My Destiny

Onu Buldum

Chanyeol'un ağzından...

Hala çarpmanın etkisi ile başım dönüyor.  Çarptığım kız çok tanıdık geliyordu.  Ona arkasından baka kaldım bir anda kalbimin hızlı atmasına neden olmuştu.

*ahhh  olamaz beni bekliyorlar çok geç kaldım beni bekliyorlardı... 

Arkamı döndüğümde yerde bi yüzük gördüm ama bu yüzük bizim kraliyet yüzüğümüzdü... Bu Meri ah'a ait olmalıydı o kız Meri ah olabilirdi. Hemen Meri ah ı aramaya başladım tüm okulu aramama rağmen onu bulamadım...

Okul bahçesine indiğimde hepsi oradaydı ah yine bana kızıcaklar her seferinde en son gelen kişi ben olmak zorudamıyım. 

Yanlarına gittiğimde 11 kızgın surat bana bakıyordu, onlara sadece boş boş bakıp Xiumin hyun un yanına oturdum. Suho hyun sinirli bir şekilde bana baktı ve bağırmaya başladı.

-Nerdesin sen Chanyeol neden hep geç kalıyorsun

*hyun aslında yetişiyordum ama bir kızla çarp

- Ah tabi yine kızlar biz burada gezegenimizi kurtarmak için güç kaynağını bulmaya çalışalım sen dünyalı kızlarla eğlen...

* hyun eğer lafımı bitirmeme izin verseydin sana açıklıycaktım. ben gelirken yolda bu yüzüğü buldum ve sahibini aradım tamammı artık bana bağırma...

son cümleyi yüksek sesle söylemiştim çok sinirlenmiştim. Onlara baktığımda elimdeki yüzüğe şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.  Kris hyun oturduğu yerden kalkıp yüzüğü elimden aldı ve incelemeye başladı.

-B bu yüzüğü nerden buldun bu güç kaynağının yüzüğüydü.

Herkesin yüzü bana döndü benden bir cevap bekliyorlardı.

* Bunu çarptığım kız düşürdü onu aradım ama bulamadım bu okulda okuyor onu bulabiliriz. Ararsak onu hemen bulabiliriz ve geri götürebiliriz.

Suho hyun bir anda gülmeye başladı onu dünyaya geldiğimizden beri ilk defa gülerken görüyorum sanırım güç kaynağını  bulduğumuza sevinmiş olmalıydı. Kyungsoo  yüzünden belli olmayan fakat gözlerinden anladığım mutlu ifadesiyle...

-Peki ya adını biliyormusun eğer bilirsek şimdi evini bulabiliriz.... dedi.

*Adı Lee meri ah. 

Kyungsoo ağzından

Onu bulmuş olabilirdik hala inanamıyordum. Chanyeol hyun sonunda bir işe yaramıştı. Hemen okul arşivine gidip öğrenci kayıtlarından Lee meri ah'ın ev adresini aramaya başladık. Ancak bulmak o kadarda kolay olmayacak. Tabi önce kai gücünü kullanarak arşiv  kapısını bize açtı. *ah evet gizlice giriyoruz çünkü bunu insanlara anlatsak kesinlikle bize inanmazlar yada bize Lee meri ah'ın ev adresini vermezler. Kısa yolu seçiyorduk her zaman ki gibi Chenyeol ve Baek hyun etrafta birşeyleri devirmeyi başardılar.

Neyseki Lay hyun Lee meri ah'ın ev adresini buldu. Hemen arşivden uzaklaştık kimse bizi fark etmeden çıkabilmiştik. Normalde Chanyeol hyun yüzünden fark ediliyoruz.

Okul bahçesine çıktığımızda çoktan akşam olmuş ve servisler gitmişti. Tam o anda korktuğu belli olan bir kızın okul kapısından çıktığını gördüm. Yüzü çok tanıdık gelmişti. Hiç durmadan kendine küfür ediyordu. Çok enteresan biriydi. Bir anda gülmeye başlayınca bizimkilerin bana baktığını fark ettim. Chanyeol bana sırıtarak bakıyordu.

*hyun Lee meri ah ı bulduğumuz için bu kadar mutlumusun. dedi o anda ona katil bakışımla baktım.

_ne alakası var ben sadece şu önümüzdeki kızın davranışlarına güldüm. hepsi kıza doğru baktı. Chanyeol omzumu çürütürcesine vurdu ve kızı göstererek.

*Suho hyun bu o kız Lee meri ah yüzüğün sahibi bu kızdı...

O anda yüzüğü Chanyeol den yüzüğü alıp boynumda ki zincire taktım. Hala kıza bakıyorlardı.

*xiumin hyun luhan ben kıza yanına gidip güç kaynağı olup olmadığını kontrol edicem. Siz beni evde bekleyin hemen geleceğim.

Hepsi bana bakıp bir ağızdan Fighting dediler...

hızlıca kıza yetişmeye çalıştım gerçekten çok hızlı koşuyordu. Bir anda olduğu yerde durdu beni fark etmiş olmalıydı. Hızlıca ormana girdim neyseki beni farketmedi. Kıza daha fazla yaklaşıp yüzüğü ona doğru tuttum. Eğer güç kaynağı gerçekten oysa güç yüğünü parlaya bilirdi. Yüzük parlamıyordu o güç kaynağı değildi. Tam yüzüğü boynuma geri takıcaktım ki yüzük bir anda parlamaya başladı.

O an ki mutluluğu mu tarif edemem güç kaynağını buldum.  Sonunda seni buldum bana kalbini veren kız... Tam bizimkilere haber vermeye gidicektim ki bir anda vadide bir ses yankılandı.

Maria...

Bu isim güç kaynağına ayitti ama bu ismi sadece bizimkiler biliyor. Bu kimdi! bir kez daha o ses duyuldu. Lee meri ah a baktığımda korkudan yerinden oynamıyordu.  Birşeyin Lee meri ah a yaklaştığını hissede biliyordum. Hemen şeklimi değiştirip Lee meri ah ın yanına gittim. O anda o şey gitmeye başladı. Tam olarak ne olduğu anlamıyorum ama sadece hissede biliyordum. O an Lee meri ah yüzüne baktığımda çok kormuş olduğu belli oluyordu. Biraz önce ki çığlığı yeni hatırlamaya başladım korkudan anlayamamıştım onun bağırdığını.  Daha fazla onu korkutmamak için dönüşümlü halimde ki yüzümden katil bakışını silerek. Lee meri ah ın önünde eğildim bunu hak ediyordu zaten bir zaman sonra gezegenimiz önünde eğilcekti... Ayağa kalkıp Lee meri ah ı evine bıraktım. Evine korkok adımlarla yürüdü ve içeriye girdi. Bir zaman sonra dünyada ki aileside içeriye girdi. Şeklimi değiştirerek Lee meri ah ın odası olarak tahmin ettiğim odaya tırmandım masasının üzerine yüzüğü koydum. Tam pencereden dışarıya atlıycaktım ki arkamda Lee meri ah ın olduğunu fark ettim.  Bir anda beni görünce yere yığıldı. Aşağıya atlayıp toparlanak şekil değiştirdim ve ormana doğru koşmaya başladım. Arkama baktığımda Lee meri ah camdan korkulu gözlerle bakıyordu. Bana baktı ve gülmeye başladı. bu bakışını hatırlıyordum. Çok değişmişti ancak hala aynı şekilde gülümseyip beni rahatlatıyordu. Aynı o gün gezegenimizin çöküşünde olduğu gibi...

And new part: sonunda yazabildim çok kısa oldu ama beni affedin çünkü çok gıcık bir öğretmenim var.  Lee meri ah gibi bende okuldan nefret ediyorum :D umarım beğenirsiniz... son zamanlarda EXO ve EXO L ler olarak kötü zamanlar geçirdik ama bu zamanları birlikte aşıcaz EXO FİGHTİNG SARANGHAE ~~<3~~