"Ah Yıldız Tozu.
Günahlarımı itiraf etmeye geldim. Bugün bir nefes daha aldım birinin ciğerlerinden. Gözlerinin gördüğü son görüntü bendim. Ellerine en son ben dokundum.
Merak etme, olabildiğince naziktim. Parmaklarımı saçlarından geçirdim yavaşça, siyah saçları kana bulanmış olsa da... Şimdi o kırmızılığın izi var parmak uçlarımda, tırnaklarımda, derimin ta kendisinde.
Yan apartmanın ışıklandırması ile kan ne kadar güzel gözüküyor biliyor musun Yıldız Tozu?
Bana öyle bakma Yıldız Tozu.
Bunu hak ettiklerini biliyorsun.
Bunu hak ettiğimi biliyorsun."
Yıldız Tozu sinirini bozmuştu genç adamın. Gözlerini açtı ve yavaşça yattığı yerden kalkıp sırtını duvara yasladı. Karanlık odayı yan apartmanın ve barın mor ışıklandırması anca aydınlatıyordu. Yangın merdiveninin yanıltıcı gölgesi odanın zeminine taşıyor ve gittikçe büyüyen bir canavara benziyordu.
Siyah, karanlık ve her şeyi yutan bir canavara. Canavarın yetişemediği yerde, zemine yayılmış olan kızıl bir sıvı usulca ilerlemiş ve ilerleyebildiği her yerde izini bırakmıştı.
"Ah.. siktir."
Kan.
Onu temizlemeyi unutmuştu.
Üstündeki yorganı kaldırdı ve çıplak ayaklarını soğuk zemine değdirdi. Başında koca bir ağrı vardı. Artık bu ağrıya tahammül edemiyordu. Yıldız Tozu zaten hiçbir şeyden memnun olmuyor ve onu dinlemiyordu.
Sahi... neden dinlemiyordu ki onu? Tüm bunları onun için yapmıyor muydu? Belki bu sadece bahaneydi. Sadece yapmak istiyordu ve Yıldız Tozu onun bahanesi oluyordu. Ayak tabanları zeminin katı soğuğuna alıştıktan sonra ayağa kalktı ve banyoya doğru ilerledi. Floresan ışığı açtığı sırada gözlerini birkaç kez kırpıştırıp aydınlığa alışmaya çalıştı.
Karanlıkta uzun süre kalan gözlerinin ani ışığa duyduğu açlık acı vericiydi. Gözlerinin alışmaları için bir süre durduktan sonra küvetin yan kısmında duran paspas ile kovaya doğru yöneldi. Uzun parmaklı elleri rahatça onları kavradı. Suyu açtı ve kovanın içini su ile doldurdu. Bir süre bekledi.
Düşüncelere dalan zihni eşortmanın paçalarının ıslanması ile beraber kendine geldi.
Su taşmıştı. Kapadı.
Kova ve paspasla beraber geniş ve büyük pencerenin önünde dikildi. "Ahh.." diye iç geçirdi. Ne kadar da harika bir geceydi bugün. Ana caddeden gelen gürültüyü duyabiliyordu kulaklarında. Yalnızdı..
Ama hayır tam olarak da değildi. Dışarıdan gelen bir kadın kahkahası ile irkildi.
"Tanrım.."
Paspası suya soktu ve sıktıktan sonra çıkarıp zeminden kanı çekmeye başladı. Az önceki kadının kahkahası... Yıldız Tozunun'kine benziyordu. Yıldız Tozu'nun da büyüleyici bir kahkahası vardı. Her ağzını açtığında dudakları yukarı doğru çekilir, yanakları şişer ve gözleri kısılırdı. Ortaya çıkardığı büyüleyici ses aşık olmamak imkansızdı...
Gerçi genç adam onu sadece kendisi için duymayı dilerdi. Ama bu pek mümkün olmamıştı. Elinden almışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Tozu
Mystery / ThrillerYıldız Tozu bana bakıyor karanlık gözleri ile. O da biliyor ruhumun aslında ne kadar çürümüş olduğunu. Biliyor ve gülümsüyor. Gülümsüyor çünkü acımdan besleniyor. Beslendikçe daha da fazlasını istiyor. Yoksa istemiyor musun Yıldız Tozu?