Bir kız varmış hayatı bu yaşına kadar mükemmel geçen.Hiç bir zorlukla karşılaşmayan bir kızmış bu.Ailesi bir dediğini iki etmezmiş.Herkes onun çok mutlu bir hayatının olduğunu düşünürmüş.Oysa kızın içinde kopan fırtınaları kimsecikler bilmezmiş.Kimseylede paylaşmazmış derdini, sıkıntılarını,acılarını...Annesi ve babası bu kıza çok değer verir,gece gündüz demeden çalışır onu mutlu etmeye çalışırlarmış.Ona tüm olanakları sağlar, prensesler gibi yaşatırlarmış.Oysa her mutluluğun parayla olmayacağını bilmezlermiş.Bu sebeple de sürekli çalışmaktan hep yorgun olur ve kızlarıyla ilgilenecek zamanları da olmazmış.Kızları da hep dertlerini içine atar,bir arkadaşı bile olmadan evinde asosyal bir hayat yaşarmış.
Hayal;
Yine alarm sesi ve prenses yatağımın iğrenç tülleri ile sıradan bir sabaha uyanmıştım.Yatağımdan nefret ediyordum hatta odamdanda.Çünkü bu oda bana süpriz olmuştu.Bu sebeple de fikirlerim alınmamıştı.Annem ve babam tasarlamıştı.Ama artık pembe renkle dolu ve cıvıl cıvıl olan odama katlanamıyordum.Her insan ne kadar mutsuz olursa olsun mutlu gözükmesi,renklenmesi gereken zamanlar vardır.Ama gün sonunda insan yine kendisiyle ve hüzünleriyle başbaşa kalır.Herkes odasını içindeki mimarla tasarlamalı.Bu konuda özgür bırakılmalıdır.
🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
Yatağımdan kalkıp yüzümü yıkadım ve okul kıyafetlerimi giyip saçımı dağınık bir topuz yapıp odamdan çıktım.Annem ve babam kahvaltı masasına oturmuş beni kahvaltıya beklerken tabletlerinden haber okuyorlardı.Annem ve babamla dertlerimi hiç paylaşmadım.Bazen o kadar saçma şeyleri kafama takıyorum ki beni umursamamalarından ve akıl sağlığımdan şüphe etmelerinden korkuyorum.
🌻
Kahvaltımı bitirdim ve servis geldi.Odamdan çantamı alıp evden çıktım.Özel okula gittiğim için tüm öğretmenler, müdür ve yardımcısı tüm öğrencilere mükemmel davranıyor.Ama hepsinin yapmacık olduğu o kadsr belli ki...
Açıkçası onların yerinde olmak istemezdim.Yıllarını yapmacık bir şekilde harcıyorlar resmen.Bu yüzden okulumdan nefret ediyorum.Sınıfa geldikten 5 dakika sonra da öğretmen geldi.Tüm öğrencileri ders kitaplarını hazırlamış öğretmenin derse başlamasını bekliyordu.Sınıflar 20 kişilik olduğu için kolaylıkla ders işleniyor ve öğrencilerle daha çok ilgileniliyordu.Okul yine rutin geçmişti.Evin bahçesine girdiğimde annem ve babamın sesleri gelmişti kulağıma.Eve yaklaştıkça daha da çoğaldı sesleri.Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara beni dehşete düşürmüştü.Babam anneme vurmuştu.Ona tokat atmıştı.Sanki bacaklarımın bağı çözülmüştü kapının koluna tutunmaya çalıştım.Kendimi toparlayıp annemin yanına gitmem gerekti.Koşarak annemin yanına gittim.Annemin yerde baygın bir şekilde yattığını görünce gözlerimden düşen yaşları elimin tersiyle silip anneme uyanması için seslenirken babam da hayret ve öfke dolu gözlerle anneme ve bana bakıyordu.Ben ise annemi kaldırmak için kafasından tuttuğumda elime sıvı bir şeyin geldiğini fark ettim.Annem yere düşerken kafasını sehpanın köşesine çarpmıştı.Hemen telefonumu çantamda çıkartıp ambulansın numarasını tuşladım.Ama o anda telefon kulağımdan sertçe çekilip alındı...
Şaşkınlıkla arkamı döndüm ve gördüğüm şey beni hem şaşırtmış hemde dehşete düşürmüştü.
~BÖLÜM SONUU~