Onun Hayatı

6 1 0
                                    

Annemin
" Özgür hadi kızım kalk" diyişiyle yavaşca gözlerimi açtım. Uyumuşum birde sabah olmuştu...

Koltuğumun üzerinde ki okul kıyafetlerimi giyinip, elimi yüzümü yıkayıp , saçlarımı zor da olsa  at kuyruğu yaptım. Aşağa indiğimde gözlerimi kocaman açıtım. Çünkü o ,annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı ...

Masaya geçip, oturdum. Annem tabağıma bir şeyler koyarken ben çenemi tutamayarak
" Sizde iyice beni bebek yaptınız " dedim.

O, gülerek
" Değil misin " dedi.

Ona cevap vermemi istemeyen babam lafa karışarak
" Bak kızım biz senin iyiliğini istiyoruz neden anlamak istemiyosun bir gün başına bi şey gelicek korkuyoruz" dedi.

Annemin tabağıma koyduklarını yemeğe başladım...

Babam kolunda ki saate bakıp
" Çıksanız iyi olucak , oğlum sen önce Özgür' ü bırak sonra okuluna gidersin " dedi.

Sandalyemi gürültüyle ittirip kalktım, o da benimle birlikte kalktı...

Kapıyı açtığımda, arabanın kapısında Mucize Çiçekçilik yazıyordu. Arabaya binince çantamdan kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım...

Okulun önüne gelince kulaklığımı çantama koyup, arabanın kapısını açtım. Tam okula girecekken kolumdan tutup , elimde ki telefonu aldı ve
" Buraya numaramı yazıyorum , bişey olunca ararsın " dedi.

Telefonumu bana uzatırken
" Oldu abicik hadi gidebilirsin " dedim.

Arkamdan gelen " Özgür" sesiyle arkama döndüm , arkamda ki Gözde idi.
Kulağıma doğru
" Kim kız bu " dedi.

Gözde bizim okulda son sınıfa giden bi kız.

Tedirgin olmuştum, Ömür ' e dönüp
" Bu Ömür  " dedim . Sonra Gözde ye dönüp
" Bu da Gözde" dedim.

El sıkıştılar...

Gözde bana bakıp
" Özgür , sevgililin falan mı" dedi.

Ömür gülümseyerek
" Sadece arkadaşız" dedi.

Ikisine de bakıp
" Görüşmek üzere " dedim...

Okulun binasına girmeden arkama doğru baktım, onlar hayla orada konuşuyorlardı ...

Yumruklarımı sıkarak okulun binasına girdim...

Dersler bittiğinde koşarak okulun binasından çıktım. Bahçeye çıktığımda , arabasının ön tarafına yaslanmış bana el sallıyordu.

Arabanın yanına gelince bağırarak
" Sen niye geliyorsun , git ya " dedim.

Bana doğru yaklaşıp, montumun kıvrılmış yakasını düzeltti ve

" Bin arabaya " dedi.

Oflayarak arabaya bindim. Yol boyunca hiç konuşmadık...

Evimin önüne gelince durmadı , onunla ilk karşılaştığımız parkın önünde arabayı durdurdu. Ona doğru dönüp
" Ne işimiz var burada " dedim.

" Özlemişsindir diye düşündüm" dedi.

Kapıyı açtı daha sonra benim kapımı açıp
" Gel küçüğüm " dedi.

Çantamı bırakıp, arabadan indim. Beraber fidanın yanına oturduk, o yine elleriyle toprağını düzeltti sonra bana bakıp
" Seni kızdıran ne ?" dedi.

Gök yüzüne doğru baktım çünkü gözlerime dolan yaşların akmaması lazımdı...
" Ailemin bana güvenmemesi" dedim.

Artık dayanamayan göz yaşım yavaşca suratımda ilerliyodu. Baş parmağıyla göz yaşımı sildi ve

" Ağlama ağladıkca senin sadece küçük bir kız olduğunu düşünüyorum" dedi.

Gülümsemeye çalışırken
" Zaten küçük bir kızım" dedim.

Ellerimi tuttu, gözlerime dikatlice bakıp
" Sende daha fazlası var ,yani örneğin bakışların küçük bir yavru koyunu hatırlatıyo sonra saçların sarmaşık-" sözünü kesip

" Zehirli  dimi" dedim.

Gülerek
" Önceden öyleydi ama seni tanıdıkdan sonra zehirli değilsin artık , kısaca sana yardım edicem mutlu olmanı sağlıycam" dedi.

Gülümseyerek
" Tamam abicik" dedim.

Ellerimi bırakıp , beni kendine doğru çekip sarıldı ... Bende boynuna sarıldım...

Daha sonra arabaya binip , eve geldik. Annemin hazırladığı yemeği yemeğe başladık...

Yemeği bitirdikten sonra annemden müsade isteyip , beni biraz dolaştırmak istediğini söyledi. Annem müsade ettiğinde odama çıkıp toplu olan saçlarımı açıp , üzerime adam gibi bir şeyler giyip geldim.

Arabaya binince , kemerimi takarken
" Nereye gidiyoruz" dedim.

Arabayı çalıştırıp
"Hayatıma " dedi.

Şaşırarak
" Nereye nereye" dedim.

" Gidince görürsün" dedi.

Daha da konuşmadık...

Arabayı eski bir bakkalın önünde bırakıp , arabadan indik.

Omzumdan tutarak diğer eliyle bakkalın camına vurdu ve
" Salih abi araba burada kalsın" dedi.

Içerdeki adam
" Oooo Ömür hoşgeldin tamam kalsın " dedi.

Yürümeye başladık  sokaktan renkli balonlarıyla çocuklar geçti ,  Ömür futbol oynayan çocukların arasına girip onlarla oynadı... Daha sonra kaldırımda oturan teyzelerin yanaklarından öpüp , avucuna onlardan aldığı çekirdeği doldurdu, bir az daha ilerlediğimizde sokakta halı yıkayan ablalarla karşılaştık...

Geçiceğimiz bütün yol , köpük kaplıydı. Ömür bana döndü sonra ayaklarıma bakıp
" Atla sırtıma " dedi.

" Niye" dedim.
" Ayakkabıların ıslanacak" dedi.

Hemen omzuna kollarımla sardım, bacaklarımı da beline...

Beni köpük bitene kadar sırtında taşıdı . Nihayet köpük bitince indirdi ve
" Küçüğüm ne kadar da hafifsin" dedi.

Kollarımı birbirine kenetleyip
" Maşallah benim hakımda herşeyi biliyorsun" dedim.

Oda benim gibi kollarını kenetleyip
" Sende öğren o zaman" dedi.

Saçlarımı kulağımın arkasına alarak
" Kaç yaşındasın " dedim.

Gülerek
" 21" dedi.

Bende gülerek
"Ciddi ciddi abisin he" dedim.

Kolunu omzuma atarak,
" Aynen öyle küçüğüm" dedi.

Öylece yürümeye devam ettik...

Yanımızda ki araba durdu ve son ses bu şarkıyı açtı Deniz Tekin; Benim aşık olmam gerek

Adam arabayı durdurdu , şarkıyı son ses açtı ve gitti.

Ömür bana doğru dönüp, kolumdan tutup döndürdü...
Dans etmeye başladık...

Etraftan geçen insanlar gülmeye başladı ama Ömür' ün hiç umrunda değildi , açıkcası benimde değildi...

Sözünü tutmaya başlamıştı ... beni mutlu ediyordu...
Abicik...
......................................................................

FidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin