LUNAPARK

64 2 0
                                    

Merhaba arkadaşlar, elimden geldiğince müsait oldukca yeni bölüm yazmaya çalışıyorum. Okuyucularım gün geçtikce artıyor. Çok teşekkürler. Multimedia'da Bella'nın bugünkü kıyafetleriyle resmi var. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinizi çok seviyorum ve öpüyorum :))

HATIRLATMA:

 Taylor orospusu ordan atıldı:

"İkisinden birinin söylediğini zaten söylemedim. Tabikide onlar söylemedi. Eğer sorunun cevabını çok merak ediyorsan söyliyim. Bana bunu söyleyen kişi ZACK'di." dedi. Herkesin suratı anında şaşkın bir ifadeye büründü. Zack mi? Ondan bunu asla beklemezdim. İsmi aklımdan bile geçmedi. Ama bunu bana neden yapmış olabilir ki?......

***

Sabah yine alarmın sesiyle uyandım. Hiç kalkmak istemesemde, zorluklarla o sıcak yatağımdan kalktım. Yüzümü yıkadım ve dünkü karşılaştığım ihaneti düşünüp duruyordum. Hemen şortumu giydim hava soğuk olduğundan dolayıda üzerime bir yün kazak giydim. Aşağıya indim. Aslında bugün Zack'in yanına gidip bana yaptığı ihanet hakkında hesap sormayı düşünyordum. Ama o kadar sinirliyim ki direk çemkiriceğimi bildiğim için başka bir gün gitmeye karar verdim. Sinirimin ne zaman geçiceğini bile bilmiyorum. Kahvaltıyı benden başka hazırlıcak kimse olmadığı için kahvaltıyı hazırlamak üzere mutfağa gittim. Aklımda deli sorular olduğundan dikkat dağıldı ve parmağımı kestim. O anki acıyla çığlık attım ve Peter anında yanımda belirdi. (Bu arada artık Peter'da burda kalıyo). Direk yanıma gelip:

"Noldu?" dedi. Bunu söylerken yüzündeki telaş ve korkuyu görebiliyordum. İnanamıyorum sonunda Peter'ın suratı ifadesiz değildi ve suratından birşeyler anlaşılabiliyordu. Ben ise:

"Iımm, birşey yok sadece parmağımı kestim." dedim. Oysaki çok acıyordu. Baya derin kesmiştim. Peter hemen sargı bezi vb. şeyler getirip beni salonda koltuğa oturttu. Parmağımı uzattım ve çok dikkatli bir şekilde Peter'ı izlemeye başladım. Dokunuşları çok nazikti. Sanki canımın acımasından çok korkuyor gibiydi. Parmağımı sardıktan sonra:

"Bundan sonra kendine dikkat et sana zarar gelmesini istemem." dedi ve bunu söylerken çok ciddiydi.(Genelde benimle konuşurken hiç ciddi olmazdı). Peter'a: "Taylor ve Luke nerde?" diye sorduğumda:

"Taylor'a kıyafet almaya gittiler." dedi ve bunu söylerken sanki kızıcağımı anlamışcasına sırıtıyordu. Evet doğru bilmişti buna sirinlenmiştim. Çünkü Luke şuana kadar benimle hiç alışverişe çıkmamıştı. Üstelik ben sevgilisiydim. Yinede sinirimi belli etmedim. Gayet sakin ve rahat bir tavırla:

"İyi o zaman, gel biz kahvaltımızı yapalım." dedim ve Peter'ı elinden tutup mutfağa sürükledim. Ve yine merakıma yenik düşüp:

"Sen niye onlarla gitmedin?" diye sordum. O ise:

"Seninle evde yalnız kalmayı tercih ettim." dedi ve yüzüne yine o piç smile'ı yerleştirdi. Peter'ın karşısına geçtim ve oturdum. Gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım:

"Şuan da bu laftan korkmam gerekirdi. Ama biliyor musun? Artık senden korkmuyorum hatta her üzgün ve mutlu anımda yanımda olman çok hoşuma gidiyor. Luke sevgilim ama sen benim daha çok yanımdasın. Seninle vakit geçirmekten zevk alıyorum. Her mutsuz anımda direk seni arıyorum." dediğim anda kendime inanamadım. Bunlar ağzımdan isteksizce içimden gelerek söylenen şeylerdi. Peter buna çok şaşırmıştı. Suratında hem mutluluk hemde şaşkınlık vardı. Sonra birden Peter'ın gözleri derinleşti. Aman tanrım bu bakışı biliyordum. Peter beni öpmek üzere bana yaklaşıyordu. O kadar tatlıydı ki öpmemek elde değildi. Ne diyordum ben? Benim bir sevgilim var. Hemen geri çekilip:

AŞK TESADÜFLERİ SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin