Jin hyungla sabaha kadar konuşmamıştık. Akşam odama gidip yatacakken sadece iyi uykular diyip kapımı kapatmış ve kilitlemiştim. Jin hyung uyurgezer olduğu için akşamları korkuyordum...
Sabah Jin hyungtan erken kalktım ve kahvaltıyı hazırladım. Onu plan hakkında ikna etmem için belki biraz da olsa işime yarardı bu güzel kahvaltı.
Ama Jin hyung odasından aşağıya indiğin de sanki kahvaltı için değil de büyük bir toplantı için hazırlanmış gibiydi.
Ben onu hayretle süzerken o beni iğrentiyle süzüyordu.
"Jungkook? Hastaneye böyle gitmeyi düşünmüyorsun değil mi ? "
"Hyung aslında ben de tam o konu-"
"Hayır Jungkook. Dünden beri bu planı düşünüyorum ve bu güzel kafamı tüm gece meşgul etme nedenimi sen bozamazsın "
Tam bir şey diyecekken gözlerini bana dikti ve ağzımı açmamam gerektiğini anladım.
"Bari kahvaltı yapsaydık.."
"Sanırım gece bir şeyler yemişim. Kendimi hiç aç hissetmiyorum. Sen de kahvaltını yap ve hazırlan. Salon da seni bekliyorum."
Demek bütün çikolatamı sen bitirdin!
Küçük bir kahkaha atıp hazırladığım kahvaltıyı yemeye başladım.
Bu günün benim için kabus gibi geçeceğini şimdiden anlamıştım.Giyinip,beni aşağıda bekleyen Jin hyungun yanına indim. Beni görünce bir 'oh' çekip ayağa kalktı.
"Bir an hiç gelmiyeceksin ve seni sürükleye sürükleye arabaya bindirmek zorunda kalacağımı düşündüm."
"Bu yüzden mi oh çektin hyung?"
"Hayır,senin yüzünden elbiselerimi kırıştırmak zorunda kalmayacağım için."
Dediğine kahkaha atarken aynı zaman da arabaya da binmiştik.
Jin hyungun bana bir kaç defa aynı planı anlatmasıyla geçen araba yolculuğumuz sonunda bitmiş ve hastaneye varmıştık.
Hastane artık gözüme eskisinden çok farklı gözüküyordu. Sarışının burada olduğunu bilmek ve bana olan bakışlarının hala aklımda olması hastaneyi sevmemem için bir nedendi zaten.
Ben bunları düşünürken Jin hyung çoktan bir hemşireyi durdurmuş ve sorular sormaya başlamıştı. Kadının sinirlendiği yüz hatlarından belli olurken Jin hyungun sinirlendiği sesli bir şekilde bağırmasından anlaşılıyordu zaten. Neredeyse bu kattaki herkesin onlara baktığını anladığımda hızla Jin hyungun yanına gittim ve hafifçe kolundan tutup kulağına eğildim.
"Hyung, eğer sorun yaratıp hastaneden bizi kovdurtursan o güzel kafanı boşuna yormuş olursun. O yüzden biraz sakin ol ve şu işi halledip gidelim lütfen!"
Beni dinledikten sonra sinirle bağırdığı hemşireye dil uzatmış ve hızlı adımlarla diğer hemşirenin yanına gitmişti. Biz şaşkın bakışlarla onu izlerken ,o diğer hemşireye gülerek sorular sormaya başlamıştı bile. Diğer hemşireden küçük bir özür dileyip tekrardan hyungun yanına gitmiştim. Bu adam cidden...
Üzgünüm,kısa yazmak zorunda kaldım..
Umarım beğenirsiniz 🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOSPİTAL? 🏥
FanfictionBir hastane düşünün, En üst katında sadece aklını kaybettiklerini düşünülenlerin bulunduğu bir hastane.. Peki sadece karın ağrısı nedeniyle gelen Jungkook'un tuvalet ararken en üst kata çıkması sonucu neler olur sizce? *Bu kitapta anlatılanlar ve y...