18.BÖLÜM

3.8K 146 17
                                    

Asya'dan

"ALLAHIM SEN ASLA VE ASLA HİÇ
KİMSEYİ TEMİZLİKLE SINAMA YARABBİM AMİN !!"

Sonunda temizlik bitmişti ama benmi yoksa temizlikmi bitmişti emin olun hiçbir fikrim yok kendimi koltuğa öyle bir atışım var görmeniz lazım böyle nasıl anlatsam bilemedim şuan tavana bakıp nefes almaya çalışıyorum batu gittikten sonra iki saniye bile dinlenmeden temizlik yapmıştık mutfakta başlayan temizliğimiz sırayala tüm eve yayılmıştı "bende çok yoruldum ama pek bişey yapmadık zaten" WHAT ! Pek bişey yapmadıkmı birden doğrulup "aynen ya alttarafı iki katlı evin pardon villanın tüm odalarını baştan uca çamaşır suyu ile temizledik tuvalet ve banyoyu da yıkadık habide perde ve yatak örtülerini yıkayıp tekrar taktık bir baktımda hiçbişey yapmamışız biz ya"dedim "raziye sultan bişeydicem yıllardır bu evin bütün bu işleri ile birlikte birde bütün yemekleriyle sen uğraşıyorsun dimi"valla evet derse döverim ben bunları benim bir günde geberdiğim temizliği yaşlı başlı kadın yıllarca tek başınamı yapmış tövbestağfurullah "ben zaten temizlik yapmaya alıştım kızım yanındaki herkesi kaybedince mağlum ömrüm temizlik yaparak geçti" gözünden bir damla yaş aktı "ya ben sana kıyamam " diyip boynuna sarıldım "neyse hadi daha yemek yapıcaz çocuklar gelir şimdi" tam da o sırada kapı açıldı ve içeri bars burak ve batu üçlüsü girdi yavaşça bize doğru ilerleyip kendilerini koltuğa benim attığım gibi attılar

Burak:üstümden kamyon geçmiş gibi hissediyorum

Doğruldu  ve

Burak:hepsi senin yüzünden abi

Bars:ben ne yaptım acaba

Burak:sen değilmisin kutay malına bütün gün burağın dibinden ayrılmayacaksın ayrılırsan kovarım seni yemin ederim diyen gerizekalı bütün gün götümden ayrılmadı onun yüzünden hiçbirşeyi doğru düzgün yapamadım yapamadığım gibide birde kutay malının çıkardığı sorumlarla uğraştım

Batu:hadi ya düşündümde çok heycanlı bir gün geçirmişsin

Burak:aman ne heycanlı ne heycanlı hiç sorma aptal müşteriyi çalışan sandı kadının gömmedik yerini bırakmadı ben konuyu değiştirmeye çalıştıkça daha fazla şey söyledi kadın ağlayarak kaçtı lan

Bu isyanın üzerine herkesten bir gülme sesi geldi buna bende dahildim bu kutay neymiş ya resmen sözleriyle kadını ağlatıp kaçırmış ayy keşke tanışsak valla hemen kanka oluruz

İç ses:dimi kız aynı bizim kafadan bu kutay

Ben:aynen öyle valla

Batu:neyse burak abicim senin yapamadığını yapıp konuyu değiştiriyorum raziye sultan yemek varmı ben çok acıktım valla

Raziye sultan:tamam oğlum siz çıkın üstünüzü felan değiştirin ben hazırlarım yemeği hadi bakıyım

Bunun üzerine herkes ayaklanmıştı o sırada aklıma bişey geldi ben ne zaman üstümü değiştirebileceğim acaba

İç ses:daha yeni geldi dimi aklına mal

Ben:ne yalan söylüyüm şimdi geldi aklıma

Neyse bende bars' a sorarım sonuçta beni buraya o getirdi

İç ses:allah razı olsun

Ben:aynen kanka 

Neyse ben niye ikide bir takılmış gibi neyse neyse diyip duruyom ya neyse boşver tövbe...

Daha fazla beynimi bu saçma salak sorularla meşgul etmek istemediğim den ayağa kalkıp bar'sın odasına doğru ilerledim kapıyı ne olur ne olmaz diye iki kere tıklattım bi ses gelmedi bir kere daha tıkladım içerden bir gel sesi geldi ilk önce kapıyı açtım

İç ses :kamu spotu:asla kapıyı açmadan odaya girmeye çalışmayın çünki sigara öldürür kfkgkdmfo

Ben:sen varya güzelim espirilerimi harcıyosun ha valla o yüzden bi sus !

İç ses:aman tamam sustum be !

Ben:salak ya

Sonra kafamı kapıdan içeriye soktum bana baktı ve "bişeymi var" dedi "şey ben aslında bişey sorcaktımda" "sor bakalım" nasıl desemki acaba bilemedim şuan valla "ben ne zamana kadar burda kalıcam acaba" "ne oldu evinimi özledin" "hayır hem ben öyle bişey demicektim teşekkür ederim beni ikinci kez o adamın elinden kurtarıp buraya kendi evine getirdin ama benim burda hiçbir eşyam yok ve ayrıca kaç gündür aynı kıyafetle duruyorum" bence ben haklıyım "birincisi haklısın ve galiba bi süre burda olucaksın raziye sultana kredi kartımı veririm yarın ben  şirkete gidince sizde alışveriş yapmaya gidersiniz ikincisi teşekkür etmene gerek yok kim olsa aynısını yapardı" dedi işte bu yanlış bir düşünceydi "yapmazdı" dedim "hıh"dedi şaşırmıştı "kim olsa aynısını yapmazdı" dedim "hiç kimse hiç tanımadığı bir kızı babasından dayak yedi diye alıp kendi evine getirmezdi hiç kimse daha yeni üvey kardeşi olduğunu öğrendiği kızı arabasıyla hastaneye götürüp muayene ettirip geri ailesinin yanına atmak yerine evine getirmezdi bu yüzden çok teşekkür ederim nerdeyse hayatımı kurtardın" yanağımda hissettim ıslaklık göz yaşlarımın belirtisiydi ortam bir anda sessizleşmişti en nefret ettiğim ortamlardandı bu ben bu ortamlara yani zamanlara 《çaresizliğin sessizliği diyorum 《içinde bulunduğum duruma hiçbir çözüm yok bunu biliyorum ama umuttur bu nerde ne zaman geleceği belli olmaz bunuda yavaş yavaş öğreniyorum 》"aslında hay-" sözünü kestim söylediği şeyi duymak istemiyorum çünkü eğer haklı bi şey söylerse ve bu şey bana ters gelirse o düşüncemi kabullenene kadar savunurum ve bunu şimdi yapamam ben hep sessiz ama bi o kadarda dolu tarafdım evet sessizdim ama komuştuğum zaman kimse susturamazdı beni çünkü insanlar artık kendilerine acı veren haberleri değil gerçekleri duyunca hazmedemiyorlar "tamam teşekkürler" diyip kapıdan hızlıca çıktım gözyaşlarım dahada ağırlaşmaya başlamıştı bu ağırlığa dayanamayan gözlerim ise sonunda iflas bayrağını çekmişti serbest kalan göz yaşlarım yerle hızlı bir şekilde buluşurken bir yerden destek almam gerektiğini hissetdim ve önümdeki merdiven korkuluklarına tutumdum bir süre bu şekilde durduktan sonra duruşumu dikleştirip gözyaşlarımı sildim gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım gözlerimi yavaşça araladığımda ise karşı odanın kapısında bana bakan burağı gördüm yüzünde belirsiz bir ifade vardı gözgöze geldik acaba şuan ne düşünüyordur daha fazla onla bakışmak istemedim hızla merdivemden indim raziye sultan masayı hazırlamıştı bile tekrar mutfağa gitti geri geldiğinde bars ve burak da masaya
oturmuştu ben oturmadım oturmayacaktımda zaten o sırada elinde tencereyle gelen raziye sultana "ben aç değilim size afiyet olsun" dedim ve hızla odama doğru ilerledim kimsenin ne söylediğine aldırmadan odaya hızlı bir giriş yaptım sırtımı kapıya yasladım yorulmuştum işte hem bedenen hemde ruhen ağır gelmişti bütün bunlar kalbime yapmaz dediğim en beklemediğim kişi sırtımdan vurmuştu beni  hayatın zor olduğunu biliyordum ama bunu bu kadar erken öğreneceğimi beklemiyordum...  bu sırada yatağın yanındaki sehbada bir resim gördüm gülümseyen üç yüz vardı üç kardeş üç hayat vardı bunları daha yakından incelemek istemiştim ama kalbim buna izin vermedi gözlerime inen siyah bir perde ile kendimi simsiyah bir dünyaya bırakırken tek duyduğum ses düşerken ucundan tuttuğum örtünün üzerindeki herşeyin düşme sesiydi  EVET SİYAHI SEVERDİM AMA SADECE RENK OLARAK (...)

1028 kelime 👍

~İçinde bulunduğum duruma çare yok bunu biliyorum ama umuttur bu nerde ne zaman geleceği belli olmaz bunuda yavaş yavaş öğreniyorum ~

Sizce asyaya ne oldu ?

Peki bu üç kardeş asya hakkında neler düşünüyor veya düşünmeli ?

Peki Asya bu üç adama karşı ne hissediyor veya hissetmeli ?

Murat demirci ile ilgili düşünceleriniz neler ?

Sizleri tüm kalbimle seviyorum...🌹💕🌙

ÜVEY ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin