Bölüm geç geldiği için özür dilerim, tatildeydim.
Birkaç bölüm sonra final yapacağım.
İyi okumalar!
Yorumlarınızı bekliyorum~—
"Neden bu kadar geç kaldın?" Renjun fısıldayarak sordu. Jaemin maskesinin altından gülümsedi ve elini Renjun'e uzattı. "Menajer hyung biraz oyaladı ama sorun yok." Renjun Jaemin'in elini tuttu. "Hadi ya, nasıl izin verdi?" diye sordu Renjun. "Seninle olacağımı, hiçbir yaramazlık yapmayacağımı söyledim. Uslu biri olacağıma söz verdim." Jaemin sırıtarak cevap verdiğinde Renjun maske giydiğine şükretti. Yanakları yanarken arkasına döndü ve Jaemin'i çekiştirmeye başladı. "Hızlı ol, ben çok açım."
Yarım saatin ardından Garaso-gil'e ulaştıklarında Jaemin Renjun'i yönlendirerek eski bir dükkana girdi. "Oh, hoş geldiniz." Dükkanın sahibi yaşlı adam ikisini güler yüzle karşıladı. "Hoşbulduk amca! Barbekü yiyeceğiz, lütfen bize bol bol et getir!" Jaemin adama selam verdikten sonra Renjun'in sandalyesini çekerek onun oturmasını sağladı.
"Burayı hatırlıyor musun İnjun-ah?" Jaemin sırıtarak sorduğunda Renjun başını salladı. Burayı tabii ki de hatılıyordu. Sonuçta burası Jaemin'le beraber geldiği ilk yer ve Jaemin'in en sevdiği barbekücüydü. Buraya ilk defa geldiğinde Renjun şirkete yeni katılmıştı ve çoktan dört yılı geçmişti. İkili sessizce oturmuş bakışmayı sürdürürken yaşlı adam etleri getirmişti. Tam geri dönmek üzereydi ki Renjun'i fark etti.
"Oh, sen buraya daha önce Jaemin'siz de gelmiştin değil mi? Şimdi hatırladım." Renjun başını salladı ve adama gülümsedi. "Jaemin'in hastanede olduğu zamanlardı, değil mi?" Renjun yanaklarının yandığını hissederek bir kez daha başını salladı. Adam masadan ayrıldığında Jaemin flörtöz bir şekilde Renjun'e göz kırptı.
"Demek ben hastanedeyken buraya gelmeyi sürdürdün. Buradan beni özlediğin gerçeğini mi çıkarmalıyım?" Renjun daha da kızararak başını salladığında Jaemin büyük olanın böyle dürüst olmasını beklemiyordu. Kendi yanaklarının yandığını hissedince elleriyle yüzünü kapattı.
Yarım saat sonra Jaemin pişirdiği bütün etleri Renjun'in önüne koyuyordu "Sen de yemelisin." Renjun Jaemin'in ağzına et sıkıştırıp gülümsedi. "Her zaman beni düşünmeyi bırakmalısın Jaemin, kendini de düşünmelisin." Renjun Jaemin'in tabağını doldururken söylendi. Birkaç dakika sonra etleri Renjun pişiriyor ve Jaemin de onu sessizce seyrediyordu.
"Son zamanlarda kilo verdin, bol bol yemen lazım." diye mırıldandı Renjun. "Hiç kendine baktın mı Renjunnie? Seni tek kolumla bile kaldırabilirim." Jaemin güldü. "Hatırlatmam lazım ki seni Huya canlı yayınında kucağıma almıştım!" Renjun şiddetle karşı çıktı.
"Yine de bu senin zayıf olduğun gerçeğini değiştirmiyor İnjun-ah!" Jaemin bir kez daha göz kırptığında Renjun öksürmeye başladı. "Bir şeyler yerken böyle yapmayı kesmen lazım." diye söylendi öksürükleri arasında Renjun. Jaemin gülümsedi ve Renjun'in yanaklarını sıktırdı. "Renjunnie'miz utanınca çok tatlı oluyor~"
Renjun gözlerini devirdi ve Jaemin'in ellerini itti. "Kapa çeneni ve yemeğini ye."
—
"Saatlerdir dışarıda olduğumuza inanamıyorum." Renjun gökyüzüne bakarak mırıldandı. "Menajer hyungdan nasıl izin aldın anlamadım." Jaemin omzunu silkti ve Renjun'e bakarak gülümseyeme devam etti. "Cidden Jaemin, nasıl izin aldın?" Renjun inatla sormaya devam edince Jaemin pes ederek cevapladı: "Sadece iki ay boyunca ne derse onu yapacağıma, zorla dışarı çıkmaya çalışmayacağıma dair söz verdim."
"Bunu yapmak zorunda değildin." dedi Renjun, Jaemin'in bunaldığı zaman dışarı çıkmayı ne kadar çok sevdiğini bilerek. Jaemin gülümsedi, "Önemli değil, artık sana sahibim."
Renjun dolu gözleriyle Jaemin'e döndü ve yüzünü nazikçe avuçladı, Jaemin'in dudaklarına yaklaşmadan önce fısıldadı: "Teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealous ‹ renmin ›
Short StorySadece bana bak, sadece benimle konuş, sadece beni sev. Biliyorum bencilce ama sadece benim ol istiyorum. [05052017 - 10092019]