birbirinden güzel 9 insanı tanıdığım, hayatımda büyük bir yer edinen kutsal sakatlar grubu, sizi çok seviyorum. bu kitapta çok güzel dostluklar, aşklar ve maceralar olacak. umarım okurken yüzünüzde bir tebessüm oluşturabilirim 😹😻
******
"Orospu orospu olalı böyle orospu görmedi ve orospu. "
Hoseok'un matematik hocasına bakarak söylediği şeyle gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Hoca ders anlatırken herkes büyük bir ciddiyete bürünüyordu ve ben şimdi gülersem diğerleri de gülecekti.
Hepimizin cezaya kalması istemezdim.
Başımı yana çevirip Namjoon'a baktım. Aramızda derse en ilgili olan oydu. Hocanın dediği şeyleri not alıyor, tahtaya yazdığı soruları büyük bir hızla çözüyordu. Kendi kendime sırıttım. Bu sene de Namjoon sayesinde hiçbirimiz dersten kalmayacaktık.
"Lan Jungkook! "
Taehyung'un fısıldamasıyla arkamı dönüp "Ne var be? " diye fısıldadım.
"Ders çıkışı sahile gidiyoruz değil mi?" dediğinde başımı salladım ve hızla önüme döndüm.
Hoca tahtaya formülleri yazmaya devam ederken bakışlarımı Taemin'e çevirdim ve sırıttım. Elimde ki silgiyi kafasına fırlayıp bakışlarımı hızla kaçırdım. Göz ucuyla Taemin'in sinirle bize doğru baktığını gördüğümde başımı sallayıp 'ne oldu' diye ağzımı kıpırdattım.
Elinde ki silgiyi gösterdiğinde gülümsedim ve elimle Seokjin'i işaret ettim. Taemin gözlerini kısıp silgiyi tüm gücüyle Seokjin'in kasığına fırlattığında, sınıfı Seokjin'in inlemesi doldurmuştu.
Tamam, işte şimdi asıl rezillik başlıyordu.
Jongin gülüşünü saklamak için avucunu dudaklarına kapatırken, Sehun kafasını Jongin'in sırtına vuruyordu. Elimle Yoongi'yi dürtüp Jongin ve Sehun'u gösterdiğimde aniden elini yumruk yapıp ağzına soktu.
"Lan ne yaptı bu manyak?! " dedi Taehyung koca bir kahkaha patlatırken.
Jimin yerinden kalkıp Yoongi'nin ağzına soktuğu eli çıkartmaya çalışırken, Taemin de Jimin'in belini tutmuş kendine çekiyordu. Matematik hocası sinirle bize bakarken bizim yapabildiğimiz tek şey kahkahalarla gülmekti.
"Tanrım şimdi öleceğim. " dedi Sehun derin bir nefes alıp. Fakat bakışları tekrar Yoongi'ye çevrildiğinde gür bir kahkaha daha patlatmıştı.
Jongin sırada gülmemin ona yetmeyeceğini düşünmüş olmalı ki, bu sefer kendini yere atıp gülmeye devam etmişti. Namjoon sırıtarak Jongin'in üzerine atladığında kıkırdadım.
Anasınıfı çocuklarından farkımız yoktu ve bu benim en sevdiğim özelliğimizdi.
Hoseok birden ciddileşip "Hocam görüyorsunuz değil mi saygısızlıklarını? Atalım bunları! " dediğinde, Seokjin elinde ki 500 sayfalık konu anlatımlı test kitabını ona fırlattı.
"Yazık lan. " diye mırıldandım test kitabının altında ezilmiş Hoseok'a bakarken. Canı gerçekten acımış olmalıydı.
"Lan onu bunu boşverin. Bunun eli ağzında kaldı amına koyayım. " dedi Jimin. Herkes tekrar gülmeye başlarken sinirden renk değiştiren matematik hocamıza bakıp masumca sırıttım.
Bu sefer kesinlikle acımayacaktı yelloz.
Jimin uğraşlarına devam ederken, Sehun telefonunu çıkarıp rezilliklerini çekmeye başladı. Normalde olsa direk ispiklerdim fakat bu anı defalarca izleyip gülmek istiyordum.
"Ya bırakın adamı niye kurtarıyoruz? Böyle yaşasın yavşak evladı. " dedi Taemin gülerek.
"Amel defterin kapanacak daha sonra." dedi Jongin Taemin'in kafasına vurarak.
Derin bir iç çekip sıramın altına yerleştirdiğim yastığımı aldım ve sarıldım. Namjoon da sıkılmış olacak ki yanıma gelmiş ve başımı omzuma yaslamıştı.
"Kimlerle arkadaşlık kuruyoruz biz ya?" dediğinde sırıttım.
"Seni her gördüğümde bende bu soruyu kendime soruyorum kardeşim. "
Namjoon kafamı ısırdığında kıkırdayarak omzuna vurdum. Namjoon tekrar omzuma yattığında bende başımı başına yasladım. Ve şu matematikçi neden bizi hala sınıftan kovmamıştı?
"Of çekil şuradan beceriksiz. " dedi Seokjin ve Jimin'in yerine geçti. Tek hamlesiyle Yoongi'nin elini ağzından çıkardığında kaşlarımı kaldırdım.
"Vay amına koyayım. " dedi Jongin şaşkınlıkla.
"En baştan sen yapsaydın ya puşt. Ne diye bişi uğraştırıyorsun? " dedi Sehun.
Yoongi Sehun'un üzerine atladığında başımı arkaya atıp derin bir of çektim. Her gün böyle didişiyorlardı ve biz her gün dersten kovuluyorduk. Neyse ki hocalarımız yok yazmıyordu.
Taehyung "Hadi sahile gidelim." dediğinde hepimiz başımızı salladık ve hocaya başımızla selam vererek dersten çıktık.
Hepsi birbirine bulaşarak ve kahkaha atarak yürürken, ben onları arkalarından takip ediyordum. Bugün kendimi oldukça bitkin hissediyordum ve sikeyim ki sadece üç saat uyuyabilmiştim.
Tüm gece Hoseok ve Jimin'in gürültülü muhabbetleri yüzünden uyanık kalmıştım.
"Neyin var senin? " dedi Jimin yanıma gelip.
"Uykusuzum." diye mırıldandığımda elini omzuma atmış ve benimle birlikte arkadan yürümeye devam etmişti.
"Tanrım bu sabah bir yunan tanrısı gördüm biliyor musunuz? Sabah uyandığımda direk banyoya gittim ve orada bir yunan tanrısı vardı. Uzun bir süre bakıştık. Uzun bir zaman bakıştıktan sonra o yunan tanrısının aynada ki yansımam olduğunu gördüm!" dedi Seokjin ve o meşhur kahkahasını patlattı.
Seokjin ise aynı Seokjin'di işte.
"Senden olsa olsa tavuk götü olur. " dedi Sehun sırıtarak. Jongin de Sehun'u onayladığında, Seokjin çığlık atarak üzerlerine doğru koştu.
"Siz benim asaletime laf mı ettiniz orospular? "
Seokjin çantasından çıkardığı suyu Sehun ve Jongin'in üzerine boşalttığında kahkaha attım. Pekala bunu hak etmişlerdi.
Hadi ama! Seokjin'e kötü laf söylemeye kim cürret edebilirdi ki?
"Bazen cidden neden sizin gibi mallarla arkadaş olduğumu sorguluyorum." dedi Namjoon tiksinerek bize baktıktan sonra. "Fakat sonra aklıma benim de mal olduğum geliyor ve çenemi kapatıyorum."
Taemin gülerek "Sen bizim son kopya bükücümüzsün aşkım, haksızlık etme kendine. " dediğinde başımla onu onayladım.
"Hepimiz malız amına koyayım. " dedim sırıtarak.
"Hayır bize mal değil, yüce kutsal sakatlar diyeceksiniz. " dedi Jimin ellerini iki yana açarak.
Yüzümü ellerimle kapatıp kıkırdadım. Tanrım bu 9 mükemmel insan yanımda olduğu için cidden şanslıydım. Enerjimiz hiç bitmiyordu ve sürekli gülüyorduk. Girdiğimiz ortamlarda tanımadığımız kişileri bile güldürebiliyorduk saçmalıklarımızla.
"OHA BU YUNAN TANRISI DA KİM?! " diye bağırdı Seokjin. Başımı ona çevirdiğimde karnımı tutarak kahkaha attım. Cidden gülmekten karın kası yapıyordum.
"Şu külüstür araba yansımasından bile kendini övüyorsun ya helal! " dedi Namjoon homurdanarak.
Seokjin büyük bir ciddiyetle bize dönüp "Bu ülkede bir Seokjin kolay yetişmiyor beyinlerini emdiklerim. Ben mükkemelkusursuzgözkamaştıran Kim Seokjin'im kendinize gelin. " dediğinde elimdeki yastığı yüzüne fırlattım.
Hepsi maldı fakat seviyordum işte.
Ah pardon, kutsal sakatlar olacaktı.
bu tarz ilk defa deniyorum, umarım güzel olmuştur 😹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holy Cripples
Teen FictionÇamurlu yollardan gelsek de, kaldırımlarda düşsek de, bir meydanda donsak da, asla birbirimizden kopmadık.