuklarını keşfederler. Bu durum Luhan'ı mutlu ve huzurlu hissettirir. Çünkü artık korkmamaktadır.

Sehun onun için sevimli hayalet Casper'a dönüşmüştür. Sehun bu lakabı pek sevmese de Luhan bu lakabı söylediği her anda gülümsemesi parıldadığı için çok ses çıkartmaz. Anlaşamadıkları tek konu Luhan'ın maç geceleridir. Luhan ne zaman maç açıp izlemeye dalsa Sehun kanalı değiştirip Luhan'a eziyet etmektedir. Luhan inat edip maç izlemek istese de bu savaşı daima Sehun kazanır ve birlikte film izlerler.

Aralarındaki ilişkinin güçlenmesi Luhan'a tuhaf gelse de korkmak yerine Sehun ile tatlı tatlı anlaşıyor olmayı tercih etmektedir. Bazen evin içinde izlenme ve takip edilme duygusu onu garip bir korkuyla tedirgin eder ama Luhan artık bunları umursamaz.

Sehun iyi bir hayalettir. İyiden de öte oldukça eğlenceli ve kafa dengi biridir. Aslında Luhan onunla arkadaş olmaktan hoşlanmaktadır. Çünkü Sehun ona gerçek arkadaşlarından daha yakın ve samimi gelmektedir. Hatta bazen yakın ve samiminin ötesinde Luhan'a hoş duygular da hissettirmektedir. 

Bu duyguları Luhan zihnin arka köşelerine atmaya çalışsa da Sehun kendini hep hissettirmektedir. Sehun, Luhan'a özel ve oldukça ilgili davranmaktadır. Bu Luhan'ın görmezden gelebileceği bir şey değildir.

İşten yorgun döndüğü bir gün yorgunluk hali ile salona girer. Aynanın önünde uzun bir adam görür. Adamın kendisine doğru dönüp göz göze gelmesi ile çığlık atar. Çığlığının ardından adam birden kaybolurken Luhan onun Sehun olduğunu anlar.

Korkuyla şok olmuş bir şekilde yerinde kalıp yutkunur. O sırada aynanın üstü buharlaşır ve 'Özür dilerim.' yazısı belirir. Luhan biraz kendini toparlar ve sorun olmadığı ile ilgili şeyler söyler. Aynadaki yazı kaybolup yeni bir yazı belirir: 'Gerçekten üzgünüm. Seni korkutmak istememiştim.'

Bu yazıyı okuyunca Luhan'ın korkusunun yerini büyük bir üzüntü alır. Vücudunu dikleştirip aynaya yaklaşır ve yine sorun olmadığı ile ilgili bir şeyler söyler. Aynadaki yazı su damlalarıyla yavaşça akarak 'Üzgünüm' kelimesini oluşturur.

Luhan'ın üzüntüsü artar. Bu durumun Sehun'u da oldukça üzdüğünü düşünür. Cesaretini toplar ve Sehun'un ona tekrar görünebileceğini ve korkmadığını söyler. Evde biraz sessizliğin ardından aynadan 'Sadece aynaya bak.' yazısı belirir.

Luhan'ın kalbi göğüs kafesini delecek bir şekilde hızlı atmaya başlar. Düzensiz nefes alıp verişleriyle birlikte oldukça terler. Televizyondan Luhan'ın en sevdiği şarkı çalmaya başlayınca Luhan önce yerinde sıçrar ama sonra güler.

Sehun son günlerde böyledir işte. Luhan'ı böyle duygudan duyguya sürükler. Luhan başını sallayıp gülümsemesini devam ettirirken ayna kendisinin yansıması hariç su damlaları ile kaplanır. 

Luhan derin bir nefes alır. Kalbi hızını arttırırken su damlaları onlara zıt bir yavaşlıkta  akar ve gizlediği kişiyi yavaşça gösterir. Sehun, Luhan'ın tam solunda onun gözlerinin içine bakıp tatlı tatlı gülümsemektedir. Luhan, Sehun'un gülümsemesini kağıt üzerinde birçok kez görmüştür ama böylesine canlı bir şekilde görmek onu değişik hissettirir.

Sehun'un gülümsemesi oldukça sıcak ve tatlıdır. Luhan'ın kalp hızı bu sefer korkudan başka bir duygu ile atarken Sehun, başını Luhan'a daha çok yaklaşır. Ağzı yavaşça Luhan'ın omzuna yaklaşırken gözlerini gözlerinden bir an olsun ayırmaz. 

Luhan da hipnoz olmuş bir şekilde  Sehun'un yüzünü incelemektedir. Özellikle o dudakların yavaşça boynuna hareket etmesi Luhan'ı oldukça heyecanlandırır. Birden belinde hissettiği eller ile hemen arkasını döner. Arkasını döndüğünde Sehun orada değildir.

Tekrar aynaya baktığında ise yansımada sadece yüzü kıpkırmızı olmuş kendisini görür. Bu kızarmanın korkuyla olmadığını ikisi de bilmektedir. Luhan başını eğmiş bir şekilde odasına ilerlerken Sehun, bebeğinin yanındaki Luhan'ın koyduğu oyuncağı sever.

22 - KiyomiKaizoku

Water DropHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin