ZİFT
"Dünyaya ekilen iki yasak tohum birbirine filizlenemezdi, onlarda çicek açmayı tercih etti"
Griliği üzerine giyinmiş bulutlar semayı asaleti altına alırken gökler yıkımını kükreyerek belirtti, rüzgâr mümkünmüş gibi daha sert dalgalandı. Zifiri karanlık, birkaç saniyeliğine aydınlandı fakat yine eski hâline büründü, göz gözü görmez vaziyette insanlar evlerine ulaşmak için varını yoğunu verdi.
Bir kez daha gürledi gök, bulutlar birbirine daha sert çarptı. Tek şimşek toprak alana düştü, ateş düğümü denizin göbeğine üşüştü. Gece kısa bir süre daha aydınlandı ve zemin sarsıldı.
İki canın dünyaya inişinin kıyameti sona ulaşıyordu.
Ateş, geri kalan ömrünü kucağındaki mucizeye armağan etti. Elinden tuttuğu son dakikalarında, bir kapının önüne bırakarak can verdi.
Kara bulutlar üzerinde taşıdığı parıltıya özen göstererek sakin bir yola, kimsesiz bir çifte indi. Eve gitmek için çabalayan insanlara dâhil olan çift, arabanın camından olanları gözleri irileşerek izledi.
Kara bulutlar grileşti, beyazladı ardından.
Yolu kesen ışık duruldu, koca bulutlar bir bedene toplandı, dolgun ve gri dudaklar aralanırken beyaz irisler çiftin üzerine mıhlandı.
"İnin arabadan."
Genç adam, oradan uzaklaşmak için arabayı hareket ettirmeye yeltendiğinde tekrar gök gürledi, araba lastiklerinden menfezli asfalta çakıldı.
"Size, inin arabadan dedim," diyerek tekrar konuştu. Gri, uzun saçlarında yükselen yıldırımlar çiftin gözünü korkuyla boyadı.
"Tamam," dedi arabadaki kadın ve titreyerek hızla indi, genç adam da eşine uyarak arabadan indiğinde gri dudaklar keyifle kıvrıldı.
Şimşekler tekrardan dalgalandığı vakit kara bulutlar tekrar toplanmıştı ve itinayla taşıdıkları parıltı, ışığını yavaşça kaybetmişti.
"Ona çok iyi bakacaksınız," diyerek beyaz irislerini çifte dikti, kara bulutların dağılmasını sağlayarak olağan üstü güzelliği kucakladı.
Çifte doğru süzüldü.
Genç kadının kucağına bebeğini bıraktı.
Yavaşça eğildi kadının kulağına, "Ona sahip çıkacaksın," diyerek fısıldadı ve aralarındaki bağın mimarı oldu.
"Ona sahip çıkacağım," diye tekrar etti genç kadın.
"İlerde büyü bozulacak ve öleceksiniz." Gri dudaklardan dökülen kelimeler çiftin aklını bulandırırken genç adam titrek bir nefes çekti.
"Bu bir sır," diye konuştu bu sefer beyaz irislerin sahibi.
"Bu bir sır," dedi genç adam. Gözleri donuklaşmış, dudakları kurumuş ve yüzü ifadesizleşmişti. Eşinden bir farkı kalmadığında gri bulutlar genç kadının kucağını örttü.
Kara bulutlar geri çekildi sakince.
"Görüşmek üzere bebeğim." Dolgun ve gri dudaklardan dökülen sessiz kelimeler genç kadının kucağındaki bebeği hedef alırken bebeğin gözleri muhtaçlıkla aralandı.
Gri gözler annesinin ihtişamında toplandı.
Bulutlar soğukluğunu ardında bırakarak göklere süzüldü,
Ve yağmur başladı.
O gece yağmur, bir annenin göz yaşları diğerinin ölümüne kucak açmıştı.
🌬
Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFT
Teen FictionYasağın iki tohumu dünyaya mahkum, dünyaya mahkûm edilenler birbirinden mahrum edildi. ©2019|Eysult