One

1.1K 88 51
                                    

Louis tüm eşyalarının yerleştirildiğinden emin olduğu eve göz gezdirdi. Kendisi için bir kahve yapıp koltuğuna oturduğunda yan evden gelen seslerle kaşları çatıldı. İki erkek sesi geliyordu.

"Yeter artık, sürekli kalbimi kırmandan bıktım."

"Asıl ben senin sürekli ortada bir şey yokken paranoyak gibi davranmandan bıktım."

"Paranoyak mı? O kızı neredeyse kucağında yakaladım. Odaya biraz daha geç girseydim onu da yapmış olurdu."

"Gidiyorum ben, ne halin varsa gör." Louis elindeki fincanı sehpaya bırakıp dairesinden çıktı. Kapısı aralık duran yan evden gelen ağlama sesleri oraya yönelmesine neden oldu.

Kapıyı biraz daha aralayıp ona arkası dönük duran adama doğru ilerledi. "İyi misiniz?" dediğinde ona dönen yüz tüm anılarını gözlerinin önünden geçirdi.

Bir zamanlar yakın arkadaşı olan ve dört yıldan fazla süredir görüşemediği oğlan karşısında dizleri üzerinde çökmüş başkası için ağlıyordu. "Harry?" dudaklarından ismi dökülen adamında kendisi kadar şaşkın olduğunu görebiliyordu.

"Ben sesleri duydum, iyi olup olmadığını kontrol etmek için geldim. Yani sen olduğunu anlamadım." Harry ayaklanıp gözlerini kuruladı.

"S-sen" hıçkırığı konuşmasını böldü. Birkaç derin nefesten sonra konuşmaya devam etti. "ne yapıyorsun burada?"

"Yan eve taşındım. Evler çok yakın  olduğu için ses çok şiddetli geliyordu. İyi misin?" Harry'nin dudaklarından acı bir gülümseme geçti.

"Nasıl görünüyorum yakın arkadaşım?" söylediği şey Louis'nin içinden bir şeyler kopmasına sebep oldu. "Her neyse, kendim halledebilirim. Sorduğun için teşekkür ederim." başını sallayıp geriye adımladı Louis.

"Eğer bir şeye ihtiyacın olursa kapımı çal." Harry yüzüne bakmadan salonuna doğru ilerledi. Sanki bırakıp giden o değilmiş gibi bir de Louis'ye suçlu muamelesi yapıyordu. Evine geçip soğumuş kahvesini mutfağa bıraktı. Telefonundan numarayı çevirip cevaplanmasını bekledi.

Karşı taraftan beklediği sesi duyduğunda "Onu gördüm." diyerek duraksadı. "Yan evde oturuyor, o burada."

~~~

Louis yakın arkadaşını geçirmek için kapıya kadar onunla yürüdü. Kapıyı açtığında merdivenden çıkan iki kişiyle duraksadı. Harry'nin gözleri de onu bulduğunda yanındaki adamın elinden kurtardı elini. Sonra Louis'nin yanındaki oğlana baktı.

"Jack, bu sen misin?" Jack kollarını açarak ona gülümsedi. Büyük ve hızlı adımlarla yanlarına gelip ona sarıldı.

"Madem geri döndün neden aramadın hiç?"

"Hiç birinizin numarası yoktu bende. Eski evlerinizde de bulamadım."

"Louis hala eski evindeydi, ona uğramadın mı?" maviler ve yeşiller buluştuğunda arkadan gelen boğaz temizleme sesi ikisini de kendisine getirdi.

"Ben sanırım onu unutmuşum. Erkek arkadaşımla tanış. Rander, arkadaşım Jack." Rander denilen adam yüzüne  sahte bir gülümseme yerleştirdi. Jack ile tokalaştıktan sonra Louis'ye baktı.

"Sen yeni taşınan adamsın, değil mi?" Louis sadece başıyla onayladı.

"Hadi gelin birer kahve içelim." Jack Louis'yi ittirip içeri girdiğinde Harry tekrar Louis'ye baktı. İzin ister gibiydi. Louis biraz daha geri çekilip onlara geçmeleri için yol açtı.

"Buyurun lütfen." ikisi salona geçerken Louis mutfağa gidip kahveleri hazırladı. Jack birkaç dakika erken çıksaydı ölürdü sanki. Kahveleri sehpanın üzerine bıraktığında en sert olanı aldı.

History - Larry/5 ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin