Annemin bana hamile kalması ile herkes çok sevinmişti. Kral babam o kadar sevinmistiki eğlenceler düzenlemişti. Ayrıcada ben doğana kadar sihirli dünyaya giriş çıkışları açmıştı. Ama benim erkek olduğumu sanıyorlardı. Oysaki ben bir kızdım. Annem kız olduğumu hissediyorduki hiç eğlenmiyordu. Her şey zamana bağlı diyordu...
Benim doğum zamanım gelmişti. Sanki erkek degilde kız olduğumu anlamıştım ki doğumum 2 hafta 1 gün 5 saat sürdü. Annem buna dayanamayıp ben doğmadan 1 saat önce hayata gözlerini sonsuza dek kapadı. Beni kurtarmak için doğumcular ne kadar zorlandılar. Çünkü ben doğmadan annem öldü hiç tanıyamadım ve tanıyamayacağım annem öldü. Kral babam annemin ölümünün suçunun bende olduğunu düşünüyordu ki bana hayatım boyunca nefretle bakmıştır.
Ben doğduktan sonra kral babamıza haber verilmişti. Babam kız olduğumu öğrenince hemen giriş çıkışları kapadı. Ve buraya girenlerde burdan çıkanlar da sonsuza dek nerde kaldıysa orada yaşadı.
Benim doğumunla yağmur yağmaya başlamıştı ki her yer kapkaranlıktı. Gök gürlüyor evleri yıkarcasına yağmur yağıyordu. Doğumun bereket kadar kötülüklerde getirmişti. kral babam beni görmek istemediği ve sihirlerimi yanlış yerlere harcamamam için sarayda büyük bir odaya koydu. 1-2 sene bir kafesin içinde yaşadım. Çünkü bebekler doğdukları zaman kralla aynı güçte oluyorlarmış. 3 yaşıma geldiğim zaman bir kadın beni saraydan kaçırmış. Nedenini kimse bilmiyor. Bu kadının güzelliği karşısında herkes hayranlıkla onu izlemiş. Ve beni 5 yaşıma kadar o büyütmüş. Bana nasıl sihir yapacağımı nasıl kendi başımın çaresine bakacağıma kadar her şeyi öğretmişti. Benim hiç olmayan annem olmuştu. Her şeyimi paylaşabileceğim 'Annem'...
Bir gün elimi tuttu ve beni sarayın önüne getirdi.
"Bundan sonra okula gitmen gerekiyor ama ben seni okutamam içeri gir ve en büyük kapılı odaya gir orada bir adam var o senin baban sana kim oldugunu sorarsa adını söyle. Seni seviyorum görmeye de sık sık gelirim."
Sarıldı,öptü ve gitti arkasına bile bakmadı...
Içeri girip en büyük kapıyı aramaya başladım hepsi bana göre büyüktü. Bir kız gördüm bitkilerle konuşuyordu. Yanına gittim.
"Merba ben Elizabeth"
"Bende Elsa"
"Neden bitkilerle konuşuyorsun ?"
"Benim sihirli gücüm bu"
"Anladım bir şey sorucam. Benim bu sarayda babamın olduğunu söylediler. En büyük kapının arkasında dedi. "
"Imm bu sarayda bir sürü erkek var istersen babamın yanına gidelim ve babanı bulalım. "
"Olur"
O önden ben arkadan yürüyordum. Altından yapılmış elmas ve yakutlarla süslenmiş bir kapının önünde durdu. Kapının önünde duran adamlara
"Babamı görmek istiyorum" dedi.
Adamlar hiç konuşmadan kapıyı açtılar Elsa koşarak kocaman tahtta oturan adama sarıldı.
"Kim bu ?"
Dedi adam kalın sesiyle.
"Bu Elizabeth baba"
Dedi Elsa adam bana bir süre battıktan sonra sessiz bir şekilde fısıldadı.
"Neden bu köylüyü getirdin buraya?"
"Baba o benim arkadaşım ve babasını arıyor..."
Beni yanına çağırdı. Biraz ilerledikten sonra gözlerinden sihirler çıkmaya başladı. Bana bakarak
"Sen sen Elizabethsin küçük kızım. "
"Efendim ?" Dedim
"Ben senin kral babanım." Dedi.
Kapının önündeki adamlara gelmeleri için bağırdı. Adamlardan biri gelip elimi tuttu ve
"Seni odana götürüyüm "
Dedi. Benim bu sarayda odam mi var ? Şaşkınlık üzerine şaşkınlık..
''''''''''1 Ay Sonra'''''''''
Bu saraya iyice alınmıştım. Güzeldi. Odam kocamandı. Asla hayal edemeyeceğim kadar oyuncağım vardı.
Yine bir gün oyuncaklarım ile oynarken kapı aniden açıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirli Dünya
VampireBu hikaye bizim eskiden oynadığımız bir oyundur. Ve ben bunu kitaba dönüştürmek istedim umarım begenirsiniz