Esra: Ortaokul 7.sınıf öğrencisi.Mavi rengine hayran,müzikle uğraşmayı seven,söyleyen,kitap okumaya ve çeşitli yazılar yazmaya son derece meraklı bir kız.
Gökhan: Bekar bir matematik öğretmeni.(Esra'nın öğretmeni)Son derece disiplinli,çok nazik,sevecen,mesleğinde başarılı bir öğretmen.
Yıl 2016 aylardan Mart.Havaların bir soğuk bir sıcak olduğu zamanlar.İnsanlar böyle durumlarda ne giyeceklerini bilmiyorlar maalesef.Esra da bir öğrenci olarak uyanmıştı o gün.7.sınıftaydı ve ilk dönem neredeyse bitmek üzereydi.Yani yaklaşık 3 ay gibi bir süre vardı.Bugün günlerden pazartesiydi.İnsanlarda normal olarak,nedensiz bir şekilde pazartesi sendromu adı verilen bir durum oluşmakta.Bu durumun içinde günün kötü ve yavaş geçeceği düşüncesi,sıkıcı bir hal yer almakta.Esra da başına geleceklerden habersiz o sabah uyanmıştı saat 6 da.
''Ooof ne kadar sıkıcı bir gün.Hem de pazartesi! Aah! nefret ediyorum.Hem pazartesiden hem de pazartesi günü okul olmasından...''
Esra pazartesileri pek sevmezdi.Pazartesi günleri mutlu uyanmazdı genelde.O gün de kaderinin değişeceği gündü.Nereden bilebilirdi ki böyle bir şeh olacağını.Habersiz bir şekilde güne başlama kararı aldı ve yatağından kalktı. Çoğu öğrenci velisi gibi kendisine kahvaltı hazırlayan bir annesi yoktu Esra'nın.Genelde kahvaltısını kendisi hazırlardı.Annesi biraz yaşlı olduğundan ve rahatsızlığı olduğundan sabahları sadece Esra'yı geçirmek için uyanır tekrar yatardı.Esra mutfağa geçmişti.Ocağa yumurtasını koymuş haşlanmasıno bekliyordu. O sırada tabiki çay demlenmiş ve ekmek kızartılmıştı.Esra ağzının tadını bilen bir kızdı.Tepsisine kahvaltılıklarını koydu ve alıp televizyonun karşısına çıktı.Sabah saat 6-7 civarında genelde ya sabah haberleri ya da eski diziler olurdu.Esra ilgisini çeken bir program açtı ve kahvaltısını yapmaya başladı.Yaklaşık 10 dakika sonunda kahvaltısı bitmişti.Okul kıyafetlerini giydi ve çıkmak için hazırlandı.
"Aaaaannneeeeeciiiiiiiim! Harçlığım yok da,varsa bana biraz para verebilir misin?"
Annesi emekliydi Esra'nın.Olabildiğince yardımcı olmaya çalışıyordu.Cüzdanından bulduğu 5 TL yi Esra'ya verdi ve onu öperek okula uğurladı.
Esra çoktan kapıdan çıkmış, okulun yolunu almıştı bile.
"Acaba okul için poğaça mı alsam yoksa tost mu yesem? Neyse okula gidince kararlaştırırım.
Yaklaşık 10 dakika sonra okulun zorlu bayırını çıkmasının ardından okula varmıştı Esra.Arkadaşlarıyla buluştu ve İstiklal Marşı için sıraya geçtiler. İstiklal marşı okunduktan sonra bahçede kaldılar çünkü ilk dersleri beden eğitimi idi.Öğretmeni beklemeye başladılar.
Elif(Esra'nın yakın arkadaşlarından birisi): Esraa! Hadi hoca gelince voleybol topu isteyelim de voleybol oynarız olur mı?
" Olur tamam Elifcim"
Esra ve Elif oyun planları yaparken öğretmen gelmişti bile.
"Evet çocuklar! Herkes boy sırasına lütfen.Rahat! Hazır ol! Günaydın! Sağ baştan say!
'1-2-3-4-5-6.....
Elif: Hocam! 1 adet voleybol topu alabilir miyiz?
Öğretmen: Tamamdır Elif.Takım başkanları nerede,anahtarı onlara vereceğim.
Elif:Esracıım topumuz geliyor birazdan.
Voleybol topu gelmişti.Esra,Elif ve sınıftan bir kaç arkadaşları daha voleybol oynamaya başlamışlardı.Esra'nın bitmek bilmeyen bir enerjisi vardı.Voleybol oynamayı ve uzun mesafe koşmaya bayılıyordu.Normal zamanlarda da asla yerinde duramazdı.Tüm bu hareketliliği yüzünden neredeyse tüm okul ve tüm öğretmenler tanırdı Esra'yı.
İlk dersin ne çabuk bittiğini anlamayan çocuklar bahçenin kenarlarına oturmuş dinleniyorlardı.
Elif:Sosyal bilgiler dersinden ödev vardı yaptın mı? Hoca soru soracak bugün.
" Evet yaptım,çok uğraştım bu ödevle umarım başarılı olacağım.
Elif ve Esra konuşurken tenefüs bitmişti ve hemen voleybol oynamaya devam ettiler.Bu dersi de voleybol oynayarak bitirmişlerdi.Sıra gelmişti sosyal bilgiler dersine.Esra bu dersten sonra hayatının değişeceğini bilmiyordu.Hiçbir şeyden habersizce ödevini çıkardı ve öğretmenini beklemeye başladı.Öğretmenler zilinin çalmasıyla öğretmen sınıfa geldi.Hiç beklemeden sırayla öğrencilerin ödevlerini sunmalarını bekledi.2 kişi sonra sıra Esra'ya gelecekti.Sırası gelene kadar çalışmaya başladı.Nihayet ki sıra ona gelmişti.Bilen bilir.Öğretmen sizi tahtaya kaldırdığı zaman konuyu ya da soruyu ne kadar iyi bilseniz de içinizde korku dolu bir panik oluşur.Öğretmen Esra'nın ödevini incelemiş ve ona sorular sormuştu.Esra ilk 2 soruyu bilmişti ama en önemli sorular 3-4 ve 5 i bilememişti.Öğretmeni ona bu ödevi tekrar yapmasını ve haftaya sunmasını söyledi.Esra üzülmüş ve nedense sinirlenmişti.Ödevini aldı ve sırasına geçti. Esra son derece terbiyeli bir kızdı ama nedense sinirlenince ağzından öğretmene karşı bir küfür çıktı.Küfür söylendiği anda tüm sınıfta sessizlikte olmuştu ve öğretmen de küfürü duymuştu.
Öğretmen: Kim dedi o ahlaksız lafı! Esra,sen mi söyledin??
"Hayır hocam"
Esra o an korkudan ne diyeceğini bilmiyordu. Ama korkudan kızaran yanakları ve paniklemesi her şeyi ortaya koyuyordu.
Öğretmen:Ben anlayacağımı anladım,sen merak etme 1 dakika daha durmayacaksın bu okulda, disipline vereceğim seni
Esra bunları duyunca şok olmuştu.Hiç beklemediği anda,hiç kullanmadığı bir argo kelime çıkmıştı ağzından ve bu da kötü sonuçlanmıştı. Tenefüs zili çaldı ve Esra ağlayarak dışarıya çıktı.Öğretmenler zili çalana kadar öğretmeni bekledi ve öğretmen geliyordu.
"Hocam, hocam çok özür dilerim.Ben..ben gerçekten bu hakareti size demek istemedim,normalde böyle biri değilim,lütfen özür dilerim hocam bir daha olmayacak.Lütfen bana ağır bir ceza vermeyin.
Öğretmenin sinirden gözü dönmüştü ve tenefüste bir disiplin kağıdı yazmıştı ve çoktan Esra'nın annesi aranmıştı.Esra tüm ders boyunca çaresizce ağladı.Tenefüs olduğunda annesi gelmişti.Esra'nın annesi olayı duyunca şok oldu çünkü beklemiyordu.Müdürün yanına gittiler.Cana yakın,hareketli bir kız olarak öğretmenleri tarafından tanınan Esra olay duyulunca herkes tarafından şaşkınlıkla karşılanıyordu.Esra çaresiz annesiyle eve gitti.O gün morali çok bozuktu, yemek yemedi hemen uyudu.
Ertesi sabah binbir korkuyla okula gitti.O gün dersleri dinleyemedi,dışarıya çıkmadı.Öğretmenini görecek diye korkuyordu. Halbuki öğretmeni onu görse affedecekti ama Esra korkudan gitmedi.O gün de bomboş geçmişti.Annesi sabah Esra'yı kaldırdı. Bir çiçek ve pasta aldığını bunlarla öğretmenine gidip ondan özür dilemesini söyledi.Esra okula doğru yol aldı.Okulda öğretmeni ile görüştü.
"Hocam,gerçekten tekrardan çok özür dilerim,lütfen affedin beni çok pişmanım,lütfen.."
Öğretmen: İçin rahat olsun Esra ben seni affettim ve hakkımı helal ediyorum sana.Ama ben dün seni bekledim,gerçekten bekledim.Gelip özür dileseydin dilekçeyi vermeyecektim.Ama maalesef dilekçe yollandı ve cezan yarına belli olacak. Her şey için üzgünüm..
Esra duyduklarıyla mahfolmuştu.Çok sevdiği okulu,arkadaşlarından ayrılacaktı. Peki ya sonra ne yapacaktı nereye gidecekti.Resmen açıkta kalmıştı.Çaresizce ağladı ve sınıfa gitti.Sınıftaki arkadaşları olayı anlamış ve Esra'yı teselli etmeye çalışmışlardı.O gün okul bitti Esra eve geldi ve annesine bu olayı anlattı.
Annesi " her şeyin hayırlısı,tamam bu olay kötü ama hayırlısı böyleymiş" diyerek Esra'yı avuttu.Ertesi gün Esra okula gitti ve müdür onu çağırdı.Cezasının okul değişikliği olduğu kesinleşmişti. Esra'nın yeni okulunun adını öğrendiler ama okulun nerede olduğumu bilmiyorlardı. Esra çaresiz öğretmenleri ve arkadaşlarıyla vedalaştı.Artık bu okul onun için bitmişti.Okuldan çıktıktan sonra annesi ile birlikte yeni okulunu öğrendi. Oraya buraya sorarak okulu öğrendi.Okulda ilk olarak müdür yardımcısı ile tanıştı.
Müdür yardımcısı: Okuluna hoşgeldin Esra.Olaya bakıyorum da hiç öyle bir şey yapacak birine benzemiyorsun.
Esra sadece sessiz bir şekilde başını salladı,bu hareket pişmanlığı ve korkuyu anlatıyordu.Okul kıyafetlerini aldılar ve eve gittiler.Yarın bu okulda başlayacaktı.Eve gidince annesiyle yemek yedi.
"Anne.Bakıyorum da sanki bu okulu daha gitmeden sevdim sanki."
Annesi:Hayırlısı olsun kızım,inşallah böyle bir olay bir daha yaşamazsın.
Esra yemeğini yemiş ve odasına gitmişti.Biraz kitap okudu.Heyecanlıydı.Bir süre sonra uyudu.Yarın hayatının dönüm noktasının başlangıcı olacaktı.Bundan sonra yaşayacağı olaylar Esra'nın hayatını çok değiştirecekti.Ama Esra'nın hiçbir şeyden haberi yoktu.Heyecanlı bir şekilde uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMENİMİN AŞKINA
RomanceÖğretmenini sevmek mi ? Böyle bir şey nasıl olabilir ? İnsanlar duygularına karşı çıkamazlar.Yani kısacası kime,ne zaman ,nasıl aşık olacağımızı bilemeyiz.İmkansız aşk yoktur.Sadece başarması zor olan aşk vardır.Asla pes etmeyin,duygularınıza karşı...