Yoongi uygun biryere arabasını park ederek arabadan indi. Bunca zaman boyunca arabası burda kalacaktı, ve geldiğinde bıraktığı gibi bulmayı dilemekten başka çaresi yoktu.
Bagajın otomatik olarak kapağının açılışını bekledi ve sadece tekerlekli valizini alarak tekrar bagajı kapattı. Olduğu yerden bile belli oluyordu birlikte gidecekleri topluluk. onların yanına ilerlemeye başladı, güneş gözlüğü gözünde takılıyken, ve bir eli cebindeyken.
Yanlarına vardığında kısaca merhabalaşıp tokolaştılar. İçlerinden biri, onun youtuber Min Yoongi olduğunu tanıyınca bu konuyla ilgili kısa bir muhabbet döndükten sonra, onlardan eşyalarını getirken yardım etmeleri için rica etti ve iki kişiyle birlikte arabasına doğru ilerlemeye başladılar.
Arabasının yanına vardıklarında, ikisinin de beğendiklerini belli eder şekilde 'vaay' demelerinin ardından bagajı açıp eşyaları almaya başladılar.
"Vaay, demek sörf yapıyorsun he?"
Çocuklardan birinin sorusuyla gülümseyip, "Evet çok severim"
"Güzel. Başka sörf yapanlar da var."
"Buna sevindim" dedikten sonra arabayı kilitleyip, limana doğru ilerlemeye başladılar.
-
Dawon arabayı park ettiğinde ikisi de arabadan indiler ve bagajı açarak eşyaları indirmeye başladılar.
O sırada, büyük ve lüks bir araba daha gelip az ötelerine park etmişti.
Taehyung ve Jin, arabadan indiler. Taehyung denizden gelen hafif esintiyle kollarını iki yana açıp, gözlerini kapatarak gülümseyerek esnedi. Jin'de biraz bakındıktan sonra Hoseok ve Dawon'a kaydı gözü. Onlarında eşyalarından belliydi bu tatilen gelenlerden oldukları.
"Nuna ben götürüm, sen bırak" deyişini duydu Hoseok'un Jin. Kendi eşyalarına baktı, zaten şoför de olduğuna göre Taehyung'la ikisi taşıyabilirlerdi. Olmazsa da tekrar almak için gelirlerdi kalanları.
Jin, Dawon'un Hoseok'u dinlemeyeceğini anlayınca yanlarına gitti.
"Merheba" gülümseyerek selam verdiğinde aynı şekilde karşılık aldı.
"Yardım etmeme izin verir misiniz"
Jin sorduktan sonra eşyaları eline aldı, böylelikle Dawon'a da taşıyacak birşey kalmamıştı. Saçını kulağının arkasına atarak, ufak ufak eğilerek teşekkür etti.
"Nuna sen gidebilirisin ozaman" Hoseok ablasına gülümseyerek söylediğinde, başını salladı ve tekrar onu aramasını tembihledi. Onu onaylatıp ikisi birlikte liman doğru yürümeye başladılar. Dawon'da bir süre arkalarından onları izledikten sonra arabaya binip geri dönme yoluna koyuldu.
Taehyung abisine bakındı, ve elinde eşyalarla birlikte birisiyle gidiyor olduğunu gördü. Arkasından seslendi.
"Hyung.."
Jin olduğu yerden az arkaya dönüp, sesini duyması için sesli şekilde söyledi.
"Ah... Taehyung, siz aldığınız kadarını getirin. Eğer kalan olursa tekrar döner alırız."
"Pekii.."
Taehyung'da sesli bir şekilde onu onayladıktan sonra eşyaları almak için bagaja yöneldi. Şoförle birlikte alabildiklerini aldılar ve bagajı kapatıp onlarda diğerlerinin yanına doğru ilerlemeye başladılar.
Kısa sürede diğerlerinin yanına vardıklarında eşyaları ellerinden bırakıp birbirlerine döndüler.
"Çok teşekkür ederim. Ben Jung Hoseok"