1

16 2 11
                                    


     Alarmın sesiyle uyandım yani Kyle'ın sesiyle. Yatağımın yanında Eric, Kenny ve Kyle vardı.

Eric, Kenny'le dalga geçiyor, Kyle ise küfür ederek beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Kyle, artık susabilirsin. Uyandım."

"Lan şerefsiz, hadi artık uyan. Sen uyu, biz burda seni uyandırma- Ahhh uyanmışsın, fark etmedim." dedi gülerek.

Dışarıya Kyle'ın duyabileceği kadar sesli bir şekilde nefes verdim.

Kyle kolumu çekiştirerek beni yatağımdan kaldırdı. "Neyse hadi hazırlan, geç kalacağız." dedi.

"Pekiii" diye onu başımdan savdım.

---------------

  Hazırlandıktan sonra çantamı alırken "Hadi, hazırım. Gidebiliriz!" diye onlara seslendim.

"Sonundaaa~" diye şikayet eden Eric'in sesini duydum ve "Kapa çeneni, kocagöt!" diye bağırdım.

Sonra Kyle koluma girdi ve "Ama dostum, Eric bu sefer haklı. 2 saattir seni bekliyoruz." dedi.

"Peki adamım, haklısın..." diyince arkadan Eric "Siktirin gidin, gayler..." diye atarlandı.

Cartman'a dönüp "Biz gay değiliz, kocagöt!" diye bağırdım.

"Bana kocagöt deme, Marsh!" diye kızdı.

Ona cevap vermedim çünkü eğer verirsem okula gidene kadar kavga edeceğimizi biliyorum ve bunu istemiyorum çünkü yorgunum.

Kafamı kaldırdığımda durağa kadar geldiğimi fark ettim ve içimden ister istemez 'Woaw ne ara geldik?' diye geçirdim.

Servis birkaç dakika sonra geldi. Gelince direk binmediğimiz, uzun süre kapıda beklediğimiz için servisi süren kadın bize bağırdı.

Ben de ona "Kapa çeneni, sürtük!" diye bağırdım. O da kızarak "Ne dedin?!" diye korkutucu bir sesle bağıdı.

"Şey yanii~ Kapak çanları ımm sürtülmeli(?)..." dedim, bu sefer cidden saçmalamıştım ve biraz da korktum- hayır, çok fena korktum- ağzıma çok fena sıçacaktı.

"Hı? Aynen, bence de." diyip sustu.

'Ohh kurtuldum' diye düşünmeden duramadım.

İçeri girdiğimizde Craig'i gördüm. Ona baktığımı fark edince bana orta parmağını kaldırdı. Ben de gözlerimi devirip en arkadaki yerime geçtim. Kyle da yanıma oturdu. Her zaman yanıma oturur ama bugün nedense kalbim hızlanıyor veee... Bilmiyorum, rahat hissetmiyorum ve ellerim terliyor. Geriliyorum...

"Hey! Adamım, iyi misin?" diye sordu Kyle.

"Hı? Şey, e-evet" Hass-Niye kekeledim ki?!

"Dostum... Titriyorsun! İyi olduğuna emin misin?"

Yutkundum, ona bakmamaya çalışarak "İ-iyiyim adamım, s-sorun yok."

"Emin misin? İstersen servisi durdurup seni evine bırakabilirim."

"S-sağ ol, gerçekten i-ihtiyacım y-yok!" birden istemsizce bağırdım ve herkes bana baktı. Biraz utanmıştım ama onları umursamamaya çalıştım.

"ŞAMATALIĞI KESİN!!!" servisi süren kadın bağırınca herkes önüne döndü.

Sanırım ben bağırınca beni zorlamak istemedi ve "Peki." diyip önüne döndü. Nedense kalbimde bir ağrı hissettim ve sanki... Kusacak gibiyim?! Yoksa? Hayır, hayır böyle bir şey olamaz! O benim en eN EN iyi arkadaşım! Pekala, sakin olmalıyım. Bunun başka bir açıklaması olmalı... Hem benim bir KIZ arkadaşım var! Imhh neyse bunun hakkında düşünmek istemiyorum...

--------------



Bir Style comics'i okudum ve "Neden Style hikayesi yazmayayım?" diye düşünmeye başladım sonra bu ortaya çıktı. Tabii bu "hikaye yazma" fikri Afraid şarkısını dinlerken çıkınca böyle bir konusu oldu. Gerçi konusu şuanda belli olmuyor malum bi' Stan'in evini ve servisi yazdığım için... Neyse zamanla ortaya çıkar!

C'ya!

STYLE+ Wendy - AFRAID [SP]Where stories live. Discover now