Meditasyon yapmak teknik bir olay değil. Sen, benim yaptığım meditasyonun tam zıttını yapıp mutlu olabilirsin. Yalnızca tek bir ortak nokta, değişmeyen kural var: rahatlamak.
Yatarak değil, bir şeyler yaparak rahatlayacağız bu sefer.
Telekinezinin özünde kendini bulmanın yattığını söylemiştim ilk bölümde. Heh, işte kendini bulacaksın. Anlattığım tüm bu alıştırmalar, teknikler özünüze pozitif duygular ekmezsen neye yarar ki? Soyut düşünce ile somut eşyalara etki etmek bir yere kadar kendinin ve gücünün farkına varmanı sağlayacak, peki sonra?
Sizi ne mutlu eder?
Bir canlıya yardım etmek mi? O canlı bir insan mı, hayvan mı yoksa bir bitki mi? Yoksa bir şeyleri başarmak mı seni tatmin eder?
Daha büyük şeyler mi, balık vermek yerine olta kullanmayı mı öğreteceksin birilerine? Peki yaşadıkları yerde göl veya deniz yoksa?
Bugün, bu bölümü okuduğun gün gidip seni neyin mutlu edeceğini bul. Bir canlının hayatına dokun, farklı bir enerji ile tanış. Telekinezinin kendisinde yaptığımız gibi küçük adımdan başla, büyük bir fark yaratmaktansa gidip camının önüne ekmek kırıntıları bırak. Peki, sonraki adım?
Bugün sokağa çık, hayata bakmak için farklı pencereler bul.
Bir gün boyunca pozitif ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telekinezi Hakkında
FantastiqueBüyülü, esrarengiz ve biraz da inanması güç bir yolculuğa çıkmak için mi buradasın? Hiç beklemeden sınırları bulunmayan dünyamıza adım at! İçeride seni bekliyor olacağız...
