3.BÖLÜM. Bu Kadar da Olmaz.

96 16 20
                                    

Kalktılar ve Restorantın ödeme yapılan masanın yanına utançla geçtiler ve sabahtan beri gezip şuan da yanlarında hiç paralarının kalmadığını söylediler.

Adam veresiye olmadığını ve mutfağa geçmelerini orada onlara iş verileceğini  söyledi.

Mira biz bulaşık yıkayamayız şimdiden söyleyeyim, eğer mutfağı  savaş alanı gibi görmek istemiyorsanız diye devam ediyordu ki adam sinirli bir bakış atınca  Mira hemen sustu,   arkalarına baka baka mutfağa geçtiler.

Tezgahta bir yığın bulaşık vardı,
önce Ayla geçti bulaşıkların başına elinden bir tabak kaydı ve düştü sonra. Mira geçti çok bilmiş gibi 4-5 tabak birden aldı ve o da düşürdü,
sonra çalışanlar seslere geldi ve  biraz dikkatli olmalarını söylediler.

Biraz geçtikten sonra Mira müşterilerin yanından geçerek fare var diye bağırmaya başladı tüm müşteriler ayaklandı, ordan tabakları masaların üstünden yerlere doğru çekti etraf darmadağınık Mira etrafta üçbuçuk atıyordu.

15dk sonra...

Yerin sahibi Damla'yı Mira'yı ve Ayla'yı dışarı attı ve bir daha bu lokantanın önünden bile geçmeyeceklerini söyledi. Mira seve seve diye cevap verdi. Mira bir nevi restorantı batırmıştı.

Hava kararmıştı ve çok yorgunlardı.
Ayla eve hiç gitmek istemiyordu ama bahsetmedi kızlara.
Hepsi evlerine geçti.

Ayla dış kapıdan girerken kapıya doğru bir ışık gördü hemen geriye doğru kapının arkasına geçti,izlemeye başladı.
Bir adam kapının önünde geziyordu,yüzünü göremiyordu,siyah giyinmişti sonra Ayla'dan bir ses çıktı adam onu fark edince arka bahçeye doğru koştu.

Ayla hemen kapıyı açıp içeriye girdi,  hemen odasına çıkıp pijama takımını çantasına doldurdu,  kulaklığı ve telefonu zaten cebindeydi, yüz kremini de koyduktan sonra aceleyle aşağı indi bir an kapı çalmaya başladı ama çok hizli neredeyse kapıyı kıracak gibiydi. Ürktü ve bir iki adım geriye çekildi.

Kesin o adam yapıyordu,pencerede içeriye ışık tutan yüzü kanlı bir adam daha neydi bunlar, ne istiyordu, daha kaç gün dayanacaktı.
Of şimdi nasıl gidecekti Damlaların evine bu kapıdan çıkmak imkansız bir şeydi.
Sonra aklına bir fikir geldi mutfağa koşup eline ne geldiyse ağzına attı sonra da istifra etmek için elini boğazına kadar soktu.

Hemen üst katın penceresine yöneldi bir adam kapıyı çalıyor, diğer bir adam da kanlı yüzüyle içeriye ışık tutuyordu. Korktu gözlerini kapattı ve bir an istifra etti aşağıya.

Gözlerini açtığında adamın yüzü yeşil yeşil mide bulandırıcı bir şeydi, sanırım ben yaptım diye iç geçirdi ikisi de tekrar arka bahçeye kaçtılar.

Ayla hemen sırt çantasını omzuna takıp aşağıya indi kapıdan çıkıp kapıyı bin beş yüz kere kilitledi.
Adamlar fark edince Ayla'nın peşinden koşmaya başladılar Ayla hayatında hiç yapmadığı hızla koşuyordu adamlar da arkasından yetişmeye çalışıyorlardı.

Ayla bir sokağa sapıp nereye saklansam diye düşünürken gözü çöp konteynırına çarptı, yapmak zorundaydı içine atladı, iğrenç kokuyordu biraz bekledi kokuya dayanamayacağını anlayınca gitmişlerdir diyerek konteynırdan çıktı gerçekten kimse yoktu, konteynırın içine telefonun ışığını tuttu bir köpek leşi vardı, iğrençti,  şimdi Ayla onun üstüne oturmuştu kendinden tiksindi artık.

Sonra nihayet Damla ve Mira'nın evine geldi kapıyı çaldı ve içeriye girdi. Önce bir duş aldı sonra pijamalarını giydi.

Damla ve Mira heyecanla bekliyorlardı ne olduğunu. Mira döke saça bir kahve yaptı ve Ayla anlatmaya başladı.

Çok iğrenç bir durum dedi Mira.
Damla şimdi inanmıştı o evde hayaletler hatta zombiler vardı. Mira ve Damla o evden çık falan dedi ama Ayla hiç oralı olmadı  tamam istemiyordu ama elbet bir gün biterdi, bu evden çıkma işini bir düşünmesi lazımdı.

Sabah uyandıklarında hepsinin koltuklarda uyuyakaldıklarını fark ettiler, saatte ilerlemişti. Ayla bugün eve gitmedi çünkü okula geç kalabilirdi. Hemen Damla'nın kıyafetlerinden giydi üçü de hazırlanıp okula koyuldular.

Karşıdan Mira'nın dün üstüne düştüğü çocuk geliyordu ve Mira günaydın dedi çocuk kafasını kaldırdığında a sen dedi.Mira da ben evet üstüne düşmüştüm diye cevapladı.

Ayla'yı kahkaha tuttu ve Damla'yı da çocuk Mira'dan instagram hesabını ve numarasını istedi. Damla ordan sanırım eniştemiz olacak diye dalgaya vurdu beraber okula doğru geçtiler.

Derste Mira hep bir telefonla uğraşıyordu Damla çaktırmadan baktı o çocukla yani yamanla yazışıyordu hoca kafasını kaldırdığında da uyanık Mira hocayı dinliyor gibi yapıyordu ama hoca farkındaydı.

Hoca Mira'ya kızım o telefonu kaldır diye uyardı. Mira peki hocam dedi son bir görüşürüz yazacaktı ki kendini sınıftan atılmış bir şekilde kapı dışarı buldu.

Okul çıkışında Mira'nın elinde üç tane sprey boya vardı. Damla Ayla ve Mira boş duvarlara yazı yazmak için ilerledi ve başladılar yazmaya.

Damla ve Ayla isimlerini ve klasik sözler yazarken Mira aşk sözleri yazıyordu.
Ayla, kızım sen aşık mı oldun diye dalgasını geçiyordu. Mira da tam cevap verecekti ki telefon çaldı arayan Yamandı Damla tekrar kahkaha attı Yaman Mira'yı Eklem Coffe'ye çağırdı Mira'da ben kaçar diyerek taksiye atladı.

Damla ve Mira ıssız sokaklarda yürüyorlardı,sokakta asılmış  yeni bir film çıkmıştı. Damla ve Ayla da sinemaya geçtiler.

Biletleri ve patlak mısırları alınca sinema kapısına doğru gittiler.

Tam kapıdan girince küçük yaramaz bir çocuk Ayla'ya çelme taktı. Ayla yere yığıldı sonra gözlüklü yakışıklı bir çocuk Ayla'ya el uzattı, Ayla kalktı birbirlerine bakarlarken Damla ıhım ıhım geçsekmi artık diye kendini fark ettirdi ve güldü.

Çocuk ben Duman dedi ben de Ayla tanıştığımıza memnun oldum dedi Ayla. Sonra Ayla Duman ve Damla yerlerini aldılar.

Film başladı bu bir korku filmiydi Damla da çok severdi film izlerken Duman sürekli Ayla'ya bakıyordu tam da ekranda korkunç bir yerine gelince Ayla bir an çok korktu. Duman'a sarıldı ve gözlerini kapattı.

BÖLÜM SONU

Ruhun Gökyüzü Kadar MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin