Uyarı: Bunların hepsini kendim uyduruyorum. Hepsi benim kurgum.
-vuyma noluy yayvayıyım vuyma
+birdaha yaptığını görürsem atarım seni dışara. Şimdi bakıcın gitti. Sende benimle şirkete geleceksin ordan birine veririm seni. Akşam gelirken alırım. Bekle beni.
-peki
Jaehyu bir kedi kız. Daha 2 yaşında(cat girl'ler 6 ayda bir yaşına girer. Yani yılda iki kez yaşına girer). Onu zengin bir iş adamı sahiplendi. Bakıcısı var ve o her işe gittiğinde bakıcısı Jaehyu'ya evde bakıyor. Ama onu pek umursadığı söylenemez. Çünkü bakıcısı Jaehyu'yu hiç sevmiyor. Onla hiç ilgilenmiyor.(Jaehyu'nun boyu kol bileği ile kol dirseği uzunluğu kadar)
Sahibi gelip birlikte arabaya bindiler ve şirkete doğru yol aldılar. Adam aklından kendi şirketinin yanında bighit şirketinin olduğunu düşündü ve Jaehyu'yu BTS'de birine verebileceğini düşündü. Bu düşüncelerini bölen şey ise karşı sokaktan geçen jungkook'u görmesiydi
+HEY JUNGKOOK!
adam jungkook'a seslendiğinde jungkook kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirdiğinde sesin sahibini görünce yüzünde tebessüm oluşmuş. Adamın bir kedi kızı olduğunu bilmiyordu ve bu kadar kötü huylu olduğunuda. Adam herkesin gözünde nazik, kibar, yardımsever biriydi. Ama Jaehyu'ya karşı hiç öyle biri değil...
Jungkook koşarak adamın yanına geldi ve eğilerek selam verdi ve yanındaki jaehyu'yu gösterdi. Jaehyu daha önceden hiç dışarı çıkıp insanlarla iletişim kurmadığı için utanıyordu. Adamın arkasında küçücük boyuyla saklanmış korkmuş gözlerle karşısında ki bedene bakıyordu. Sahibinden korkuyordu fakat tanımadığı insanlardan daha çok korkuyordu.
Gözlerini kendisine yüzünde insanı kendisinden geçiren bir gülüşle bakan bedenin gözlerine çevirdiğinde daha çok utanıp adamın ayağına iyice yapışmıştı. Adam kendini zorla tutuyordu yoksa onu tutup döverdi. Ama bir an önce çocuğa vermek istiyor.
Jk:efendim benden bir şey mi istediniz?
+evet jungkook, bu benim kedi kızım. Adı jaehyu.. Daha iki yaşında. Bakıcısı bugünlük yok. Ona sen bakabilir misin? Akşam eve dönerken senden alırım.
Jk:ah tabiki jong bey. Ahh çok talı bu.
Diyip eğilmiş ardından elini küçücük bedenin önünde durdurmuştu. Elini tutmasını bekliyordu ve jaehyu karşısındaki bedenin iyi niyetli olduğunu anlayıp derince bir iç çektikten sonra küçücük elini avcunun içine koymuştu. Jungkook yüzünde büyük bir gülümsemeyle jarhyu'yu kucağına almış ve jong bey'e dönmüştü.
+tamam o zaman o bugün sende. Ha bu arada şunu da söyleyiyim. Eğer çok iyi anlaşırsanız sende kalabilir. Bana haber verirsin.
Jk:peki efendim sağolun.
Jungkook konuşurken bir yandan da jaehyu'nun bir yıldan beri bakım görmemiş saçlarını okşuyordu. Şansına bugün işi yoktu ve onunla yurtta istediği kadar ilgilenebilirdi. Jong bey yanından ayrılıp şirketin içerisine girdiği an jaehyu ağlamaya başladı. Jungkook ona telaşlı gözlerle bakarken jaehyu onun kucağında çırğınıyordu.
Jk:ne oldu jaehyu?bir sorun mu var?
-o adam baya cok köyü davyanıyoy. Hey gün beyi dövüyoy.
Jungkook son söylediği kelimeyle gözlerini şaşkınca açarken jaehyu'yu sakinleştirmeye çalışım onu göğsüne gömmüştü.
Jk:şşh sakin ol. Seni onun elinden kurtarıcam tamam mı güzelim?
Jungkook'un güzelim dediği kelimeye olmalı ki jaehyu kafasını kaldırıp şaşkınca jungkook'a bakarken jungkook ona memnun olmuş bir şekilde bakıyordu.
Jk:o zaman şimdi napıyoruz? Sana yeni eşyalar alıyoruz. Daha sonra seni güzelce yıkıyoruz. Tamam mı jaehyucuğum?
-tamam
Jk:bu arada benim adım jungkook.
-memnun oldum şunguk.
Jungkook, jaehyu 'nun dediği şeyle kahkaha atarak arabasına yöneldi. Arabaya kendisi binip yan tarafına jaehyu' yu koyup arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar lütfen votr verme unutmayın, hedef 40 vote
