~9~

471 39 24
                                    

Eddie üstündekilerle dışarıya çıktığında istemsiz utanmıştı. Birileri ona bakıp güldüğünü hissediyordu etrafta kimse olmamasına rağmen.
Paranoyaklığını gidermek için söyleniyordu içinden. Yolun yarısında
Richie ile karşılaşmıştı. Gömleği çıkartıp arkasına saklamayı düşündü ama artık çok geçti. Richie Eddie'yi görmüştü bile. Arkasına dönüpte gidemezdi. Richie gülerek Eddie'nin yanına geldi.

Biliyordum, çok aptal gözüküyorum!

Eddie, Richie'nin kahkaha atmasıyla daha fazla utanmıştı.

"Giyeceğini hiç sanmıyordum. Bu beni fazla mutlu etti."

"Çok aptal gözüküyorum."

"Aptal mı? Ciddi olma Eds. Bana ne kadar yakışıyorsa buda sana o kadar çok yakışmış. Çöpe atarsın sanmıştım."

"Düşünmedim değil. Çıkartmak istiyorum."

"Hayır, sakın! En azından bugünlük giy, lütfen."

"Tamam, sadece bugünlük."

Richie gülümseyerek kolunu Eddie'nin omzuna attı.

"O zaman bunun şerefine bana dondurma ısmarlarsın."

"Pisliksin. Sen ısmarla."

***

Çorak topraklarda ki oturmak için kütüklerin üzerine oturmuşlardı. Eddie'nin elinde yarım kalmış bir dondurma duruyordu. Richie çoktan bitirmişti ve gözlüğünü durduk yere çıkarıp takmaya başladı.
Eddie bu durumu fark etti.

"Gözlüğünde bir şey mi var?"

"Sence... Gözlüksüz nasıl duruyorum? Eskisi gibi yakışıklı mıyım?"

"Birincisi, ben sana daha önce yakışıklısın demedim. İkincisi, çok tuhaf duruyorsun."

"Hadi ya. Bu gözlükten nefret ediyorum."

"Sen hiçbir zaman gözlüğünden şikayet etmezdin. Biri bir şey mi dedi?"

"Hayır... Yani, evet."

"Birisinin dediklerine kulak asmanı ilk defa görüyorum. Sen Richie değilsin değil mi? Son zamanlarda çok değiştin."

"Ben hala pisliğim. Yani değişmedim."

"Kim ne dediyse, beyinsizmiş. O gözlük seni çok tatlı yapıyor." o ara bir sessizlik oldu. Eddie önüne bakarken ne dediğinin farkında varıp utandı.

"Tatlı olduğumu düşünmen ne tatlı, Eds."

"Şımarma hemen. Bir daha olmayacak."

"Bu bana iki yıl yeter."

"Her neyse... Bill ve diğerlerini çağırayım mı?" dedi Richie'ye.

"Hayır. Son zamanlarda vakit geçiremedik. Benim istediğim ikimiz olalım... Ah lanet olsun!" diye bağırdı.

"Ne oldu?"

"Bev'den bir dal sigara almayı unuttum."

Eddie buna göz devirdi.
"Ne güzel. İçmemen daha iyi."

"Rahatsız oluyorsun diye bırakacak değilim."

"Ben kendimi düşünmüyorum salak!" diye sesini yükselttiğinde Richie şaşırmıştı. "Ömründen ömür gidiyor, farkında değilsin! Ya erkenden geberip gidersen ne olacak? Beni bu lanet kasabada yalnız mı bırakacaksın?"

Yine bir kaç dakika sessiz kaldılar. Eddie, Richie'nin konuşması için dua ediyordu. Son sözün ondan böyle çıkması onu çok rahatsız ediyordu.

"Gitsek iyi olacak." deyip ayağa kalktı Richie. Bu konu hakkında bir şey söylememişti. Eddie'nin dediklerini takmamıştı. Kalbinde bir burukluk oluştu. O da ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladı.
Yumruklarını sıktı. Aklından bir sürü düşünce geçiyordu. Son zamanlarda ki garipleşmesinin nedenini hala bilmiyordu.  Eve girdiğinde odasına kapandı ve kapı sertçe çarptığında annesi seslendi.

"Eddie'ciğim iyi misin?"

"Evet, hiçbir sorun yok."

Üstünde ki gömleğe göz gezdirdi. Eline aldı, yere fırlatıp attı.
Kendisini yorgun ve bitmiş hissediyordu. Bütün o düşüncelerden eve nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Yatağına yattı.

***
Niye böle davranıyon amk riçisi

Bugünün sorusu sizce dondurmayı kim ısmarladı? Hehe

You Are Like Medicine/ ReddieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin