Rye
saat 04:48.
sadece kafamı rahat tutan ama sırtımı acıtan bir yerde uyuyordum. en azından uyumayı deniyordum. o kadar başarısızdım ki, sürekli gözlerim sırtımın sızısıyla açılıyordu.
yavaşça yerden doğruldum ve kafamı sola çevirdim, onu görmek için.
andy.
asla iki yılda biriyle bu kadar yakın olacağımı düşünmezdim. bu iki yılda öyle şeyler olmuştu ki, onun için bir çok şeyin gitmesine bile izin verebilirdim.
bu biraz farklıydı, onunla olan yakınlığımız.
"boşver." kendi kendime mırıldandım ve yastığımı alarak ayağa kalktım. andy'den utanmıyordum hiçbir şekilde, bu yüzden yastığımı yatağın boşluk kısmına koyarak yanına uzandım. yumuşak bir yüzeye değen uzuvlarımın rahatladığını hissediyordum. biraz öyle kaldıktan sonra kafamı tekrar sola çevirdim. az önceki gibi uyuyordu fakat yanına geldiğim için yeni şeyler de farketmiştim; dudakları tamamen kapalıydı ve burnundan alıp verdiği nefesler çok ağırdı. yanağı yastıkta eziliyordu; dizlerini kendine çekmiş, tek kolunu da yastığın altına sokmuştu. o kolunun üzerinde yatıyordu.
ben de onun gibi yan döndüm ve yüzüm ona doğru gelecek şekilde uyumaya çalıştım. gün yeni yeni doğmaya başlarken aslında hep şu dakikada kalmak istediğimi biliyordum.
zaten göz kapaklarım ağırlaşmıştı ve uykuya dalmam zaman almazdı ama son kez hissettiğim bir kıpırtı, boynumu saran sıcak bir dokunuştu.
•••
gözlerim yavaşça aralanırken çıplak bedenimin sıcaktan ince bir ter tabakasıyla kaplandığını farkettim. saç diplerim ıslaktı. onun dışında burnumu gıdıklayan bir şeyler vardı. bunun andy'nin saçları olduğunu farketmem zaman almıştı, yeni uyanmıştım.
kafası boynuma gömülüydü ve saçları hem suratımda hem de boynumdaydı. kafamı aşağı kaydırdım ve onun kafasının üzerine koydum, tekrar gözlerimi kapatırken. saatin kaç olduğunu bilmiyordum ve bunu umursamadım da. o şu an böyle rahattı ve ben o uyanana kadar böyle kalabilirdim.
iki eli de göğsümün üstüne denk gelecek şekilde aramızdaydı, bir elini tutup belime attım. dokunuşumu farketmiş olacak ki daha rahat olabilmek için kıpırdanmaya başlamıştı. üzerime attığım kolunu iyice bana sardı ve bedenime biraz daha yapıştı, ama hala uyuyordu. en son iç çekişini duydum ve oda tekrar eski sessizliğine gömüldü.
andy sessiz bir çocuktu, gerçekten sessiz. yüksek sesten hoşlanmazdı, çabuk hareketlerden hoşlanmazdı, onu rahatsız edecek ya da işinden alıkoyacak hiçbir şeyden hoşlanmazdı.
ben ise tam tersiydim. hiçbir şekilde dikkatimi bir şeye veremezdim, hareketlerim hızlıydı, kahkahalarım da yüksekti. birbirimize asla benzemezdik. onunla neden arkadaş olduğumu bile bilmiyordum.
"ne düşünüyorsun?" duyduğum sesle ürperdim ve sanki yüzünü görebilecekmişim gibi aşağı baktım.
"sen ne zaman uyandın, farketmedim..." mırıldandım ve yataktan kalkmaya çalıştım. ama o beni bırakmadı ve daha sıkı sarılarak kalkmamı engelledi. kafasının yeni yeri artık göğsümdü. tenime değen nefeslerini hissediyordum.
"kal, uyanmak istemiyorum."
"zaten şu an uyanıksın." güldüm.
"hayır değilim, uyanırsam gidersin. uyuyorum." çoğu zaman ne demek istediğini anlamazdım ve her seferinde de boş verirdim. bu yüzden sustum ve yatakta kaldım, tek elimle de saçları ile oynuyordum.
"andy, bugün okula gitmemiz gerekmiyor mu?"
"bugün cumartesi, aptal."
"tamam..." dedim ve tekrar sustum. daha da ses çıkarmadım.
•••
"ailen nerede demiştin?"
saat 12:37'di ve biz az önce uyanmıştık -daha doğrusu andy uyanmaya karar vermişti- ve şimdi de kahve makinesinin başında Andy için bekliyorken o ise masada benim için bekliyordu.
"büyükannem ve büyükbabamın yanına gittiler." makineye biraz süt ve toz kahve dökerken cevapladım, ona bakmıyordum.
"önemli bir şey mi?"
"hayır hayır, ikizleri özlemişler." dediğimde ikimiz de güldük.
"senin için üzüldüm."
"boşver, burada seninle ve yalnız kalmak için sebebim oldu baksana." o tekrar güldü ben de hazır olan kahvesi ve kendim için yaptığım çay ile masaya, onun yanına oturdum.
"eve mi gitmek istersin yoksa kalmak mı?"
"biraz burada durayım, giderim sonra."
"tamam..." dedim ve önümdeki bardağımı dudaklarıma götürürken ona baktım.
bana gülümsedi.
__________________
selam (:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
love again // Randy
Fanfiction"Eğer beni yeniden seversen, her şeyin gitmesine izin veririm." Randy Fanfiction