hide and seek

198 38 12
                                    

jeongguk okuldan sonra annesinin minik pastanesine gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jeongguk okuldan sonra annesinin minik pastanesine gelmişti. kapıyı açmasıyla çalan çanlar ve burnuna dolan fırından yeni çıkmış kurabiye kokusu bir saniyeliğine de olsa kafasını dağıtmıştı. kollarını açıp tezgahın arkasındaki annesine doğru koştu. onu öpücüğe boğduktan sonra aceleyle pastanenin arka odasına ilerledi. annesi en sevdiği pastadan getirince de yemeyeceğini söyleyip çantasında bir şey aramaya koyuldu. çantanın her gözünü kontrol ettikten sonra aradığını bulamayınca panik oldu. pastanenin kapısına kadar geçtiği her yere baktı.

girişteki şapkası kırık bahçe cücesinin şapkasının altına bile bakmıştı. "yok işte kaybettim kesin yolda düşürdüm." diye sızlanınca annesi yanına gelip ellerini jeongguk'un düşmüş omuzlarına koydu. üzgün çocuğun cebini yoklamasıyla bir kağıt parçası çıkarmıştı. jeongguk aceleyle kağıdı kaptı.

"buldun! sen harikasın, çok korkmuştum." diye yerinde zıplayıp annesine kocaman sarıldı. arka odaya dönecekken duraksayıp arkasını döndü. "iyi ama orada olduğunu nasıl bildin ki?" annesi çocuğun şebekliklerine kıkırdadı. elindeki mutfak havlusunu omzuna atıp jeongguk'un yanaklarını sıktırdı. "ne zaman bir şey kaybetsen hep cebinden çıkıyor." dedi ve kokusundan anlaşılacağı üzere neredeyse yanmak üzere olan kurabiyeleri kurtarmak için tezgaha doğru koşuşturdu.

jeongguk odaya geri dönüp büyük pencereyi açtı. bacaklarını aşağı sarkıtarak oturdu ve üç kere katlanmış kağıdı açmaya koyuldu. okuldan pastaneye geleceğinden dolayı servisi kaçırmamak adına aceleyle çıkmıştı okuldan. dolabını kitaplarını almak için açmasıyla bu küçük not neredeyse dolapların altını boylamıştı. oraya girmeden kurtarmasaydı hiç alamayabilirdi. kağıdı açıp kırışıklıklarını düzelttikten sonra büyük gözlerini kırpıştırıp yazanlara dikkat kesildi.

03.05.19

"çiçeklerle dolu sokakta, bugün yine seni gördüm
bu halini aklımda tutabilecek miyim?"

jeongguk elindeki kağıt parçasına şaşkın şaşkın bakıyordu. "muhtemelen yanlışlıkla benim dolabıma konmuş." diye kendi kendine mırıldanıp kağıdı çantasına koydu.

taehyung her zamanki yerindeydi. yüz üstü uzanmış defterine çizim yapıyor, daha doğrusu deniyordu. aklını meşgul eden birçok şey vardı. kaleminin kağıtta her gezinişi ortaya çıkarttığı ne olursa olsun karalamayla sonuçlanıyordu. gün batımından dolayı gittikçe dağların arkasına saklanan güneşin kaybolmadan önceki son ışınları onu hedef almıştı. sonunda pes edip sırt üstü attı kendini çimlere. acaba notu okumuş mudur? ya yanlış dolaba attıysam? hayır hayır, kendi dolabımdan çok daha iyi biliyorum onun dolabını. acaba kafasını karıştırdım mı? tuhaf mı oldu acaba? yapmasa mıydım ki..

heather | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin