Küçük Jungkooklar

573 37 9
                                    

Buraya gelme nedenimi bile unuturken hemen kendimi asansöre atıp en aşağı kata indim.

Bu hastaneye bir kere bile adımımı atmak istemiyordum artık.

Resmen koşarcasına hastanenin kapısından da çıkıp bahçede ki bankların birine oturdum.

Hem derin nefesler alıyor hem de az önce olanları tekrardan gözümden geçiriyordum. Ama ne yazık ki orada olan hiç bir şey bana mantıklı gelmiyordu.

Telefonumu çıkartıp Jin hyung'u beni alması için aradım.
Onun gelmesini beklerken hastanenin önündeki kantinden kendime bir su aldım ve az önce bu garip olayların yaşandığı hastaneye bir göz gezdirdim. 

Gözlerim korkuyla en üst kata çıkarken binada ki en küçük pencereden onunla göz göze geldim. Bu günün kaçıncı şok oluşunu yaşadığımı hatırlamıyorum ama onunla göz göze gelmek beni sadece şaşırtmamış, içimdeki korkunun daha da büyümesine sebep olmuştu.

Bir kaç dakika ikimiz de gözlerimizi birbirimizden çekmezken ilk pes eden ben oldum. Onun gözlerine bakmak sanki içimde,bilmediğim organlarımın çalışmaya başlaması ve bütün vücudumun düzen şeklinin bozulması gibiydi. Bana hem korku yaşatırken hem de yenilenmiş gibi hissettiriyordu. Sanki kendime geliyormuş gibi....

Ben derin derin düşüncelere dalmışken beynimin içinde kendi ismimin yankılanmasıyla etrafıma baktım. Jin hyung gelmiş ve çatık kaşlarıyla beni izliyordu. Onu görür görmez ayağa kalktım ve sıkıca sarıldım ona. Su an tek ihtiyacım olan bu olayları hiç bıkmadan dinleyecek biriydi. Ve bu kesinlikle hayatımdaki en büyük yere sahip olan Jin hyungdu.

-Tanrı aşkına,Jungkook! Sesin çok kötü geliyordu ve gerçekten buraya nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum. Telefonda hemen beni gelip alman lazım diyince bende sandım ki hastaneye gelmenin önemli bir sebe-

-Hyung bir sakin ol! Ben nerdeyse iyiyim... Merak etme arabada biraz daha düşünüp eve gittiğimizde sana her şeyi anlatıcam.

Bana "her şeyi" anlatacağımdan emin değilmiş gibi bir bakış attı ve daha sonra artık gitmeliyiz gibi bir şeyler söyleyip elimden tutarak beni de arabaya doğru yönlendirdi. Hastane kapısından çıkmadan hemen önce sarışının olduğu yere bir kez daha baktım ama yoktu.

Bir an için hayal görüp görmediğimi sorgularken o gözlerin asla hayal olamayacağından emin olmuş ve arabanın kapısını sertçe örterek kafamı arkaya yaslamıştım. Ne kadar düşünmek istemesem de Jin hyung eğer anlatmassam beni öldürebilirdi ve ben genç yaşımda henüz ölmek istemiyordum.
Hey! Üstelik daha bir sürü hayalim vardı. Mesela sarışın bir kızla evlenip küçük Jungkooklar yapmak gibi...

Umarım beğenirsiniz ⭐

HOSPİTAL? 🏥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin