2| Olimpos'ta Entrikalar

94 12 21
                                    

( SNSD TTS - Adrenaline )

Jiwoo son beş dakikasını deli gibi kahkaha atarak harcıyordu. Gyuri az önce iki yüz küsür yaşında olduğunu mu söylemişti? Buna anca Kadir inanırdı.

Öte yandan Gyuri, onun gülmesinden cidden sıkılmaya başlamıştı. İşaret parmağını Jiwoo'ya dikti ve hemen ardından bir ışık belirdi tırnağında. Aynı anda  Jiwoo'nun sesi de çizgifilm kahramanı   Pepee'ninkine dönüşmüştü. Şu an ciddili bir şekilde Pepee gibi gülüyordu. Sesindeki değişikliği fark ettiğinde durdu.

"Bu da ne böyle Şuşu? Bekle! Şuşu kim ya?! Gyuri ne yaptın bana?!"

Gülme sırası  Gyuri'deydi. Ağzını kocaman açarak güldükten sonra durmaya karar verdi. Koskoca tanrıçaydı, rezil etmemeliydi kendisini. Parmağını şıklatıp  Jiwoo'nun sesini düzeltti.

"Eros'u biliyorsun değil mi? Hani şu romantik-başarı... Pardon o Lee Byunghun'du."   Bazen tanrıçalar bile hata yapabilir, kızmayın. Sahte bir öksürük sesi çıkarıp devam etti sözlerine, "Neyse işte  Eros benim babam. Ben de Güney Kore'deki insanları birbirlerine aşık ederek babama destek oluyorum."

Jiwoo hâlâ inanıyormuş gibi durmuyordu. Buna Kadir bile inanmazdı, aslında Kadir'in kim olduğunu da bilmiyordu.

"İnanmıyor musun? İzle."    Hokus pokus yapıp  elinde bir silahın belirmesini sağladı. Kırmızı renkli garip bir tabancaydı. "Ah, sevgili babacığım  bana ok kullanmayı öğretmediği için  kendime tabanca yaptım ben de."    Buluttan aşağı bakıp  görüş açısına girecek iki uygun insan bekledi. "Sonuçta tabanca kullanmak kolay. Gel, gör ve arpacık... Değil mi?"

O iki uygun insan ararken Jiwoo, onun açıklamasının hatalı olduğunu düşünüyordu. Arpacık doğruydu ama gel ve görden farklı bir şeydi diğer kısımların adları, buna emindi. Ama sonra emin olamadı, çünkü  Jiwoo bilmez tanrıça bilirdi.

"Aha!"    Gyuri'nin bağırmasıyla önce ona sonra, kalp şeklinde iki mermi yolladığı kişilere baktı. Mermiler hem kadını hem de adamı kalbinden vurmuştu. Ve hemen ardından ikisi de sarılmaya başlamıştı. Yani... Gyuri bayağı iki yabancının birbirine aşık olmasını sağlamıştı. Eğer Kadir bunu görse, bu kez inanırdı.

"Tamam sana inanıyorum!"   Kocaman olmuş gözleri hâlâ şaşkın olsa da inandığını kanıtlıyordu.  "Ama benden ne istiyorsun?"

"Bana yardım etmeni. Bundan sonra yardımcım olacaksın."  Gyuri yine hokus pokus yaptığında bir elma belirdi elinde. O acıkan tanrıçalardandı.

"Ama ne özelliğim var ki benim? Niye ben?"

Jiwoo'nun sesi içindeki tüm duyguları yansıtıyordu. Merak, hüzün ve mutluluk...biraradaydı hepsi. Azıcık da aşağılık kompleksi içeriyordu. Tabii bir de Gyuri'nin parmaklarıyla yaptığı sihirler büyüleyici olsa da, insan el hareketi çeker diye korkmuyor da değildi.

"Çünkü hiçbir zaman gerçek aşkı bulamadın. Zavallı gibi yaşayıp gidiyorsun, hiçbir işinde dikiş tutturamıyorsun. Ama hakkında en iyi şey şu ki, kardeşinle kavgalı gibi görünsen bile onu seviyorsun. Kocaman bir kalbin var. Bir süre boyunca seni gözlemledim ve sen Jiwoo, seçilmiş kişisin."   Çabucak bitirdiği elmanın çöpünü buluttan aşağı atarken Jiwoo kadar duygulanmış görünmüyordu. "Üstelik tanrıçalar da yalnız olabiliyor. Ve ben çok sıkıldım bu durumdan. Lütfen yardımcım ol. Ha bir de kovulduğun işin dört katı kadar para vereceğim."

Zaten önceki cümlelerle yola gelen Jiwoo'yu para tamamen çözmüştü. Heyecanla kafasını aşağı-yukarı salladı kahküllü olan.   "Peki, kâbul ediyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SuperChuu | ChuuVes+ChenSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin