Ya da benimdir ani giriş sahibi

352 40 92
                                    



  Kısaca resmi olan ilk günümü özetlemek gerekirse; bir kere bile 'daha kötüsü olamaz' dersem Levi bana 3 gün 3 gece temizlik yaptırsın. Zaten çamaşır suyuyla yıkandığından korkmuyor değilim ama günün en kötüsü Levi'ın temziliği değildi, o sadece kapanıştı.

  Odayı seçme sebebim diğer odalara göre küçük olması ve güneş almaması. Yani bu hikayede bir klişe olarak gözüme giren güneşle uyanırsam bilin ki, bir şeyler ters gidiyor. Ayrıca bu odaya kayıtlı bir isim görünmüyordu yani tek başıma olacaktım ama beklediğimiz gibi gitmiyor bir şeyler. Bilirsiniz, koca galakside olur arada aksilikler. Odaya giriş yaptığım anda okul başkanını pijamalarıyla görmüştüm ve önceden hatırlarsınız belki, çığlık atmak istemiştim ve bir yerleri dağıtmak. Ve yine hatırlarsanız yapmadım.

  Onun yerine Levi'ın şaşkın bakışlarına tanık oldum. Buz prens falan dendiğini durmuştum ama pijamalarıyla ve şaşkın suratıyla hiç öyle durmuyordu. Bahse varım tüm gün çatık kaşlarla gezmesinin sebebi insanların takmış olduğu lakapların tepkisi. Etki ve tepki anlatacak değilim, değil mi?

  Bu odaya bu şekilde sıfır önyargıyla girmiş bulundum.

  "İyi günler ve akşamlar başkan Levi, hangi yatağın benim olduğunu öğrenebilir miyim?"

  Elini dudaklarına götürdü ve 'şşht' dedi. Bavulu tutmayan bileğimden tutarak içeri çekti. Kapıyı kapattı ve beni merakımdan kurtardı.

  "İnsanların odamı öğrenmesini istemiyorum, anlarsın ya."

  Hayır anlamadım. Ta ki benim okul başkanıyla aynı odada kaldığımı öğrenen Eren'in bağırışına kadar.

  Yine de başımı salladım.

  Karşılıklı oturduğumuz yataktan yatağa bir şeyler anlatıyordu ama yorgunluğum yüzünden, ve sesinin kalınlığından, sesi o an 'bla miyav pırt miyav zırt' şeklinde geliyordu.

  Bu şekilde resmi olmayan ilk günümü kaossuz geçirdim.

[ÇOK DEĞİL ERTESİ GÜN SAAT 07:00 OLANA KADAR BİR SÜRE SONRA]

  Hayır güneşle veya lanet bir alarm yüzünden uyanmadım. Lanet alarm kalıbını da hiç sevmem. Eğer alarm olarak uygun bir şey ayarlarsanız benim gibi, yani filmlerdeki gibi mutlu uyanabilirsiniz.

  Doğrulduğunuz sırada dün bavulunuzu yerleştirmediğiniz ve okul kıyafetlerinizin ütülenmediğini hatırlarsanız da benim gibi, yani filmlerdeki gibi koca şehri ayaklarınız altında ezmek isteyebilirsiniz ama ben dev bir goril dönüşemeyecek kadar sürede okul kıyafetlerimi ütüleyen Levi ile karşılaştım.

  Kıyafetleri düzgünce askıya yerleştirdikten sonra bana döndü. Bir kaşını genelde yüzünde olan ifadeyle kaldırdı.

  "Ah, beni mi izliyordun?" Bunu heyecanlanarak falan değil rahatsız şekilde sorduğu belli olacak kadar soğuk bir ses tonu kullandı. "Hayır, hayır yeni uyandım."

  "Bir daha yatağa dışarıdan geldiğin kıyafetlerle girmemeye dikkat et."

  Ona kızacak falan değilim, haklıydı. Düzen ve temizliği sever biri olduğunu da göz önüne alırsam oldukça kibar bir uyarıydı.

  "Dikkat ederim başkan."

  Okula hazırlanırken zaman sanki kendi cebinden veriyormuş gibi aktığı için ikimiz de uzatma saçmalığına girmeden işlerimize devam ettik. Açıkçası kendine benden çok bakım göstermesi beni utandırmıştı ama eminim zamanla ondan bir şeyler kapardım. Üzüm üzüme baka baka kararıyordu en son.

bir akşam üstü sarıldım kendime | rivamikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin