2' hey, let's fall in love

234 30 23
                                    


Gözlerini kapayıp etrafın sessizliğini dinledi. Aslında kafa dinlemek için çok güzel bir yerdi. Tesadüfen bulmuş olsa da, etraftaki lavanta kokusu onu evindeymiş gibi hissettirmişti. Birkaç dakika sonra aşağıdan gelen hışırtılar geldi kulağına. Aldırış etmedi, gözlerini açmadı. Sonra bulunduğu katta yankılanan pedal sesiyle gözlerini yavaşça araladı.

Bu oydu, mavi bisikletli çocuktu.

Taehyung, -sözde gizli- yerine geldiğinde, böyle bir durumla karşılaşmayı beklemiyordu. Bu geçen gün arabada gördüğü sürücüydü. Jeongguk şaşkın bakışlarını Tae'den ayıramazken, Tae ise bisikletiyle kanepenin etrafında bir tur atmış, daha sonra arkaya bırakmıştı. Yavaş adımlarla kanepeye, onun yanına oturdu.

"Ee? Kanepem de ne aradığınızı sorabilir miyim?"

"O-oh, üzgünüm. Sadece evime gidiyordum ve sonra buraya gelen yolu gördüm. Sonra ise, bir baktım burada oturuyorum..."

"...kanepemde?" Jeongguk karşısındaki çocuğu dikkatle incelerken, sesindeki ima ile kendine gelmiş ve kanepeden kalkmıştı.

"Üzgünüm, ben gideyim." Taehyung hızla uzaklaşan çocuğa baktı, git dememişti ki, sadece neden burada olduğunu sormuştu.

"Hey! Dur!"

"..?" Jeongguk arkasını dönüp kanepedeki kahve saçlı çocuğa döndü.

"Gitmenizi söylemedim, istiyorsanız oturabilirsiniz?" Taehyung gözlerini ondan ayırmadan sorduğunda, Jeongguk'ta geri dönmüş, kanepeye onun yanına oturmuştu.

"Şey-"

"Geçen-" aynı anda konuşmalarıyla susan ikili, utanarak başlarını öne eğmişlerdi. Tuhaf sessizliği bozan Taehyung oldu.

"O gün sizi arabada görmüştüm, sahil yolundaki otobanda, sarı araba... değil mi?"

"Evet, evet o bendim. Seni- yani sizi, hatırlıyorum."

Tuhaf bir karşılaşmaydı.

"Hm?" Taehyung sesli düşündüğünün farkında değildi.

"Tuhaf, evet, ben de böyle hissetmiştim?"

"Değil mi! Sanki sizi tanıyorum..."

"Evet şey, tanıdıksınız.." birbirini daha yakından incelemeye başlayan ikili, Jeongguk'un sorusuyla tekrar sohbete başladı.

"Kaç yaşındasınız? Aramızda çok yaş farkı yok gibi gözüküyor ama?"

"26 yaşındayım."

"Bende! Siz olarak hitap etmemize gerek yok öylese." Jeongguk gülümsediğinde, Tae'de gülümsemişti.

"Ben Jeongguk!"

"Ben de Taehyung. Memnun oldum" el sıkışarak tanışmayı sonlandırmışlardı. Birkaç saat öylece kanepede oturmuş, havadan sudan bahsetmişlerdi. İkisi de birbirinin sohbetini sevmiş, tekrar vakit geçirmek için sözleşmişlerdi.

"Ben artık gideyim, stüdyodan bekliyorlar..."

"Tamam, görüşürüz Jeongguk-sshi!"

"Görüşürüz!" Jeongguk aşağı inip arabasına bindi. Telefonuna baktığında, Hoseok hyundan gelen iki mesaj vardı.

hyungnim: gelmene gerek kalmadı
bugün erken kapatıyoruz!

Saate baktığında geç olduğunu fark etti ve eve gitmeye karar verdi. Geldiği ağaçlık yoldan geri döndü, burasıyla evi arasında tam olarak 7 dakikalık bir yol vardı. Sahildeki evine vardığında içeri girdi, ve asla kaybolmayan lavanta kokusunu içine çekti.

Taehyung da böyle kokuyordu, diye düşündü.

Yukarıya çıktı, pijamalarını üzerine geçirdi ve balkona çıktı. Dalgalar bugün sessizdi, sakindi. Jeongguk, Taehyung ile konuşmalarını düşünürken uyuya kaldı.

"Sahilde koşacaklar, belki sörf yaparlar büyüyünce ne dersin?"

"Yaparlar bebeğim, biz de burada oturup onları izleriz."

Jeongguk, rüyasında gördükleriyle gerilmişti kafasını sağa sola çeviriyor, her çevirişinde başka bir an canlanıyordu sanki hafızasında.

"Burası bizim mi?"

"Evet sevgilim, burası artık bizim evimiz..."

"Sana aşığım Jeon Ta-"

Sağa döndü.

"Sana bir sürprizim var oğlum!"

"Aman tanrım anne... babamın arabası."

Sola çevirdi.

"Jeongguk! Kapıyı aç, yalvarırım, yalvarırım aç şunu!"

"Özür dilerim sevgilim."

Ve tekrar sağa döndü.

"JEONGGUK!" büyük bir gürültü, acı dolu çığlıklar ve soğuk zemin vardı bu anıda.

Jeongguk terler içinde uyandı. Bunun sadece bir rüya olmadığına emindi.

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

re-love || 𝘁𝗮𝗲𝗴𝗴𝘂𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin