1 hafta sonra ...
Bu bir hafta boyunca, her gece aynı rüyayı gördüm ... Tek fark bazende o giriyodu rüyalarıma .
Bugün babamla karakola gidicem :(
evde temizlik var.Aslında ara sıra bende yardım etsemde annem benide evden yollamış, babamda sokaklarda boş boş dolanmıyım diye beni yanında götürüyor...Şuan ön koltuğa oturmuş , kulaklıklığımı takmış yolu izliyorum.Babamın arabayı durdurmasıyla bende kurduğum imkansız hayaleri durdurdum...
Beraber içeriye girdiğimizde , kadın komiserlerler kıvırcık saçlarımı okşayıp
" Aman abi bu kız çok büyümüş , biz bunun sümüklü halini biliyoruz " falan dediler .Babam bu söylenenlere gülümseyerek cevap veriyor bir yandan da omzumdan tutup ilerlememi sağlıyordu. Babamın masasının önüne gelince , herhangi bir koltuğa oturup telefonumla oynamaya başladım ...
Babamın önüme dikilmesiyle kafamı kaldırıp baktım
Elindeki parayı uzatıp
" Git kafeterya dan kendine bir şeyler al " dedi .Parayı alıp aşağa katta indim , bi tane tost alıp geldim...
Iştahla yemeye koyuldum ...
Saat öğlen ikiye geliyordu bi anda içeriye kelepçeli adamlar girdi . Herkes ayağa kalktı tabi bende, içeriye çiçekçide ki kadın da girdi şaşırmıştım , kadının elleri titriyo , durmadan da
" Oğlum oğlumu bulun " diyordu...
Babam, kadını karşımda ki koltuğa oturttu. Yan taraftaki komiserlerden birisi su uzattı , kadın elleri titreyerek suyu içti ve konuşmaya başladı
" Yan tarafımızda ki kuyumcuya hırsızlar girdi, oğlumda içeriye daldı yardım etmek için. Sonra polisler geldi içeriye bir girdik Ömür yok" dedi.
Yine ağlamaya devam etti...
Az sonra içeriye eli ,yüzü kan içinde o girdi. Koşarak annesine sarıldı , annesi ona öyle bir sarıldı ki o an hiç hisetmediğim anne şefkati gözlerimin dolmasına sebep oldu.
Birbirlerinden ayrıldıklarında göz göze geldik . O gülmeye çalışarak
" Yok artık senin burada ne işin var " dedi.
Babam ve onun annesi bana bakarken ben sahici bir gülümsemeyle
" Asıl senin ne işin var " dedim.
Elleriyle suratını gösterip,
" Sence " dedi.Babam ciddi bir şekilde
" Oğlunuzun yazılı bir şekilde olanları yazmasını istiyoruz" dedi . Ve masasından bir kağıt çıkardı ...Kadını , kadın komiserlerden birisi götürdü . Karşıma oturdu , kalemi eline alıp yazmaya başladı...
Bende onun yazdıklarını okumaya çalıştım fakat o kadar karman çorman yazıyordu ki okuyamıyordum...
Yazma işlemini bitirdiğinde arkasına yaslandı , beni izlemeye başladı...
" Neden burdasın " dedi.
Kollarımı birbirine kenetliyip
" Babam polis" dedim.O sırada babamın arkadaşlarından birisi gelip , önümüzde ki masaya bir fincan çay ve süt bıraktı...
Konuşmama müsade etmeden arkasını dönüp gitti. O fincanı eline alıp
" Yanlış anlamazsan bişey sorcam, kaç yaşındasın" dedi.
Süt kutusuna dokunmadan
" 16 yaşındayım ama babamın gözünde hayla küçük bir kızım" dedim.Gülümseyerek
" Sadece babanın gözünde küçük bir kız değilsin" dedi.Tek kaşımı kaldırarak
" Yani" dedim.Fincanından bir yudum alarak
" Şöyleki ,kendine bi bak sence de büyümüş gibi mi gözüküyorsun" dedi.Ve masada ki sütü bana uzatarak
" Hadi iç sütünüde büyü " dedi.Elinde ki sütü aldım ve geri yine masaya koydum. O gülerek
" Küçüğüm yapma böyle " dedi...
Iyice moralim bozulmuştu, bir kere gayet de büyümüştüm . Hem onu alakadar edmezdi...
Işaret parmağımı sallayarak
" Sen kendine bak be " diye çemkirdim.Fincanını masaya bırakarak
" Abin sayılırım " dedi. Ve kalkıp gitti...O gittikden sonra babam geldi
" Anneni ara akşama misafirlerimiz var " dedi.Konuşmama müsade etmeden gitti. Bende annemi arıyıp haber verdim.
Yaklaşık bir saat sonra o, annesi ve babam geldiler. Hep beraber arabaya bindik, annesiyle ben arka , o ön koltuğa oturdu.Babam arabayı çalıştırınca annesi
"Tekrar teşekür ederiz " dedi.
Babam dikiz aynasından bakıp
" Ne demek asıl evladınız bana çok yardım edicek bu yüzden ben teşekür ederim" dedi...Ömürle ikimiz aynı anda
" Ne " dedik.Annesiyle , babam susutular ...
Eve geldiğimizde annem güler yüzle bizi karşıladı.
Yemeğe geçtiğimizde babam suyundan bir yudum alarak
" Delikanlı bugün annenle biraz gözlem yaptık , bizim kızla anlaşabiliyorsun, büyüksün de senden ona sahip çıkmanı bir bakıma da bakıcılık yapmanı istiyorum " dedi.
Elimde ki çatalı yere düşürdüm ve bağırarak
" Olamaz" dedim.O bana bakıp
" Olur" dedi.Babam gülümseyerek, tabağından bir çatal et aldı. Herkes yemeye koyulunca ben mutfağa çatal almaya gittim. O olamazdı hem ben kaç yaşındayım da bakıcı bakıcak bana ...
Çatal almayıp doğru odama kaçtım. Bir kere de ailem beni kendi halime bıraksa , bir kere de güvense ...
Onlar başkalarına güvenir , biricik kızlarına güvenmez...
...........................................................
Şarkımız; Hemsaye ( Fısıltı)...