23.bölüm

1.4K 63 38
                                    

Jaehyu bayılmıştı. Göğsünün altına attığı derin çizik çok kan kaybına neden oldu ve birde koluna attığı çizik var. Bunlar zaten bayılmasına yetmişti bile.

Hizmetçinin Jaehyu'ya yemek verdiği saatten bu zamana kadar tam dört saat geçmişti ve Jaehyu'nun odasından tek bir tıkırtı bile gelmemişti. Hizmetçi Jaehyu'ya akşam yemeği vermek için odaya girdi. Girdiği anda elindeki tepsi düştü ve koşarak aşağıya indi. Jungkook'un yanına gitti ve Lisa'yı yanından çekip Jungkook'la konuşmaya başladı.

"j-jungkook oğlum.."

"ne oldu, soluklan biraz."

"o-o bayılmış ka-"

Hizmetçinin sözünü kesen şey Jungkook'un kolunu sıkıca tutmasıydı. Hizmetçi sustu ve Jungkook'u dinledi ama Jaehyu kanlar içindeydi.

"bir daha onun yerde yatıp bayıldığını zannetsen bile o bayılmaz. Sadece numara yapar. Anladın mı beni?"

"o kanlar içinde jungkook. Yer hep kandı."

Jungkook sinirle bir nefes alıp verip sert adımlarla merdiveni çıktı. Aklı onun numara yaptığını söylese de kalbi onu Jaehyu'nun odasına gidip ona yardım etmesi gerektiğini söylüyordu. Jaehyu'nun odasına geldi ve içeri girdi. Jaehyu'yu yerde üst gövdesi kanlar içinde görünce gözleri kocaman açıldı.

"j-jaehyu?"

Jungkook koşarak Jaehyu'nun yanına gitti dizlerinin üzerine çöküp onu sarsmaya başladı.

"jaehyu noldu sana böyle?"

Jungkook gözlerinin ne zaman dolduğunu değil ne zaman hüngür hüngür ağladığını bile fark etmemişti.

Jungkook'un ağlamasını duyan hyungları koşarak yukara geldi. Onlarda Jaehyu'yu öyle görünce ağızları açık kalmıştı.

"yardım edin... Ambulans çağırın... ÇABUK OLUN!"

Taehyung cebinden telefonunu çıkarıp ambulansı aradı ve durumu anlattı.

"numara yapmıyor değil mi?"

"ne numarası hyung... *hıçkırık* böyle numaramı olur. Çok derin kesmiş."

Jungkook, onu kucağına alıp aşağıya koşarak indi ve ambulansın gelmesini beklerken Jaehyu'nun saçlarını okşayıp öpüyordu. Yaptıklarından çok pişmandı. Onu yalnız bırakmamalıydı
Çok büyük hata yapmıştı.

Dışarıdan siren sesi gelince Jungkook koşarak dışarı çıktı ve Jaehyu'yu doktorlara vermeden kendisi araca bindi ve kendisi sedyeye koydu Jaehyu'yu.

"jaehyu aç gözlerini nolur güzelim nolur aç yalvarırım. Bırakma beni."

Çok kısık çıkmıştı sesi. Çünkü aklı o uyanınca nasıl karşısına çıkacağına takılmıştı. Hakikaten... Nasıl çıkacaktı karşısına bu yaptıklarından sonra?

---

"ameliyat çok zorlu geçti çünkü çok derin çizmiş ve damarlarına gelmiş ve çok kan kaybetmiş ama hallettik. Üç saat sonra normal odaya alınır. Geçmiş olsun."

Jungkook derin nefes verip tekrar hastane duvarının dibine oturdu. Sabahtan beri saçını çekiyordu ve artık başı acımıştı.

Jungkook'un aklı hala o fotoğraflardaydı. Düşündükçe düşünüyordu. Her saat, her dakika Jaehyu yanındaydı. Nasıl öyle bir olay olabilirdi ki?

Jungkook ne yapacağını şaşırdı. O fotoğraflardan dolayı kızsa mı, yoksa onun karşısına geçip güzel bir şekilde özür mü dilese? Tabi ki en mantıklısı özür dilemek oluyordu. Sözde günler sonra evlenecektiler ama bu olaylar...

"Jungkook, Jaehyu uyanmış. Bizi odadan kovdu. Kalkmaya çalışıyor."

Jungkook, Namjoon hyungunun sözünü dinleyemeden odaya dalmıştı bile. Sevgilisinin ağlamaktan şişmiş gözlerini ve dağılmış saçlarını görünce içi sızlamıştı.

Jungkook'da biliyordu ki şuan onun gözleri dünyalar kadar pişman olduğunu ele veriyordu. Kalbi hızlıca atıyordu. Acaba affedir mi kendisini? Yoksa kendisine yaptığı gibi onu da süründürür mü? Eziyet etse de çok haklıydı.

"İ-iyi mi-"

"SUS!" Jungkook'un gözünden akmıştı o yaş. Sevdiğine çok hak veriyordu. Hakkı vardı böyle yapmasına.

"Umrunda değilim Jeon Jungkook."

---

Jungkook, Jaehyu onu odadan kovsada o gitmemiş yatağının dibine çöküp dizlerinin üzerine kafasını koymuş, sessizce ağlıyordu. Ama Jaehyu'nun gerçekten de umrunda değil gibiydi. Ne ağlıyor ne de kalbi hızla atıyordu. Tek yaptığı şey gözlerini kapatıp dudaklarını oynatarak Jungkook'a küfretmek oluyordu.

Saatler sonra içeriye üyeler girdi ve yanlarında... Sarı cadı.

Lisa koşarak Jungkook'un yanına çöktü(kendimden iğreniyorum yemin ediyorum lizkooktan nefret ettiğim halde bunu neden yapıyorum aahh yavrum taekook sizi ne hallere düşürdüm bebeklerim.).

"iyi misin Jungkook? Kalk hadi gidelim."

"bırak beni, dokunma bana."

Lisa zorla Jungkook'u ayağa kaldırdı. Beline sarılıp dışarı çıkacaklarken arkadan titrek bir ses duyuldu.

"Bırak sevgilimi."

Gene ben... Kcldlcl
Gerçekten çok seviyorum benimle olanları ve bana destek çıkanları. Gün geçtikçe bildirim panelinde daha çok isminiz oluyor. Ve onlar arttıkça mutluluktan ağlayasım geliyor. İlk defa bu kadar büyük bişey yapıyorum.

Bu arada bana instagramdan destek olmak istiyorsanız

@bir_taekook_hikayesii

Seviliyorsunuz.

Arkadaşlar lütfen vote vermeyi unutmayın, hedef 40 vote

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arkadaşlar lütfen vote vermeyi unutmayın, hedef 40 vote

Acı En Büyük Öğretmenim | JeonJungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin