flashback
jeongguk
12.07.14 01:25 a.m
Karnımdaki acıyı umursamayarak koşuyordum. O lanet herif beni bıçağıyla yaralamıştı hafif de olsa canım yanıyordu.Kaçmaktan başka bir çarem yoktu o an,her şeye lanet eder olmuştum. Elimi karnıma bastırarak koşmaya çalışıyordum. Dar ara sokakta koşarken arkamdan gelen var mı diye bakıyordum.
Ancak fark etmediğim ve hayatımın dönüm noktası olan koca ana yola fırlamıştım. Yapacak bir şey yoktu yani koşmaktan başka bir çıkış yolu bulamıyordum. Ayağımı tam koşmak için hazırlarken vücudumda hissettiğim baskı ve acı ile yere yığılmıştım.
Gözüme gelen yoğun ışıkla bana araba çarptığını anlamıştım. Bilincim yavaş yavaş kapanırken bana doğru gelen karanlık bir siluet gördüm. Bütün dünyam birbirine girmişti. O an hiç bir şeyi doğru düzgün algılayamıyordum. O koku dışında...
Yanıma gelmişti bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şey anlayamıyordum yüzünü dahi göremiyordum. Kendimde cevap verecek güç bulamıyordum. Bu koskoca anayolda ben,yoldan geçen arabalar ve ondan başka kimse yoktu. Gözlerimi hafifçe araladım ve ceketini çıkarıp kanayan yarama bastırdığını hissettim.
O yarı açık bilincimle bile bana çarpan aynı zamanda yardım eden adamın karanlık kişilikli olduğunu hareketlerinden anlamıştım.Çok soğukkanlı davranıyordu. Beni kucağına alarak arabasına yerleştirmişti.
O koku arabanın her yerindeydi. Beni o halimle bile sarhoş edebilecek türden bir kokuydu. Sanki vücudumdaki acılar bedenimi birer birer terk ediyordu.Bir anda neden bu halde olduğum ve kaçtığım kişiler zihnime hücum etmeye başlamıştı. Zar zor yerimden doğrularak "Nereye gidiyoruz?" diye neredeyse fısıltı gibi çıkan sesimle sormuştum.
O soğukkanlı ve fazla umursamaz haliyle "Hastaneye." diye cevaplamıştı. Hayır,gidemezdim benim bugün içinde o adamlardan kurtulmam gerekiyordu hastaneye gidecek vaktim yoktu.
"Hayır hastaneye gidemeyiz." diyerek yaptığım ani çıkış onu şaşırtmıştı. Adam cevap vermemişti kendi bildiğini okuyordu.Arabadan atlayabilecek cesareti gösteremeyeceğimden tekrar arabanın arka koltuğuna bedenimi bıraktım.
O koku... bir türlü gitmiyordu. Vanilya ve baharat karışımı ağır bir koku hakimdi yarama sardığı cekete. Aşık olunası bir kokuydu bu. Sahî bu kadar güzel kokan bir adamın ismi ne olabilirdi... Gözlerim yavaşça kapanmıştı ve ondan sonra ne olduğunu bilmiyordum ama o gizemli adama sorup öğrenebilirdim.
Gözlerimi araladığımda bembeyaz boş bir duvar karşıladı beni. Etrafıma göz gezdirdim ama onu görememiştim. Belki aşağıya içecek bir şeyler almak için gitmiştir diye düşünmüştüm. Yerimde yavaşça doğrulup başımı ovuşturuyordum çünkü başım çatlıyordu. Bir an karnımda keskin bir acı hissettim. O an başıma gelenleri hatırlamıştım. Gözlerimi korkuyla karnıma çevirdiğimde karnımda küçük bir dikiş gördüm.
Kafama takmadan başımı tekrar ovuşturmaya başladım ama bir anda içeriye bir hemşire girmişti.İlk işim hemşireye o adamın nerede olduğunu sormaktı. "Şey.." dedim "Acaba beni buraya getiren adamın nereye gittiği hakkında bir bilginiz varmı?" Demiştim. Hemşire ise "O beyefendi sizi bırakıp gitti." demişti.
Ben bekler zannediyordum nasıl olduğunu merak eder diye ama oysa ki o beni yalnız başıma bırakıp gitmişti. Üzülmüştüm doğrusu. Aniden gözüm etrafa bakınırlen ahşap askılıktaki cekete takılmıştı.
Ceketini almamış bana bırakmıştı. Kan içinde olsada hala çok güzel kokuyordu ve artık ondan bana sadece bir ceket kalmıştı. Ben onun ceketi ve baştan çıkartıcı kokusu bir başımıza kalmıştık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ricardo ¤ Taegguk
FanficKokusuyla sarhoş olduğum adam aslında benim hayatımın geri kalanıydı' Taehyung×Jeongguk