"Arkadaşlar, şuan yola çıktım ve gidiyorum. Dediğim gibi tatil uzun sürecek. Bu süre zarfında hiç story atmayacağım. Kısacası benden hiç haberiniz olmayacak. Sizlerede iyi yaz tatilleri."
Yoongi arabasında giderken, son story videosunu da çektikten sonra telefonu kilitkeyip yan koltuğa attı.
Kendisi bir youtuber dı. Daha önce çok değişik şeyler yapmıştı, ve bunları hep paylaşmıştı. Ancak bu sefer yanlızca yapacağı şeye odaklanıp tadını çıkarmak istiyordu. Ve bir çekilişle bu tatile bir takipçisi, ve o kişininde kendi istetiği birini götürüyordu.
Min Yoongi onu sürekli aktif olarak takip eden takipçilerine çok dikkat ederdi. Tabii ki de önceliği onlardan birine tanımıştı, ve Park Jimin adında biri çıkmıştı. Böyle bir yere giderken yanında birisinin olması güzel ve eğlenceli olur diye düşünmüştü.
Çekilişte çıkan kişinin de yanında birini getirebilme hakkı tanımasının sebebi ise, gidecekleri yerde o kişinin yalnızlık çekmemesi içindi. Madem ki tatile gidiyorlardı, sıkıcı olmamalıydı değil mi.
Ancak kendisinin de o tatile gideceğini söylememişti. Ve tatilin nası birşey olduğunu çekilişte çıkan kişiye açıklamıştı sadece.
Eğlenceli olacağından emindi. Baya farklı bir deneyim olacaktı.
-
"Abla gerçekten sorun yok. Sana bir tehlike olmadığını defalarca kez anlattım. Sadece tatil işte. Yanlızca telefonum orada çekmeyeceği için sana haber veremeyeceğim"
Hoseok ablasını rahatlatmaya çalışıyor, bir yandan da çıkmak için son hazırlıklarını yapıyordu.
Ailesi yurt dışındaydı. Kendisi korede ablasıyla birlikte yaşıyordu. İki kardeşte birbirine çok düşkünlerdi, ve ilk kez neredeyse bukadar ayrı kalacaklardı. Dawon, kardeşi artık koca bir adam olmuş olsada, hala onun gözünde küçük kardeşiydi. Eğer sadece erkekler gidiyor olmasaydı asla onu tek yollamazdı.
Hoseok eşyalarını tam olarak arabasına yerleştirdikten sonra, bagajı kapatıp ablasına döndüp gülümsedi.
"Yola çıkarken haber edeceğim. Ve geldiğim gibi ilk sana haber vereceğim. Eğer orda bir şekilde yolunu bulursam yine haber vereceğim"
Ablası gözleri dolu dolu kafası salladı sadece.
"Hem yanlız değilim ki. Hemen, hemen 25 tane adamız, ne olabilir ki"
Hoseok hala ablasını rahatlatmaya çalışıyordu.
"İyi tamam hadi, tamam. Dikkatli ol, ve kendine zarar gelmesine izin verme. Ayrıca, adam akıllı yemek ye orda"
Hoseok gülümseyip ablasına sarıldı. Ve çok uzun sayılmayacak sarılmanın ardında sürücü koltuğuna ilerlerken ablası onu tuttu.
"Dur bakalım seni şapşal. Sen bu arabayla oraya gidip ordan gittiğinde, bu araba kendisi mi geri gelecek."
"Bilmem, belki orda kalır diye düşünmüştüm"
Dawon, kardeşinin tuttuğu kolunu bırakıp elini açıp bir kaç saniye öyle beklerken, Hoseok demek istediğini anlayarak arabanın anahtarını ablasının avuca bıraktı ve kendisi yolcu koltuğuna ilerlerken ablası da sürücü koltuğuna geçti.
-
"Ah hyung, birşey unutmadık değil mi"
"Taehyung ne unutacağız, herşeyi aldık işte"
Seokjin babasına baktı o sırada. Bay Kim, Taehyung'un görmeyecği şekilde okey '👌🏻' anlamında eliyle işaret yaptığında, Seokjin ufak bir sırıtış atıp anne ve babasının yanına gitti.
