Gündüzün Masumluğuna Tecavüz Etti Gece. -Part 2-

353 23 4
                                    

MAVİ KELEBEK

PART 2

Yazar: Eliz

Gündüzün masumluğuna tecavüz etti gece.

Kurumuş dallara konan gece bekçisi olan kuşların kanat sesi dolduruyordu,kenarlarında fare ve ölü böceklerin cirit attığı,küf kokusunun doldurduğu ve sadece ay ışığının aydınlattığı depoyu.

Kan gölüne dönüşmüş yerde uzanan ölü bedeni ayağımla kontrol ederken deponun duvarını kaplayan siyah,köşeleri örümcek ağı tutmuş,paslanmış kapısı yavaşça açılırken,ay ışığının aydınlattığı depoya şehrin sokaklarından fırlayıp da burada kaybolmuş gibi duran arabanın farları aydınlatıyordu.

O gelmişti.

"Böyle bir pisliğin ölüm yeri neden bu kadar temiz?"

Sorduğu soruya gülümsedim.

Wu Yifan.Böyleydi bu adam.Arkadaşım mı demeliyim yoksa öldürdüğüm hayatların kaderini belirleyen insan mı?Bilmiyorum.

"Paramı ne zaman alıyorum?"

"Aklın fikrin para mı dostum?" 

"İş başka arkadaşlık başka.Nerede param?"

Ayda yılda bir kez de olsa azrail olur Yifan'ın bana verdiği isimleri hayattan soyutlardım.Bu benim işimdi.

"Para arabada.Hadi gidip bir şeyler içelim?Ben ısmarlıyorum."  deyip heykeltıraşa benzeyen suratına şeytani sırıtışını yaymıştı.

Bir çok evin ışıkları sönmüş,huzurlu yuvaralarında sabahın olmasını bekliyordu belki de şehrin insanları.

Kapalı ışıkların ardında ne saklanır bilmiyorum.

Sevişen iki insan..?

Yalnız başına uyuyan,yol arkadaşını günler önce kaybetmiş yaşlı bir adam..?

Annesine sarılan bir çocuk..?

Pencere pervazına oturmuş palyançosunu bekleyen bir Baekhyun..?

Ben Park Chanyeol.Hayatım hakkında kimsenin her hangi bir bilgiye sahip olması gerekmiyor.Değersiz olduğumdan değil bilakis fazla değerli olduğumdan.

Şuan sürücü koltuğunda oturan adam hayatımın dönüm noktası olan adam.Kaç yıl önceydi hatırlamıyorum ya da hatırlamak istemiyorum.Beynim,hayatım ve bedenim geçmişe reset çekmiş gibi.

Karanlıktı her yer,yine geceydi sanırım.Yina bir kan gölü vardı caddenin ortasında.Güzel bedenini saran limon yeşili elbisesi kan kırmızıya bürünmüştü.Kırmızının en çok yakıştığı,caddenin üzerine serilmiş olan beden..annem..

Daha küçücüktüm.Biraz da masum.Çevremizde toplanmış boş kalpleri olan insanlara bakıyordum.Elimi uzatıyordum karşımdaki adama 'Yardım..!' diyordum,annemin soğuktan kurumuş ellerini ellerimin arasına alıp 'Yalvarırım yardım edin!' ilk kez yalvarıyordum biliyordum ki aynı zamanda sondu.

Sonra gözlerimin kamaştığını hissediyordum,siyah ve kırmızının hakim olduğu gece de tüm renkler silinirken beyaz bütün ihtişamı ile kendini gösteriyordu.

Annemin kurumuş ellerini bırakmıyordum,istemsizce gözlerim kapanıyordu.Kalabalıktan çıkan sesler ikiye katlanıyor gibiydi..

Uğultular yükseliyordu..

Gözlerimi yeniden açıyordum..

Tüm kalabalık yok olmuş gibiydi,gözlerim sadece onu görüyordu.Beş altı yaşlarında,gözlerinin biraz üzerinde biten saçları,parlayan gözleri..Tüm uğultular arasından yalnızca onu duyuyordum.

'Sana yardım edebilmek isterdim.' diyordu.

Gülümsüyordum.Annem giderken en sessiz ve masum olanından bir melek armağan ediyordu bana.

İnsanlardan korkardım ben,yalanlarından.Dil söylediği halde kalbi bambaşka olanlardan.İnanmadığım Tanrı halime acımış olacak ki o gün bana insanların içinden düşündüklerini duymak gibi bir yetki verdi.

Ben Park Chanyeol.

Sıradan şeylerden hoşlanan Byun Baekhyun'u bütün farklılığım ile istiyorum.Kimsenin duymadığı o sessiz adamı bir tek ben duyuyorum.

Ve şuan yanında olduğum adam..

Vazgeçmek üzereydim,annemin bile beni terk ettiği siktiğimin dünyasına son kez en edepsiz küfürlerimi savurup,vazgeçmek üzereydim.

Fahişelik yaptığım zamanlar oldu,adam öldürdüğüm..Sonra Tanrı'nın bana bahşettiği yeteneği keşfeden bir piç oldu.Tımarhaneye yatırıldım.Boyumdan daha kısa olan bir tavan ve daracık yerde kaldım aylarca.Heryer beyazdı..Akıllanmam gerektiğini söylüyorlardı ben her saat başı biraz daha delirirken.

Ne olup bittiğini anlamadan Yifan girdi hayatıma.Beni beyazlıktan çekerken zifiri karanlığa sürükledi.Aşık olduğum bir karanlığa..Kendisi holding sahibiyken ben onun yoluna çıkanları minnettarlığım ile öldüren bir seri katildim.Pişman değilim.

Hayatım bundan ibaretti.

Bir sır daha vardı hayatımda fazla renkli..

Günaha benzeyen ışıkların sarmaladığı caddelerde geçen yolculuğumuz son bulurken ne Yifan ne de ben tek kelime etmiştik.Şimdi bizim gibi cehennem meleklerinin cennetindeydik.

Yer altında olan bara adım attığımızda çalan müziğin ritmi,sigara ve içki kokusunun karışımı karşılamıştı bizi.Yifan ve benin evi gibiydi burası,günah pointlerimizi arttırmak için kullandığımız bir mekan.

Dans pistinde dans eden bedenlerin biraz uzağında ki köşeye geçtiğimizde masamıza içkiler ve yanımıza iki tane fahişe gelmişti.

Kucağıma yerleşen kız boynuma izler bırakırken bir elimle kalçasını okşayıp diğer elimle önüme gelen içkileri yuvarlıyordum.İyi hissettiriyordu alkolün damarlarımda bıraktığı his,unutmamı sağlıyordu geçmişi,bugünü ve geleceğin karanlığını.

Gözlerim Yifan'a kaydığında işi bir adım daha ileri taşıdığını görüyordum.Yanında ki kızı iç çamaşırı ile bırakmıştı bile.

Gülümsedim.

Ne düşündüğümüz ne bok yaptığımız önemli olmadan seks söz konusu olduğunda her şeyi siktir ediyorduk.

"Immh oppa~Beni becermek istemez misin?Oh~"

Penisime sürtünen sıkı kalçalara bir erkek olarak daha fazla dayanamayacağım gözle görülür derece de ortadaydı.

'Gece' demiştik öyle değil mi?Daha yeni başlıyor.

-BÖLÜM SONU-

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 17, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin