Bu sabahın herşeyden farklı olmasını diledim. Çalar saatimin sanki "Kalk haydi okul var ve sen burada hala boylu boyunca yatıyorsun" Der gibi çalmasını aldırmadım ve günün kötü olucağına karar verdim. Derin ve içten bir nefes alıp dışarı bıraktım yatağımdan kalktım Ve dolabıma doğru ilerledim... Durun birdakika iğrenç bir liseye gidiyorum diye serbest bıraktıklarını düşünmeyin sakın. Aslında bazıları öğretmenleri umursamayıp serbest geliyorlardı ama ben bildiğiniz üzere "Cici kız" rolünü oynuyordum.
Saçlarımı çok seviyordum belime kadar geliyorlardı ve güzelde bir yüzüm vardı.. Ne yani ben burada ego okşamıyorum sadece doğruları söylüyorum
Kapı çaldı gidip koşar adımlarla kapıya baktım gelen.. Oha! ne bu Emre miydi? inanamıyorum şuan kapımda 2 seneye yakın aşık olduğum çocuk mu duruyordu.. Bana birşey demiyecekmisin dercesine bakıyordu sanırım bir "Hoşgeldin Emre , ne vardı?" borçluydum ona. Benim diyebildiğim hayalimdekinden daha aptalca oldu "M-Merhaba Emre ş-şey ben biraz şaşırdımda.. S-sen niye geldin?" Ya of böyle sorumu olurdu çocuk onu sevdiğimi kesin çakmıştır bence. Şu halime bak! neyse en azından güzel görünüyordum ve bu saçma cümlemi kapatır diye düşündüm.
Güldü ve "Kızarıp bozarmana gerek yok güzelim" Diyip göz kırptı , tam şuan bayılabilirdim Emre geliyor ben kekeliyorum bir cümleyi bile doğru kuramıyorum oda bana güzelim diyor Allahım hepsi bir rüyamı??
"Yok ben şey" diyerek kendimi toparlamaya çalıştım sonrada söze girişmesini bekledim. Oda bunu beklediğimi anlamış olacakki hemen konuşmaya başladı "Şey Mira ben aslında bugün ben ya işte seni okula ben bırakacağım.." Yutkundum gözlerim fal taşı gibi açılmış ona ne?? dercesine bakıyordum sonrasında kendime geldim ve "Anlayamadım? yani ben şey.. neden böyle birşey yapma gereği duydun ki?" Çocuğa resmen sen ne ayaksın olum derce bir soru sormuştum of mira of sen konuşma en iyisi dese haklı bulurdum..
"Ya ben değilde aslında bunu Mert istiyor" ve şuan karnıma tekme yemiş gibi oldum arkadaşlar ne yani emre değilmiydi beni almak isteyen? of bu merte ne oluyor anlamıyordum aslında yakışıklıydı yani gideri vardı.. Tamam tamam itiraf ediyim fazla yakışıklıydı hatta meteor bile diyebilirdik. Ama ben emreyi sevdiğimden bana vız geliyordu mert.
"He mert mi? merte ne oluyorda beni aldırıyorki?"
Sorularımdan sıkılmış gibi bir hali vardı ve bende sevdiğim çocuğun birazdan koşarak yanımdan uzaklaşmasını istemiyordum bu durumu kavrayıp "Tamam çantamı alıp geliyorum" dedim ve odama girdim çantamı aldım ayakkabılarımı giydim ve arabaya doğru gittik arabaya yaslanmış "Ben çok pahalıyım!!" dercesine gözünde duran güneş gözlüklerini takmış bana bakıyordu. Gözlerimi devirdim ve yanına geldim o sırada emre bizden uzakta olduğu için söylediklerimi duyamıyordu.
"Mert niye beni alma gereği duydun..? emre ge..." Sözümü kesip "He he biliyorum emre geldi sanıp heycan yapmıştın" dedi. Tamda bunu söyleyecektim ve mertin yüzünün düşmesini umursamayıp "Aynen öyle! bir nevi emre aldı sayılır ama neyse" dedim.
Okula geldik arabadan inip hızlı adımlarla sınıfa girdim ve sırama oturdum mertin neden beni aldığı niye emrenin konusunda yüzünü düşürdüğünü anlamaya çalışıyordum.
