MULTİMEDİA DA SİNEMİN BARA GİDERKEN GİYDİKLERİİ
Müdür odasına geldiğimde kapıyı çaldım ve açmamla çığlık atmam bir oldu.
"Kuzeeeeeeen"
"Kuzeeeeeeen"
"Ne işin var burada?"
"Okuluma gelmekte mi şuç?"
"Okuluma?"
"İstanbul'dan taşındık beybisi"
"Altan Bey kuzenim hangi sınıfta?"
"11/F"
"Ooo kuzen aynı sınıftayız gel sınıfa çıkalım"
"Ok"
Sınıfın önüne geldiğimizde kapıyı tıklattım ve cadı garının gel demesini bekledik sesi duyunca içeri girdik ve bütün kafalar tekrar bize döndü. Kızlardan
"Oha şu tipe bak çook yakışıklı"
"Bu çocuk çok taş"
Gibi şeyler duyuyorduk.
Özgür'ün kulağına eğildim ve
"Kızlar seni yer bence yanlarına oturma" dedim ve çok seksi bir şekilde yürüyerek sırama oturdum. Özgür bana sinirli bakışlar atıyordu sanırım o da erkeklerin konuşmalarını duydu.
"Yeni çocuk tahtaya çık ve kendini tanıt!!!"
"Adım Özgür Atahan. İstanbuldan geldim. İyi anlaşalım!"
Pislik sevimli sevimli konuşuyordu. Gözlerimi devirerek yerime geçtim. Sıkıcı bir ders maratonundan sonra sonunda öğle tenefüsüne çıkmıştık.
"Elif salağı neden hala gelmedi ya Sinem bunu bekleye bekleye ağaç oldum!"
"Yıllaedur alışamadıysan senin suçun!"
Sonunda Elif de gelebildiğinde üçümüz birlikte kantine doğru ilerlemeye başladık. Kantine girdiğimizde Özgür'ü bize bir şeyler alması içinikna ettik ve boş masalardan birine oturduk. Kızlar sürekli bizim masamıza bakıp fısıldaşıyolardı ve bu sinir bozucuydu. Okulun ilk gününden kavga çıkarmak istemiyordum ama sınırlarımı zorluyorlardı. O sırada yanımda sandalyeye biri oturduğunda kafamı çevirdim.
"Selam güzellik!"
Oturan çocuğa kısa bir bakış atıp kaşlarımı çattım.
"Oturabileceğini söylemedim?"
"Pekala bu pek iyi bir başlangıç olmadı. Ben Berk Gediç sende?"
Yüzüme beklentiyle bakmaya başladığında kaşlarımı kaldırarak ona döndüm.
"Sana adımı söyleyeceğimi düşündüren şey nedir?"
"İstesem iki dakika içinde adını, belki de daha fazlasını bulabilirim ama istersen hala zoru oynamaya devam edebilirsin."
"Zor biri olduğumu anlaman iyi olmuş şimdi siktirip gidebilirsin"
Adının Berk olduğunu öğrendiğim çocuk masadan sinirle kalktığında arkasından parmaklarımı oynatarak güldüm.
"Sinem sen var ya adamı deli edersin ne güzel tanışmaya gelmişti."
"Bunun gibileri bilirim yeni kız, eh güzel de, azcık şanslıysam geceye de bağlarım ve bum yarın başka limanlara yelken açılmış."
"İyi birine benziyordu ama..."
"Boşver bugün akşam daha iyilerini buluruz!"
"Akşam bir yere mi gidiyoruz? Benim niye haberim yok?"
Gözlerimi devirip Özgür'ün suratına bakmaya başladım.
"Sen gitmiyorsun canım biz gidiyoruz. Senle gidersek eğlenemeden geri döneriz."
"Hi-"
"Hayır"
Günün geri kalanı insanlara sinir olmam ve Elif'in beni sakinleştirmeleriyle geçmişti. Eve gittiğimizde yemek yiyip zamanımızın çoğunu kıyafet seçmek ve hazırlanmakla harcamıştık. Sonunda hazırlanabildiğimizde arabama atlayıp favori mekanımız olan Moon Bar'a gelmiştik. Korumalara selam vererek içeriye girdiğimizde her zamanki masamıza oturmuştuk ve anında içkilerimiz önümüze gelmişti.
"Eğer dünki gibi içersen seni burada bırakır giderim ona göre"
"Bunu yapmayacağını ikimiz de biliyoruz"
"Deneyipte görmeye ne dersin?"
Birbirimize güldükten sonra önümdeki bardaktan bir yudum aldım. Müzikler daha da hareketlendiğindd ortama ayak uydurmak için ayağa kalktım vr piste ilerledim. İnsanların arasına karışıp dans etmeye başladım. Dans ederken birinin omzuma dokunması ile arkamı döndüm.
Döndüğümde gördüğüm kişiyle sinirle gözlerimi yumdum.Who is that person acaba?
Beğenmeniz dileğiyle...