Not: Deli sherlock holmes fanıyım
Eve geldiğimde üstümü değiştirip kendimi yatağıma attım. Shawn'ın verdiği kitabı okuyacaktım. Ne zamandır aradığım kitabın bu şekilde karşıma çıkmasına inanamıyordum
Gerçekten okumaya başladığımda etrafımda dönen dünya önemini yitirmişti.(Yazar burda hayatından alıntı yaptı)
Cinayeti soruşturuyor ve katilleri kovalıyordum, bi an kendi hayatımın da heyecanlı ve hızlı olmasını diledim
(Claire bekle sana ne ekşınlar yaşatıcam)
Kapının çaldığını duyduğumda kitabın sonuna gelmek üzereydim. Bu korneti yiyip dibindeki çikolataya gelmek gibi bi şeydi. Gelen her kimse biraz daha beklese ne olurdu sanki
Kapıyı açtığımda violet'i görmeyi beklemiyordum. Siyah saçları omuzlarına düşüyordu makyajı ise sadeydi ama ona yakışmıştı. Ne olduğunu anlayamadan kendimi onun kolları arasında buldum.
"Cameron'un teklifini kabul ettiğini bana söylemediğine inanamıyorum"
"Aslında her şey bir anda oldu y-yani be-ben bi-bilmiyorum"
Harika! kekeliyorum. Ne söylemem gerektiğinden emin değildim ve
"Üzgünüm" diye ekledim
"Tamam ama birdaha benden bir şey saklama" Sanki bana üzülmüş gibiydi.
Bana sıcak bir şekilde gülümseyip beni rahatlattığında onu gerçekten sevdiğimi fark ettim ve kendimi ona sarılırken buldum.
"Bu ne demek biliyorsun ALIŞVERİŞ ZAMANII"
"Vi ben şu an-
"Hayır itiraz kabul etmiyorum. Çok güzel bi mavi elbise gördüm gözlerinle harika olacak"
"Aslında ben kitap okuyacaktım ama"
"Biz parti parti takılırken senin evde 80 yaşındaki nineler gibi kitap okumana izin veremem"
80 yaşındaki ninelerin kitap okuduğuna emin değildim ama.
İtiraz edecek oldum ama bana büyük bebek gözleriyle baktığında teslim olmuş şekilde başımı sağladım. Tanrım o gözlerle bana istediğini yaptırabilirdi.
"Tamam ama anneme haber vermem gerekiyor"
Violet sevinçle ellerini çırptı.
Annemi aradıktan sonra kitabımla vedalaşıp mavi ceketime uzandım.
***
"Vi ben bunu hiç beğenmedim partiye mi gidiyorum victoria's secret'a mı?
"Claire, baloya hello kitty pantiflerinle gitmeyeceksin, değil mi?
"Ama bunlarla yürüyemiyorum bile"
"Yürürsün yürürsüün bu o mavi elbiseyle müthişmel olur"
"Müthişmel de ne?"
"Müthiş ve mükemmelin karışımı"
"Ben çok yoruldum bence biraz durup milkshake falan içmeliyiz"
"Ah Claire çok fazla riverdale izliyorsun değil mi?"
Bu yorumun üzerine güldüm ve topuklu ayakkabıları çıkardım.
"Sen de how i met your mother izliyorsun"
Violet gülümsedi ama titreşen telefonunu eline aldığında yüzünün gerildiğini fark ettim. Kaşlarını hafifçe çattı ve burnunu kırıştırdı. Bunu gerginken sık yapıyordu. İçimden bir ses önemli bir işi çıktığını ve beni burda bırakıp gideceğini söyledi. Tam konuşmaya hazırlanırken yüzündeki gergin ifade silindi ve sözümü kesti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Book Cafe /SM
Fanfiction"Sana hayatın boyunca aradığın ama bulamadığın sevgiyi vermek istemiştim "
