FOTOĞRAFÇI

Selam yenge

Sabah öpücükle uyandım

-Mısra

-Efendim

-Kızım bak su dökmedim uyan

kıkırdayarak yataktan kalktım.

-Tamam Eylülüm kızma

-Hadi kahvaltı hazırladım yiyip gidiceğiz 

-Nereye 

-Araslarla birlikte tekne turu yapıcaz

-Tamam duş alıp geliyorum

Banyoya girip duş aldım çıktığımda üzerime kot tulumumu giyinip aşağı indim ama kimse yoktu mutfağa gidip baktım buzdolabının üstünde not vardı ''kaç saattir banyodasın çıktığında sahile gel kahvaltı yapmayı unutma''   yazıyordu benide düşünürlermiş.Kahvaltı için birkaç bişi mideye indirip odama çıktım ve telefonumu aldım merdivenlerden uçarak indim.Sahile gittiğimde bizimkileri az ileride gördüm

-Selam 

dedim ve Anılın yanına geçtim

-Selam yenge

dedi.Kıkırdayarak 

-Yenge mi?

dedim bilmiyormuş gibi

Aras Anılın ayağına tekme atınca nasıl kıvıracağını bilemedi.

-Ya ağız alışkanlığı uf neyse ya ağzımdan çıktı işte

bu hali çok tatlıydı.

-Tamam sorun değil

dedim.

Eylül kulağıma yaklaşarak fısıldadı

-Oha lan sana yenge 

dedi.

-Ben sana sonra anlatırım

-Lan bana anlatmadığın bir şey mi var yoksa

-Evet 

Görkem: Hadi lan ne bekliyorsunuz orda

-Tamam geliyoruz

dedik ve tekneye bindik.Demir atınca tekne durdu yani burda yüzüceğimizi anladım.Herkes denize atlamıştı teknede bir tek Ben ve Aras vardık

Gizem: Mısra denize girmeyi düşünmüyor  musun

-Hayır çok soğuk

Aras: Gel birlikte atlıyalım

diyince

-Tamam 

dedim.Belimden sarıldı hoç heyecanlanmıştım ona aşık mı oluyordum.

-Hazır mısın ?

-Evet

demeden suyun içindeydim.

-Uyuz

Mete: Sizin gireceğiniz yoktu ben ittim

-Gerizekalı ödüm sıçıştı

mete kahkaha atar salak ya.

Denizden çıkıp tekneye geri döndüm çantamdan fotoğraf makinesini alıp resim çektim.Resim çekmemi bölen şey çalan telefonum Buğra arıyordu. Buğrada  İstanbulda oturuyordu fakat yurt dışına çıkmıştı 2 yıl önce.

-Alo Buğra

-Napıyosun prenses özledim seni.

-Görkemlerle tatile çıktık teknedeyiz şuan bu arada bende seni özledim

-İyi sana iyi haberim var

-Neymiş 

-Antalyadayım

-Oha gerçekten mi

-Heralde gerçek mal

-Tamam o zaman görüşürüz 

-Görüşürüz 

dedim ve kapattım hemen Görkem ve Eylülün yanına depar atarak gittim

-Buğra Antalyadaymış.

Eylül: Cidden mi

Görkem: Kankim gelmiş ya

-Heralde kızım bu konuda şaka yapamam.

Anıl: Kim lan bu Buğra bu kadar sevindiniz

-Çok yakın bi arkadaş

Anıl: Tamam iyi o zaman

dedi.

Tekneden indiğimizde eve doğru yürüyorduk

Mete: Akşam sahilde buluşalım hep beraber

hepimizden onaylar mırıltılar çıktı daha sonra herkes evine dağıldı eve gidip kendimi duşa attım yoruldum duş almaktan ama tuzlu tuzlu ıyh .s.s.

Duş aldıktan sonra aşağı indim Görkemin yanına saçları ıslaktı.

Görkem: Gizem güzel kız demi

-Oha lan Gizemden hoşlandın mı 

Görkem: Yok ya iyi kız

-Yeme lan beni evet Gizem çok iyi bir kız 

Evet Gizem çok kafa kızdı onla iyi anlaşmıştık fakat  Ceyda denen kızı hiç sevmemiştim sülük gibi yapışıyo Arasa. Gizem de o kızla  anlaşmıyordu ve ben Gizemle görümce olucaktım agaagaffaü

-Gizemin görümcesi olucam lan

-Belki kızın sevgilisi var

-Hayır onunda sana nasıl baktığını gördük yoktur onun sevgilisi

-Gerçekten mi lan

-Evet

dedim ve beni gıdıklamaya başladı.

                                                      Aras'ın ağzından

    Mısranın şort giymesine uyuz oluyordum sevgilisi olursam ilk işim şunları kesmek olucak. Bugün telefonda konuşurken BUğra felan dedi çok sevinmişti erkek arkadaşı olabilirdi ama yine arkadaşıydı uzun zamandır görüşemiyorlarmış bugün sahilde onu sevdiğimi söyliycektim. Gerizekalı Anıl yenge dediğinde  anlamamıştı ama hoşuma gitmişti tepkisi ben onu gerçekten seviyordum.