~1~

939 65 110
                                    

"Annee! Ben dışarı çıkıyorum!" dedi çocuk holde koşarken.

"Yine nereye?"

"Arkadaşlarımla buluşacağım! Ihm, şey için... Bill'in bize gösterecek yeni golf sopaları varmış!"

"Tamam ama geç kalma ve çimenlerde yuvarlanma."

Çocuk göz devirerek tamam diye cevap verdi. Dış kapıya doğru koştuğunda annesinin seslenişini duydu.

"Bir şey unutmuyor musun?"

Çocuk iç çekerek koltukta yayılmış olan annesinin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdu. Tekrar hızlı adımlarla yürürken sonunda evden çıkabilmişti.
Bisikletine binip pedallara basarak sürmeye başladı. Tabi ki Bill'in evine gitmiyordu her zaman buluştukları çorak topraklar dediği yere sürüyordu. Sürekli grupça orada toplanırlardı. Kimsenin gitmediği gizli bir alanlarıydı orası.

Vardığında Bill ve Ben'i bir kütüğün üstünde otururken buldu.

"Selam çocuklar."

"Selam Eddie."

Bisikletini kenara bıraktı ve yanlarına oturdu.

"Geç kalmadım sanırım. Diğerleri gelmemiş."

"A... aslında geç oldu ama onlar s... senden daha geç gelecekler gibi."

"Hep böyle oluyor zaten. Sen n'apıyorsun Ben?"

"Şu sıralar yeni bir projeye başladım."

"Ne yazık ki umrumda değil."

Eddie ve Bill birlikte kıkırdadılar, Ben ise sadece sırıtmakla kaldı.
Uzaklardan gelen bir kahkaha sesi duydular.

Tedirginledip yerlerinden oynadılar.

"Bu ses de ne?"

En sonunda çalılıkların arasından Gözlüklü çocuk ve turuncu ile kumral arasında olan saçları omzuna gelen kızı gördüler.
Birlikte sanki yarınları hiç olmayacakmış gibi kahkaha atıyorlardı.

"Ah Richie sen pisliksin!" dedi kız gülmesini durdumaya çalışırken.

"Ama dediğim doğru öyle değil mi?"

Gülmelerini yavaşlatıp kütüğün üstünde oturan üç eziğe baktılar.

"Bu... Bu kadar komik olan ne?"

"Bu çocuk bir gün beni öldürecek!" dedi kız Bill'in yanına oturarak.

"Seni ölürsen beni de yanında götür. Cehennemi hep merak etmişimdir."

"Büyük bir zevkle efendim."

Richie'de Eddie'nin yanına oturdu.

"Ne var ne yok Eds?" diyerek Eddie'nin yanağını sıktı.

"Hey yapma! Bunu yapmandan nefret ediyorum!"

"Hoşuna gittiğini biliyorum. Bu kadar tatlı olmak senin suçun değil."

Kızarmadığını umarak kafasını önüne eğdi.

"Hey Bev, bir dal sigaran var mı?"

"Olması lazım." dedi ceplerini karıştırarak. Bir cepinden yıpranmış bir Winston paketi çıktı.
Sadece üç tane dal kalmıştı.

"Bir tanesi bana, bir tanesi sana. Diğerini kim almak ister?"

Bill uzanarak Beverly'nin elindekini kaptı. Bev diğer cebinden kibrit çıkartarak kendi sigarasını yaktı. Richie bir kaç kere kibriti çakmayı denedi ama en sonunda lanet ederek kibriti yere attı.

You Are Like Medicine/ ReddieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin